Ahmet Aksu, yaptığı açıklama, Türkiye’de 1984’de başlanan özelleştirmelerde Polonya, Arjantin ve İngiltere’deki model ve uygulamaların dikkate alındığını anımsatarak, zaman içinde edinilen tecrübelerin Türkiye’ye özgü bir modellin geliştirilmesini gerekli kıldığını vurguladı.
Her ülkenin şartlarının farklı olduğunu, Türkiye’nin sermaye ve istihdam yapısı nedeniyle Almanya gibi özelleştirmeyi 3 yılda bitiremeyeceğini ifade eden Aksu, ”Türkiye kendine özgü özelleştirme modelini oluşturmayı başardı ve bu sayede başarılı birçok özelleştirmeyi gerçekleştirdi. Bu alandaki tecrübemizi Balkanlar’daki bazı ülkelere dahi aktarıyoruz. Zaten, Dünya Bankası da yaptığımız özelleştirmelere övgüye değer buluyor” dedi.
-”1 milyar liradan az olan ihale ilgi çekmiyor”- Aksu, Türkiye’deki ilk özelleştirmelerin hem ülkedeki sermaye yetersizliği hem de istihdamla ilgili nedenlerden kaynaklı olarak istenilen sonucu vermediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: ”1984’ten 2003 yılına kadar yapılan özelleştirmelerden ortalama yıllık 500 milyon dolar gelir elde edilmiş. Şimdilerde ise bir seferde 1 milyar liradan az olan özelleştirme ihaleleri basının ilgisini bile çekmiyor. Koalisyon hükümetleri döneminde özelleştirmelerde çok fazla başarı elde edilmedi. 2003 yılına kadar Türkiye’nin özelleştirmeden elde ettiği gelir toplamda 8 milyar dolar, bunun yıllık getirisi 500 milyon dolarda kalmış. Bunun dışında özeleştirme programına alınıp da 15-20 yılda özelleştirilemeyen kurumlar vardı. Bu hem kurumlar hem de ülke ekonomisi açısından sıkıntılı. Yapılması gereken, bir kurumun özelleştirilmesine karar verildiğinde en kısa sürede onu özelleştirmek.” Kurumların özelleştirilmesinde rekabetçi bir ortamın yaratılması ve verimliliğin arttırılmasının temel amaç, kamuya gelir aktarılmasının ise en son amaçlardan birisi olduğunu ifade eden Aksu, ”PTT, BOTAŞ, TİGEM ve ÇAYKUR’un özelleştirilmesi, gerekli şartlar oluştuğunda gündeme gelecek ve bu kurumlar da özelleştirilecek. Et ve Balık Kurumunun özelleştirilme programından çıkarılıp yeniden yapılanması hayvancılık sektörünün sorunlarına çözüm getirmeyeceği gibi daha fazla sorun yaşanmasına neden olacak” diye konuştu.
-”Milli piyango için karar yok”- Ahmet Aksu, en çok konuşulan özelleştirmelerden birinin Türk Telekom özelleştirmesi olduğunu, bu özelleştirmeyle ilgili kamuoyunda bilgi eksiliği ve yanlışlığının bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: ”Telekom’da devletin 2005 yılından itibaren özelleştirme bedeli ve temettü dahil devletin geliri 15 milyar dolarken, yüzde 55’lik kısmı özelleştirme yoluyla alan firmanın geliri ise 3 milyar dolar. Bunların dışında Telekom 5 milyar dolarlık da alt yapı yatırımı yaptı. Özeleştirmeyip devlette kalsaydı abone kaybına uğrayacaktı. Devletteyken 20 milyon abonesi vardı şimdi bu 12 milyona düştü. Mobil telefonların yaygınlaşmasıyla gittikçe de abone sayısı düşüyor. Bunlara rağmen yapılan çalışmalarla kurum bölgesel bir oyuncu da oldu.” Milli Piyango’nun özelleştirilmesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararının olmadığını belirten Aksu, Bakanlar Kurulu’ndan çıkacak bir karar doğrultusunda bu konuda da çalışmalara başlayabileceklerini söyledi