Rize’de HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu hakkında , Toplantı ve Yürüyüşler Kanunu’na muhalefet ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapis istemi ile dava açıldı.
HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu geçtiğimiz yaz Rize’nin Fındıklı İlçesi’nde özel bir çay fabrikasının bacasından çıkan dumanların çevreyi rahatsız ettiği gerekçesiyle düzenlenen eyleme katılmıştı. Fındıklı Savcılığı tarafından Bekaroğlu ve 13 kişi hakkında Toplantı ve Yürüyüşler Kanununa muhalefet ettikleri gerekçesi ile iddianame hazırlanarak Fındıklı Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Bekaroğlu davayı ibretlik bir dava olarak nitelendirip, “Bu çok ibretlik bir davadır. Biz bunu fındıklıda açılmış her hangi bir dava olarak bırakmacağız. Biz hiç kimseyi rahatsız etmeden. Kolluk kuvvetler tarafından asla uyarılmadan. Bir eylem yaptık. Adliyeye gidilmiş. Suç duyurusunda bulunulmuş. Çıkarken de basın açıklaması yapılmıştır. 2012 yılında ilçedeki bir savcı ibretlik bir iddianame hazırlıyor. İzinsiz gösteri yaptığımız gerekçesiyle hakkımızda dava açıyor. Biz bunu 13 kişiye değil. Tüm Türkiye’ye mal edeceğiz. Tüm Türkiye’nin gündemine getireceğiz. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de taşıyacağız.”dedi.
Basın mensuplarının gündemle alakalı sorularını da yanıtlayan Bekaroğlu, Hakan Fidan’ın yargılanmak istenmesini Başbakan’ın yargılanmak istenmesi olarak değerlendirip, “MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yargılanması yönünde ortaya çıkan tartışmalar vardı. Türkiye maalesef uçlarda geziyor. Bir işin ortasını bulamıyoruz. Böyle bir sıkıntısı var Türkiye’nin. Bu konuda da öyle oldu. Bir zamanlar siyaset yargıya müdahale ediyor diye tartışmalar vardı. Şimdi bakıyoruz ki yargı siyasete müdahale ediyor. Yargı siyaseti dizayn etmeye çalışıyor. Bu çok yanlış bir şey. Bu Türkiye’yi geriye götürür. Yargı üzerinde bu kadar tartışma yapılması tuzun koktuğu anlamına geliyor. Böyle bir kurumun tartışmanın içerisine sokulması anlaşılır bir şey değil. Dünyanın çeşitli yerlerinde de benzer şeyler oluyor. Yargı muhalefetin susturulma aracı olarak kullanılabiliyor. Sayın Başbakan yargıya müdahalenin ne kadar sıkıntılı olduğunu sanıyorum kendisine yapılan müdahale ile görmüştür. Kendisine de müdahale yapıldı. Kakan Fidan ifadeye çağrıldı. Belki de tutuklanacaktı. Ama Hakan Fidan’ı görevlendiren Başbakandır. Bu Başbakan’ın mahkemeye çağrılması demektir. Yargı siyasi idarenin karar verebileceği bir konuda adım atıyor. Nereden buluyor bu cesareti yargı. Çünkü yargı, yargının dışında bir çok şeyde araç olarak kullanılabiliyor. Siz yargıyı muhalefeti susturma aracı olarak kullanırsanız bir gün size döner sizin susturulmanız için araç olarak kullanılır.”dedi.
Bekaroğlu ayrıca Necmettin Erbakan’ın ardından çocuklarının miras tartışmasına girmelerinin kendisini çok üzdüğünü belirterek, “Üzülüyorum. Necmettin Erbakan gibi Türkiye’ye bu kadar hizmete geçen bir insanın arkasından, şu anda Cumhurbaşkanından, Başbakanına kadar Türkiye’yi yöneten insanları yetiştiren bir insanın arkasından böyle şeylerin konuşulması, çocukları tarafından bunların tartışılması beni ciddi bir şekilde rahatsız ediyor. Üzüyor. Buradan şöyle bir şey daha söylemek istiyorum. Biz HAS Partililer Saadet Partisi’nden sonradan ayrıldık. Ayrılmamızın sebeplerinden bir tanesi de bu tartışmalardan uzak olmak istememizdi. Bir şekilde ayrılmamızın ne kadar anlamlı olduğu da anlaşıldı. ‘Cihadın parası oraya gitti buraya gitti’ bu tartışmalar beni üzüyor. Bunla çok üzücü şeyler.”dedi.