60 yıldır “Tahtakale Market” adını verdiği mütevazı atölyesinde bizzat kendisinin el emeği göz nuru dökerek yaptığı eserleriyle tanınan Dilsiz, bu atölyede ürettiği fırın küreği, yağ ve şira kapları, balık tablası, tatlı sofraları, oklava, un elekleri, kazma, kürek, orak sapları, Kur’an rahleleriyle binlerce insanın evine girmiş.
Ürettiği eserleri makul fiyatlarla satan Sabri Dilsiz, “Artık bu sanat yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Sebebi ise kendi ellerimle yaptığım bu ürünlerin değerlerinin artık bilinmiyor olması. Çünkü bu ürünlerin muadilleri çıkmaya başladı. Çelikten, alüminyum, plastik ve naylonlardan oluşan bu ürünler aslında hem sağlığa zararlı hem de sanatımızı ortadan kaldırmaya sebep oluyor. Aslına bakılırsa bizim yaptığımız bu işin parası az, zahmeti çok. Ama uzun yıllardır bu işi yaptığımız için buna alıştık, başka yapacak bir işimiz de yok. Bu sanat belki teknolojiye yenik düşmüş olabilir ancak yine de ihtiyaç duyanlar var” şeklinde konuştu.