"NE KADAR EKMEK O KADAR KÖFTE"
Avrupa Birliği'ni sert sözlerle eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Ülkemize karşı anlamsız husumeti bir tarafa bırakırlarsa AB'ye tam üye olmaya hazırız. Vize serbestisi, mülteci yardımı, fasılların açılması konusunda adımlar atılırsa biz de iyi niyetimizi göstereceğiz. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Bize ne verirseniz, o kadar alırsınız. Bizim AB'nin peşinden koşacak sabrımız ve takatımız kalmadı. Avrupa kendi üzerine düşenleri yaparsa biz de verdiğimiz her sözün arkasında dururuz, yoksa kendi bilirler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'de muhtarlarla buluştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
AB KENDİ DEĞERLERİYLE ÇELİŞME PAHASINA..
"Türkiye'yi Batılı bir ülke olarak tanımlarsanız eksik ifade etmiş olursunuz. Türkiye'yi Doğulu bir ülke olarak tanımlarsanız eksik ifade etmiş olursunuz. Gerçekten de tüm tanımların doğru ama eksik olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz.
AB kendi değerleriyle çelişme pahasına ülkemizi istediği kadar dışlamaya çalışsın Türkiye bir Avrupa ülkesidir. Ecdadımız 1350'li yıllarda Avrupa kıtasına geçtiğinden beri kesintisiz bir şekilde Avrupa'da devletimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle varız, var olmaya devam edeceğiz.
AVRUPA'DA 5 MİLYON VATANDAŞIMIZ YAŞIYOR
Avrupa genelinde 5 milyon vatandaşımız yaşıyor. Almanya'da, Fransa'da, Belçika'da, Kuzey Avrupa'da yüzbinlerce vatandaşımız geleceklerini orada kurmuş durumdalar. Bizi Avrupa'dan dışlamaya ne AB, ne ırkçılığın pençesine düşenlerin gücü yetmez. Biz Avrupa'da evsahibiyiz. Bazı Avrupa ülkeleriyle yaşadığımız sıkıntılar güncel siyasi çatışmalardır. Biz rahmetli Cemil Meriç'in muradını paylaşıyoruz. Hedefimiz kök mazide olan atiyi kurmaktır. Bunun için diğer tüm müktesabatımızla Batı'dan en üst düzeyde istifade etme yollarını arayacağız.
BİR PARTİ LİDERİ ÇIKMIŞ VERİP VERİŞTİRİYOR..
Ülkemizin tarihinin en kritik dönemlerinden birinden geçtiği son yıllarda bizim pusulamız milletimizdir. Milletimiz ısrarla bize istikamet gösteriyorsa, bize düşen o yolda yürümektir. Ülkemiz siyasetinde millete hakaret etmeyi maharet sayan bir anlayış var.
Bir parti lideri çıkmış şehit yakınlarına, esnafa verip veriştiriyor. Neymiş millet destek vermiyormuş. Millete tek bir hayır söz çıkmayana milletimiz niye destek versin. Hem hareket edeceksin, hem destek bekleyeceksin, bu sağlıklı bir ruh hali değildir. Ah Aşık Veysel Ankara'ya sokmadılar, niye tipini beğenmediler. Seçim demek millete gitmek demektir. Bunların böyle bir derdi yok. Artık bunlar bizim muhatabımız değil. Bizim muhatabımız milletmizin kendisidir.