Sütlüoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, deprem sonraki iki adet gezici ÇAYKUR tırının bölgeye gönderildiğini belirtti.
Sütlüoğlu, şöyle devam etti: ''Zaman zaman deprem gibi afetler yaşıyoruz. Bu afetler istenmez ama başımıza geliyor. Dolayısıyla bu afetlere insanlarımız hazırlıksız yakalanıyorlar. Bütün yaşantıları, sosyal düzenleri bozuluyor. Varlık içerisinde olan insanlar dahi bir anda her şeye muhtaç hale geliyorlar. Bir lokma ekmeğe, bir bardak çaya, bir bardak suya ihtiyaçlı hale geliyorlar. İşte o zaman bu ihtiyaçlar içerisinde olan insanlarımızın yardımına koşmamız, hem inançlarımızın, hem insanlığımızın, hem vatanperverliğimizin gereği. Bizler de gerek Simav depreminde, gerekse Van depreminde hemen yardıma muhtaç olan depremzede hemşehrilerimizin yanına ÇAYKUR olarak imkanlarımız ölçüsünde koştuk.''
Deprem bölgesinde gece gündüz görev yaptıklarını ifade eden Sütlüoğlu, şunları kaydetti:
''Arkadaşlarımız gerek Van'da gerek Erciş'te çok zor iklim şartlarında gece gündüz demeden depremzedelere çay ikram ettiler. Onların içlerini ısıtmaya çalıştılar. Çaykur olarak eğer bir nebze vatandaşlarımızın içini ısıtabildiysek o üzüntülü anlarında bir miktar onların morallerinin düzelmesine vesile olabildiysek bu bizim için büyük bir mutluluk vesilesidir. Her düzeyde çok teşekkür aldık. Burada görev yapan çalışma arkadaşlarımız bizim yüzünüzü ağartan bizim teşekkür almamıza vesile olan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. O psikoloji içerisinde mücadele etmek, hizmet vermek gerçekten çok zordur. Bu zorluğu başardılar. Biz de bu değerli arkadaşlarımıza kardeşlerimize teşekkür ediyoruz.''