Sorunlarınızın Ankara’da takipçisi olmaya devam ediyorum. Bu sefer yaz aylarında hayatımızı çekilmez hale getiren “kelebek” saldırısının peşine düştüm. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na değişik vesilelerle sorular sordum, Bakanlık yetkilileri ve uzmanlarla görüştüm, en son Sayın Bakan’a yazılı sorular yönelttim. Ekteki evraklardan da anlaşılacağı gibi; Mayıs ayından başlayıp Ekim ortalarına kadar Karadeniz insanının hayatını çekilmez hale getiren kelebek (Ricania Simulas) istilası ile ilgili “yapılacak bir şey yok, bekleyin” denilmektedir.
Maalesef; Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, üniversiteler, ÇAYKUR, Çay Araştırma Enstitüsü, Ziraat Odaları ve Tarım İl Müdürlükleri çalışmışlar, araştırmalar yapmışlar ve zararlının “tanımı, biyolojisi, yayılışı, doğal düşmanları ve konukçuları” belirlenmiş ama mücadele konusunda henüz bir şey yapılamamıştır. Bu kabul edilemez.
Bakanlık; bundan sonra biyolojik mücadele ve biyoteknik (tuzak) mücadele kapsamında çalışmaların sürdürüleceğini ifade ediyor. Ama bunların nasıl olacağı, bu mücadeleyi kimin yapacağı konusunda bir bilgi verilmiyor.
Aslında Bakanlığın cevabındaki “özellikle aile ihtiyacına yönelik olarak yetiştirilen sebzelerde (Fasulye, hıyar gibi) ve kivi bitkisinde kısmen zarara neden olmaktadır” denilerek, yetkililerin, bu tehlikenin ne anlama geldiğini bilmediklerini ya da konuyu ciddiye almadıklarını anlıyoruz.
Böyle değil Sevgili Hemşerilerim; bu zararlı giderek çoğalmaktadır ve fasulyeden kiviyi, salatalıktan incire, mısırdan domates ve karayemişe kadar bölgede yetişen tüm meyve ve sebzelere zarar vermektedir. Dahası; zararlı diğer yeşillikleri kuruttuktan sonra Eylül-Ekim aylarında eğrelti otundan dikene kadar tüm bitkilere musallat olmaktadır. Çay bitkisine zarar vermediği ifade edilmekte ama çay bitkisini yoğun bir şekilde sardığını biliyoruz. Yetkililer; bazı kuş ve karınca türlerinin bu zararlıları ortadan kaldıracağını tahmin ettiklerini söylüyorlar ama bu sadece bir tahmindir.
Korkulur ki, bu zararlı bölgenin tüm biyolojik dengelerini bozacak, bölgeye özel olan birçok meyve, sebze ve diğer bitkileri yok edecektir. En azından böyle bir ihtimal vardır. Unutmayalım; yıllar önce bölgeyi saran beyazsinek istilası özellikle Rize’ye özel olan narenciye türlerini yok etmiştir.
Hiç kuşku yok ki, böylesine tek tek insanların gücünü aşan konularda çözüm üretecek ve gereğini yapacak olan devlettir; devlet yetkililerini konuyu ciddiye almaları için uyarmaya, baskı yapmaya devam edelim.