Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 2'si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın 25. duruşmasında mahkeme sanıkların tümüne son sözlerini sordu. Kararın verilecek aranın ardından açıklanması bekleniyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal katıldı. Davanın tutuksuz sanıklarından Ersin Yolcu da duruşmada hazır bulundu.
TUNCEL'İN AVUKATI: "OLAY BİR ERGENEKON OLAYIDIR"
Kadriye Ceylan'ın müdahillik talebinin reddedildiği duruşmada, sanık avukatları savunma yapmaya başladı. Sanıklardan Erhan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu, müvekkili Tuncel'in "ısmarlama bir fail" olduğunu savundu.
Yasin Hayal ve Erhan Tuncel örgüt üyeliğinden beraat etti. Yasin Hayal adam öldürmek suçundan müebbete mahkum oldu..
Soruklu, "Büyük Birlik Partisi (BBP) bağlantısı da ısmarlama bir bağlantıdır. Olay bir Ergenekon olayıdır. Ama bu sanıkların bir örgüt oluşturduğu fikri boş bir iddiadır. Müvekkilimin mensubu olduğu tek örgüt, Trabzon Emniyet Müdürlüğü'dür. Orada yardımcı istihbarat elemanı olarak çalışıyordu. Yasin Hayal ve Erhan Tuncel aynı noktada durmamaktadırlar. Yasin Hayal başka bir ilişkiler ağını temsil etmektedir" dedi.
CHE, DOSTOYEVSKİ VE MEVLANA'DAN ALINTI
Daha sonra son savunmasını yapan sanık Erhan Tuncel, 3 bölümden oluşan savunmasının bir bölümünü yazılı, bir bölümünü de sözlü yaptı. Cinayetin azmettiricisi, planlayıcısı ve tetikçisinin Yasin Hayal olduğunu iddia eden Tuncel, savunmasını Che, Dostoyevski ve Mevlana'dan alıntılarla sürdürdü.
Erhan Tuncel, savunmasına kendisini "ağırlaştırılmış tutuklu" diye tanıtarak başladı. Daha sonra "Tüm inançlar yanlıştır" şeklinde başlayan bir şiir ve Yazar Buket Aşçı'nın bir köşe yazısını da okuyan Tuncel, savunmasına Dostoyevski'nin "Bazen susarsın. Yenilmiş sanırlar seni, eksik ve yaramaz. Unutma, susan bilir ki konuştuğu zaman kimse kaldıramaz" ve Mevlana'nın "Önce Lafa Bakarım Laf mı Diye Sonra Adama Bakarım Adam mı Diye" sözleriyle devam etti.
CİNAYETİ KELOĞLAN MASALIYLA ANLATTI
Tuncel, "Susmadım, kendimi savunmadan cinayeti olduğu gibi anlattım" diyerek Ramazan Akyürek'in Ergenekon'a dokunan kişi olduğunu iddia etti.
Susmayıp konuştuğu için Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın pasifize edildiğini öne süren Tuncel, Hrant Dink cinayetini Keloğlan masalıyla anlattı.
Eylemin Ergenekon eylemi olduğunu söyleyen Erhan Tuncel, bu cinayetin bağımsız bır örgüt tarafından işlenmediğini öne sürdü.
"Gerçek bır devrimci dünyada tüm haksızlıkları benliğinde hissedendir" sözleriyle Che'den alıntı yapan Tuncel, kendisinin sadece Trabzon Emniyeti adlı örgüte yardımcı istihbarat elemanı olarak üye olduğunu belirtti.
Daha sonra savunmasının "Bir derin devlet ve bir cinayet masalı" başlıklı bölümünü okuyan Tuncel, "Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde..." diye başlayarak cinayet sürecini anlattı.
Masalının Ezop esintisi içerdiğini söyleyen Tuncel, Faruk Erem'in, "suçluyu kazı altından insan çıkar" sözünü hatırlattı.
SANIKLARA SON SÖZLERİ SORULDU
Hrant Dink davasında mahkeme sanıkların tümüne son sözlerini sordu. Kararın verilecek aranın ardından açıklanması bekleniyor.
Duruşmada olan sanıklardan Erhan Tuncel, son sözünde, "Bu yolda bir aile, bir gençlik ve bir istikbal kaybettim. Vatan sağolsun" dedi.
YASİN HAYAL: KALEMİMİ KIRACAK DELİKANLI ARIYORUM
Sanık Yasin Hayal, iddianameyi hazırlayan savcılardan Fikret Seçen'e hakaret etti. Mahkeme Başkanı'nın hakaret etmemesi için uyardığı Hayal, "Benden şikayetçi olabilir" diye konuştu.
Hayal daha sonra "Bu salonlarda birçok Anadolu çocuğunun kalemi kırılmıştır. Buradan mahkemenize meydan okuyorum. Bakalım hangi delikanlı benim kalemimi kıracak? Kalemimi kıracak delikanlı arıyorum" ifadesini kullandı
ERSİN YOLCU: BERAATİMİ İSTİYORUM
Tutuksuz sanık Ersin Yolcu ve duruşmada olmayan sanıkların avukatları da beraatlerini talep ettiler.
"HRANT'IN ARKADAŞLARI"NDAN AÇIKLAMA
Duruşma öncesinde Beşiktaş'taki Barbaros Parkı'nda toplanan ve kendilerini "Hrant'ın arkadaşları" olarak tanıtan grup, duruşmanın yapılacağı Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine kadar yürüdü.
Adliye binasının önünde çeşitli sloganlar atan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HAS Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu ile gazeteci ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu grup adına yapılan basın açıklamasında, "Biz Hrant için, içeride neye göre karar vereceklerini biliyoruz. Bu karar devletin kararıdır. Emniyetiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla, yargısıyla, medyasıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle 5 yıl önce Hrant'ı aramızdan almaya karar vermiş olanlar şimdi adalet saraylarında bir karar daha verecekler" denildi.
"Biz bitti demeden, bu dava bitmeyecek" ifadesi kullanılan açıklamada, 2 gün sonra, 19 Ocak'ta Taksim'de Hrant'a doğru yürüneceği ve sokaklarda olunacağı duyurusu da yapıldı.
Grup üyeleri, duruşmanın bitimine kadar adliye önünde bekleyişlerini sürdüreceklerini açıkladı.