Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) yaptırdığı 'Türkiye'de Dini Hayat Araştırma Raporu'nu kamuoyuna açıkladı. Türkiye'de yapılan en geniş katılımlı raporlardan biri olma özelliğine sahip çalışma 37 bin 624 hanede yapıldı. Ankette Dini Aidiyet, İnanç, İbadet, Dini Bilgi, Gündelik Hayat ve Din ile Dindarlık olmak üzere 6 başlık yer alıyor. Rapor, 15 Mayıs -20 Eylül 2013 tarihleri arasında 81 ilin bütününde yapıldı.
Araştırmaya göre kişilerin dini mensubiyetlerine bakıldığında yüzde 99.2 İslam dinine mensupken, sadece yüzde 0,4'ü İslam dini dışındaki diğer dinlere mensup yada herhangi bir dine mensup olmadığını ifade etti. Ülkemizde İslam dinine mensup olanların yüzde 77,5'i yani dörtte üçünden fazlası Hanefi, yüzde 11,1'i Şafi, yüzde 0,1'i Hanbeli, yüzde 0,03'ü Maliki ve yüzde 1'i Caferi mezhebine mensup. Hiçbir mezhebe mensup olmayanların oranı yüzde 6,4 iken ameli mezhebini bilmeyenlerin oranı yüzde 2,4.
Araştırmanın İnanç bölümünde yer alan anket sonuçlarına göre vatandaşların yüzde 99.7 Allah'ın birliğine inanıyor, yüzde 95,3'ü meleklere inanıyor, yüzde 96.5 Kur'an'da anlatılanların hepsine inanıyor, yüzde 97,7'si Vahye inanıyor, yüzde 96.2 Ahirete iman ve hesap, cennet, cehenneme inanıyor. Ülke genelinde bir ihtiyacını türbe veya yatırdan dileminin yanlış olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 85,2, doğru olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 8,3 ve bu konuda fikri olmayanların oranı yüzde 5,4. Eğitim seviyesi yükseldikçe kişinin bir ihtiyacını türbe veya yatırdan dilemesinin doğru olduğunu belirtenlerin oranının genel olarak düştüğü tespit edildi. Dilek ağacına çaput bağlamanın, suya para atmanın kişinin dileğinin gerçekleşmesinden etkili olduğu önermesine katılmayanların oranı yüzde 93,4, katılanların oranı ise yüzde 2,1. Nazardan kurtulmak için kurşun döktürmenin yanlış olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 79,3, doğru olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 11,7'dir.
10 KİŞİDEN 1'İ DİNİ KONULARDA TV'DEKİ DİNİ PROGRAMLARA DANIŞIYOR
Kişilerin dini nitelikli konuları danıştıkları yerlere bakıldığında en yüksek oranın yüzde 65,6 ile 'Yakın çevremde dini bilgisi olanlara' diyenlerin olduğu gözlendi. Dini nitelikli konuları din görevlisine (imam,müezzin) danıştığını belirtenlerin oranı yüzde 58,9, müftü ve vaizlere danışanlar yüzde 17,9, Kuran kursu öğreticilerine danışanlar yüzde 17,2. Kişilerin yüzde 12,6'sı televizyonda dini programlara, yüzde 11,3'ü dini grup, cemaat mensuplarına dini nitelikli konular danıştığını ifade ediyor. Alo Fetva hattına danışanların oranı ise yüzde 4,5 ile son sıralarda yer alıyor.
Türkiye genelinde helal ve haramlar günümüz şartlarını da dikkate alarak yeniden gözden geçirilebilir diyenlerin oranı yüzde 46, bu kanaate katılmayanların oranı ise yüzde 44,5. Soru hakkında yüzde 8,4'lük bir kesim fikri olmadığını belirtirken, yüzde 1,1'lik bir kesim ise cevap vermemeyi tercih etti. Devlete verilen verginin zekat yerine geçeceğine ilişkin kanaatlere bakıldığında, bu düşünceyi destekleyenlerin oranı yüzde 11,1, kısmen katılanların oranı yüzde 5,4, katılmayanların oranı yüzde 67,1, fikri olmayanların oranı ise 15.
SARHOŞ OLMAYACAK KADAR İÇKİ İÇMENİN GÜNAH OLMADIĞINA İNANLARIN ORANI YÜZDE 6,4
Yalan söylemeye ilişkin kanaatlerine göre kişiler değerlendirildiğinde 'Az olmak kaydıyla yalan söylemek günah değildir' ifadesine katılmayanların oranı yüzde 78,4, kısmen katılanların oranı yüzde 11,1, katılanların oranı ise yüzde 8,9'dur. Eğitim durumuna göre ise okur-yazar olmayanların yüzde 8,4'ü, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 7,8'i ve lisans ve üstü mezunların yüzde 10,1'i az olmak kaydıyla yalan söylemenin günah olmadığı kanaatine katılmakta. Kişilerin yalana dair kanaatleri bölgelere göre değerlendirildiğinde Batı Marmara Bölgesinde 'Az olmak kaydıyla yalan söylemek günah değildir' önermesine katılanların oranının yüzde 11,5 ile en yüksek, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 6,2 ile en düşük oran olduğu görüldü.
Ülkemizde 'Sarhoş olmayacak kadar içki içmek günah değildir' ifadesine katılanların oranı yüzde 6,4, kısmen katılanların oranı yüzde 3,6, katılmayanların oranı yüzde 87,6, konuyla ilgili fikri olmayanların oranı ise yüzde 1,5'tir. Ülke genelinde piyango, spor toto ve iddia gibi şans oyunlarının hemen her zaman oynadığını belirten kişi oranı yüzde 2,3, ara sıra oynadığını belirten kişi oranı yüzde 13,9, hiçbir zaman oynamadığını belirten kişi oranı ise yüzde 82,5.
YÜZDE 83.5 ORUÇ TUTUYOR?
Araştırmanın sonuçlarından bazıları şöyle: "Vatandaşların yüzde 42.5'i Beş vakit namazı kılıyor, yüzde 17 hiç kılmıyor, yüzde 12 çoğunlukla kılıyor, yüzde 18.5 ara sıra kılıyor. Bunlarda yüzde 65 kadın, yüzde 35 erkek (kadınlar namaza daha devamlı). Yüzde 75 Cuma namazı kılıyor, yüzde 57.4 devamlı Cuma kılıyor. Yüzde 7.7 hiç Cuma kılmıyor. Yüzde 87 Bayram namazı kılıyor, yüzde 26.3 devamlı Teravih Namazı kılıyor, yüzde 16.2 çoğunlukla kılıyor, yüzde 23 teravih namazı kılmıyor. Yüzde 83.5 Oruç tutuyor, yüzde 90 sağlığım iyi olursa oruç tutarım, yüzde 6 civarında oruç tutmayan var. Yüzde 71 Zekâtını veriyor, yüzde 15 Maddi durumum iyi değil. Yüzde 6.6 Hacca gitmiş, yüzde 85 hacca gitmek istiyor, yüzde 1 hacca gitmem. Yüzde 83 fitresini veriyor, yüzde 69.5 Kurban kesiyor. Yüzde 42 Kur'an'ı Arapçasından okuyabiliyor, Yüzde 57 Kur'an okumasını bilmiyor. Yüzde 34 erkek, yüzde 49 kadınlar Kur'an'ı okuyor. Yüzde 92.5 her zaman, her gün dua ediyor, yüzde 92.5 fala inanmıyor, yüzde 68 dindarım, yüzde 19.4 oldukça dindarım ve genelde yüzde 87.5 kendisini dindar addediyor."