İstanbul'dan sabah erken saatte kalkan uçağımız Trabzon'a indiğinde alanda ilk dikkatimi çeken, Başbakanlık uçağı Ana oldu. Erdoğan pazar gününü memleketinde geçirmişti. Meydanda ayrıca, büyük grupların 6-7 özel uçağı vardı.
Trabzon Havalimanı'ndan çıktığımız anda dev boyutlu pankartlarda 'Başkanlık sana yakışır' mesajları göze çarpıyordu. Belli ki teşkilatlar sıcak tartışmaya katılmaya başlamış.
Trabzon-Rize bölümünü kara yoluyla geçtik, deniz doldurularak yapılan Karadeniz sahil yolundan. Mesut Yılmaz döneminde başlatılan ama Erdoğan döneminde bitirilen o çok tartışmalı yol. Doğrusu, her şey bir yana bölge için çok önemli yatırım olmuş.
Rize'de, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'ne vardığımızda, Başbakan gelmek üzereydi. Onu karşılamak üzere bakanlar Hayati Yazıcı ve Ömer Dinçer, YÖK ve TOBB başkanları bekliyordu. İTÜ Rektörlüğü'nde favori olmasına rağmen seçilemeyen Prof. Dr. Muhammed Şahin de karşılama heyetindeydi.
İŞADAMLARINDAN DESTEK
Salonda ise THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı
Seyfullah Hacımüftüoğlu, Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan gibi Trabzonlu ve Rizeli çok sayıda bürokrat...
Nihat Özdemir, Mehmet ve Ekrem Cengiz, Adnan Çebi, Mehmet Nazif Günal, Hayrettin Özaltın, İrfan Karakaş gibi 20'ye yakın tanınmış işadamı da...
Gün Karadenizlilerin'di.
Beşir Atalay da Başbakan'la birlikte geldi.
Gerçekten harika bir üniversite ve çok güzel bir yurt yapılmış.
Başbakan Erdoğan hem kendi adını taşıyan üniversitenin akademik yılı açılışını gerçekleştirdi, hem fahri doktorasını alıp, konuşma yaptı. Oğlu Bilal Erdoğan da bu güzel gününde yanındaydı.
Mehmet Cengiz ve ailesinin Kalkandere'de yaptırdığı Şaban Cengiz Eğitim Kampusu'nu da Erdoğan açtı.
Şurası yadsınamaz bir gerçek; Başbakan en çok eğitime önem veriyor. Rize'de de ciddi ve kapsamlı bir eğitim hamlesi yürütüyor, bizzat takip ediyor. Baba ocağında Erdoğan dün çok mutluydu, duygulandı. Kim bilir neler hissetti, neler düşündü, çocukluğundan ne gibi hatıralar gözünün önünden geçti. 'Ahhh şu Armelik Dağı'nın dili olsa' derken çocukluğuna gidiyordu. Karadeniz'de çocuk olmanın güzellikleri gibi, bütün zorluklarını da yaşamış biriydi o. Bugün Başbakan olsa bile...
Bizim ülkemiz bunun için güzel değil miydi? İşte bu nedenle
Tayyip Erdoğan için 'siyaset üstü bir gün'dü.
İlk söz şehitlerimiz için
SALONUN bir tarafı partililerle, diğer yanı üniversitelilerle doluydu. Üniversiteli kızların ise yarısının başı açık, diğer yarısının örtülüydü. Başbakan, üniversitenin akademik cüppesini giyip konuşmasına başladığında 'Recep Tayyip Üniversitesi' ifadesini kullandı ve Pervari şehitlerimizi minnetle andı. İlk sözlerini kahramanlarımıza ayırdı, çok da iyi yaptı.
Kürsünün arkasında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi yazı ve görüntüsü, solunda dev boyutlu Türk bayrağı, sağında aynı boyutta ve çok hoş bir Atatürk posteri bulunuyordu.
Konuşmasının ikinci bölümünü 'Nereden nereye geldik, Elhamdülillah' diyerek,
anılarına ayırdı.
YOKLUKTAN GELİYORUZ
Yokluk ve çile günlerini andı, anlattı. Çok samimi konuşuyordu. Siyasetçi değil, 'insan Erdoğan' kürsüdeydi dün. O 'Gerçekten çok büyük acılar yaşadık' dedikçe yanımdaki işadamları da, 'Hepimiz böyle yokluklardan geliyoruz' diyorlardı, haklılardı. Anılarını anlatırken 'Anacığım' dedi bol bol, Tenzile Erdoğan'ı rahmetle andı.
Konuşmasının kalan bölümünde Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ifadesini kullandı, ismiyle memleketinin özdeşleştiğinin farkındaydı.
Erdoğan dün mutluydu, çok mutlu. Görevi boyunca açtığı üniversite sayısı 90'ı aştı, yüze yaklaşıyor. Bu onun en büyük hedeflerinden biriydi. 'Artık on yıl önceki Türkiye yok' derken uzun uzun altyapı çalışmalarından bahsetti. Yollar, hastaneler, okullar, ekonomideki istikrar... Kim itiraz edebilir ki?
BİR DE TERÖR ÇÖZÜLSE...
Sadece bugünün meselesi olmasa, 30 yıldır yüreğimizi yaksa da on yıl öncesine göre daha kötü olduğumuz konu terör... Ya da en azından hala can alıcı derdimiz. Bir de bu çözülse, memleketin önü açılacak.
Bunca yıldır Erdoğan'ı izliyoruz, hiç dünkü gibi görmemiştim. Kongre konuşması bile böylesine duygu yüklü ve içten muhasebeye sahne olmamıştı.
'Bize gerici dediler' diye başlayan bölümü hep eğitime yatırım yaptıklarına bağladı. Ve şunu sordu: 'Gerici eğitime yatırım mı yapar?'
Sonra da şu iddiayı seslendirdi:
'21'inci Yüzyıl Türk asrı olacak.'
Dün Rize'de Erdoğan'ın kişisel yolculuğunda çok özel bir konuşma yapıldı. Başbakan değil, Rizeli Tayyip Erdoğan vardı kürsüde.