Rize İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fevzi Civaoğlu, Rize Basın Merkezi’nde düzenlediği toplantıda, Türkiye’de ve Rize’de bal üretimi ile arı yetiştiriciliği alanındaki durumu değerlendirdi. Civaoğlu, Türkiye’de dünya genelinde bal üretimi yapılabilen bitkilerin yüzde 80’inin bulunduğunu, Türkiye’nin dünyada sahip olduğu koloni bakımından 2. sırada olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Kayıtlı 6.5 milyon kolonimiz var. Bunun karşılığında ise ürettiğimiz bal miktarı kayıtlı olarak 82 bin ton. Kanada’da bir koloniden ortalama 64 kilo bal elde ediliyor. Avustralya’da bu rakam ortalama 54 kilo. Flora bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi olmamıza rağmen bizde ise bir koloniden ortalama 17 kilo bal elde edilmektedir. Koloni bakımından dünyada 2. sırada olmamıza rağmen üretim bakımından 6. sıradayız. Dünyada 1. sırada olmamız gerekirken 6. sırada olmamız arıcılık sektöründe ciddi aksaklıklar olduğunu gösteriyor”
Rize’de 2 bin 518 işletmeye ait 84 bin 867 aktif koloni bulunduğunu belirten Civaoğlu, birliklerine bağlı 2 bin 74 arı yetiştiricisi bulunduğunu açıkladı. Civaoğlu, Rize’de kayıt dışı kolonilerle birlikte 100 bin koloni bulunduğunun tahmin edildiğini belirterek şunları söyledi: “İlimizde yılda 600 ile bin ton arasında bal üretimi yapılmaktadır. Üretim yıllara göre değişiklik göstermektedir. Ancak, ilimizdeki arı yetiştiricilerinin yüzde 80’i göçebedir. Elde edilen balın büyük kısmı Erzurum bölgesinde üretiliyor.”
TÜRKİYE’NİN EN KALİTELİ BALI RİZE’DE ÜRETİLİYOR
Flora ve ırk bakımından Türkiye’nin en kaliteli ballarının Rize’de üretildiğini belirten Civaoğlu, birlik üyelinden alınan balların İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan laboratuvarda tahlil edildikten sonra dolumlarının yapılarak RAB ve RAB53 markaları altında satışa çıkarıldıklarını söyledi. Civaoğlu, isteyen birlik üyelerinin tahlil edilen balları kendi markaları altında da satışa çıkartabildiklerini anlattı.
ÜLKE EKONOMİSİNİN YÜZDE 47’Sİ ARICILIĞA BAĞLI
Civaoğlu, Türkiye’de arı yetiştiriciliği ve bal üretiminin 6.5 milyar TL’lik bir pazara sahip olmasına rağmen arıların diğer tarım ürünleri üzerindeki etkisi hesaplandığında bu rakamın 600 milyar TL’ye çıktığını ifade etti. Arıların polinasyona neden olduğunu anlatan Civaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arılar olmazsa polinasyon olmaz ve bitkilerdeki arıların taşıdığı tozlar sayesinde meydana gelen üreme gerçekleşmez. Arılar olmazsa bitkiler olmaz. Bitkiler olmazsa insanlar olmaz. ABD, arıların dolaylı olarak etki ettiği bitki gelişiminden dolayı koloni başı 142 dolar destek bedeli ödemektedir.”
Civaoğlu, arı üretimi ve bal üretiminin önündeki sorunların aşılması, Türkiye’de arıcılığın hak ettiği noktaya taşınması için arıcılık yasasının mutlaka çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu yönde 2007 yılından bu yana çalışmalarımız sürüyor. Halen kanun alt komisyonda beklemektedir. Bugün bizim asla kabul etmediğimiz sahte bal olarak tabir edilen bizim ise bal dışı ürün olarak adlandırdığımız ve bal ile hiçbir ilgisi olmayan ürünlerin önünün kesilmesi içinde bu yasa şart. Balın sahtesi olmaz. İnsanın sahtesi olur. Sahte insanlar bu yasa ile engellenir” dedi.
Civaoğlu, özellikle Rize’de üretilen doğal ballar arasında fazla bir farklılık olmadığını belirterek, ballar arasında astronomik fiyat farkının tamamen ticari ve reklama dayalı başarıdan kaynaklandığını söyledi.