Başbakan Yıldırım, konuşmasında, "Umut ediyorum ki 15 Temmuz 2016'dan sonra dünyaya gelen yavrularımız bir daha böyle acı olaylar yaşamasın. Nasıl terör örgütlerinin iyisi kötüsü yoksa darbenin de iyisi kötüsü olmaz. Ama Türkiye bu toprakların şimdiye kadar gördüğü en vahşi, en hain darbe girişimiyle karşılaştı 15 Temmuz'da." ifadelerini kullandı.
"Hiçbir devlet kendisine sadakat göstermeyenlerle çalışamaz, bu genel bir kuraldır." diyen Başbakan Yıldırım, "İki Almanya birleştiği zaman, bir gecede Almanya 500 bin devlet çalışanını kapının önüne koydu, kimse Almanya'ya 'niye böyle yaptın?' demedi." şeklinde konuştu.
Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Kimse merak etmesin, buradan açıkça söylüyorum. Bu hainler hak ettikleri cezayı hukuk içerisinde alacaklar. Bunların pişkin, pişkin arsızca masum rolü oynamalarından hiç ama hiç kimse etkilenmesin. Milletimizin, özellikle de şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin gönlü ferah olsun. Meclis'i bombalayan, Özel Harekatı bombalayıp 53 şehidimizi verdiğimiz o manzarayı yaşatan... 'Biz bir şeyden haberdar değildik, teröristlerle savaşıyoruz zannettik' yalanları, saçmalıkları kendilerini kurtaramayacak."
"FETÖ'cüleri masum gösterme çabalarına şahit oluyoruz"
Başbakan Yıldırım, "Ana muhalefetin, adalet adı altında FETÖ'cüleri masum gösterme çabalarına bugünlerde milletçe şahit oluyoruz. 15 Temmuz'u kontrollü darbe diye niteleyenler baktı ki tutmadı, tornistan yaptı, şimdi 20 temmuz darbesi diye bir şey icat etti. Bu akıl tutulmasıdır." dedi.
"Mücadele kararlılıkla devam edecek"
Başbakan Yıldırım, "Türk siyasi tarihine, bu örgütün ortaya çıktığı 1966'dan beri bakın, bu örgütle mücadele eden iki dönem vardır; birisi rahmetli Erbakan'dır, diğeri de AK Parti iktidarı, Recep Tayyip Erdoğan'dır. Onun dışındaki siyasi liderler, hep örgütle iyi geçinmişlerdir." ifadelerini kullandı.
"Kuşkusuz, FETÖ terör örgütü ile ilgili mücadelede atılacak daha adımlarımız var." diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Mücadele kararlılıkla devam edecek. Benim burada milletimden istediğim şu; bu mücadelede inancınızı kaybetmeyin, bize destek vermeye devam edin."
"Hukuk devleti anlayışı içinde hak ettikleri cezayı en ağır şekilde alacaklar"
Başbakan Yıldırım, "OHAL dolayısıyla memuriyetten çıkarılanlarla ilgili yaptığımız yeni bir düzenlemeyle itiraz yolunu açtık. Yani normal şartlarda OHAL'le memuriyetine son verilenler, yargıya gidemiyorlar ancak yaptığımız yeni bir düzenlemeyle, 685 sayılı KHK ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurduk. Şimdi bu komisyon, 17 Temmuz itibarıyla çalışmalarına başlıyor. Hazırlıkları bitti, dosya kabul etmeye başlayacak ve bu dosyaları inceleyip karara bağlayacak." dedi.
"Türkiye bir hukuk devleti, keyfi, kafamıza göre iş yapamayız, işin zorluğu da burada." ifadelerini kullanan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Hukukun bütün boşluklarını kullanıyorlar. Görüyorum mahkemelerde şehit yakınları, gazilerimiz sabırsızlanıyor, feveran ediyor haklı olarak, 'bizimle dalga geçiliyor, burada tiyatro oynanıyor' diye tepki koyuyorlar. Bakın bunların yapmaya çalıştığı daha sonraki süreçlerde, 'adil yargılama yapılmadı, savunma hakkımız verilmedi' gibi itirazların arkasına sığınarak uluslararası mahkemelerde bu işi bozmak için şimdiden bir tezgah yapıyorlar. Mağdurlara, mağdur yakınlarına özellikle tavsiyem şu; Bırakın, sabredin, hangi tiyatroyu yaparsa yapsınlar, hangi oyunları oynarsa oynasınlar, asla ve asla bu yaptıklarının karşılığını görecekler, hukuk devleti anlayışı içinde hak ettikleri cezayı en ağır şekilde alacaklar. Onların elinden bu itirazları almamız lazım, onun için de sabırla, sükunetle, kararlılıkla bu davaların seyrini izlememiz gerekiyor."
"1 dolara üniformalarını, göğüslerindeki bayrağı sattılar"
Yıldırım, "Tarihin gördüğü en erdemli milletin karşısında 1 dolarlık paçavraya döndü bunlar. 1 dolara üniformalarını, ruhlarını, inançlarını, göğüslerindeki bayrağı ve milleti sattılar. Şunu dünya alem iyi bilsin ki ihanetlerinin bedelini ödeyen tek bir FETÖ'cü kalmayana kadar bu mücadele devam edecek." şeklinde konuştu.
'15 Temmuz bir kumpasın son hamlesiydi'
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran da sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada 15 Temmuz'da millet olarak vatana sahip çıkıldığını söyledi.
Darbe girişiminin ardından 1 yıl geçse de hatıralarının hala akıllarda olduğunu belirten Duran, "15 Temmuz, her yönüyle Türk siyasi hayatının bir dönüm noktasıdır. O gece Türk milleti iradesine ve seçilmiş siyasetçilerine sahip çıkarak belkide makus talihini bir daha geri dönülemeyecek şekilde yenmiş ve bütün ezberleri bozmuştur. Türkiye siyasetinde bir pragmatik dönüşüm gerçekleşmiştir. Bundan sonra 15 Temmuz'a referans vermeden siyaset konuşmak imkansız hale gelmiştir." diye konuştu.
Duran, şöyle devam etti:
"15 Temmuz girişimi diğer darbelerden de farklıydı. Belki yöntem olarak 1960 ve 1980 darbelerinden öğrenmişlerdi fakat planlaması ve kurulan ittifaklar buna baktığımızda ucunu 17-25 Aralık'a ve hatta daha da ileri götürebileceğimiz bir kumpasın son hamlesi şeklindeydi. FETÖ dediğimiz bu darbenin arkasındaki örgütün, Türkiye'nin insanlarına vermiş olduğu zarar DEAŞ'ın, PKK'nın zararlarından hiçte aşağı kalmamıştır. Belki de daha fazlasıydı."
Duran, "15 Temmuz ruhunun diri tutulması lazım. Şanlı 15 Temmuz direnişinin gelecek nesillere de en doğru şekilde anlatabilecek her türlü akademik ve kültürel çalışmaların da yapmak durumundayız." dedi.