Bakanlardan Çay Toplantısı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türk çayı pazarının arttırılabilmesi için ürün kalitesinin arttırılması gerektiğini belirtti.

Rize Ticaret Borsası'nda, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in katılımları ile 'Çayın Sorunları' konulu toplantı düzenlendi. Toplantıya ilgili bakanlıkların müşavirleri, Çaykur ve özel sektör kuruşlarının temsilcileri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Açılış konuşmasını ev sahibi Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan yaptı.
Bakan Yazıcı, yaptığı konuşmada, rakamlarla Türk çay sektörünün dünyadaki konumunu anlattı. Çayın önemli bir ürün olduğunu belirten Yazıcı, "Türkiye'de çay üretiminin ithalat, ihracat, üretim açısından önemli soruları olduğunu görüyoruz. Bir başka önemli ölçü. Çok ilginç. Türkiye bir yerde birinci. Tüketimde. Böylesine bir toplumuz. Böylesine tüketimin olduğu bir ülkede çayın önemli bir ürün olarak her açıdan ele alınması kaçınılmaz olur" dedi.

"ÇAY KALİTESİ ARTMALI"
Çay kalitesinin arttırılması gerektiğine dikkat çeken Bakan Yazıcı, üreticilere sitemde bulunarak, "Hemşerilerimiz çay bahçesinde ne kadar kırpabiliyorlarsa, çayın fidesinden ne kadar kopartabiliyorlarsa bunun tamamını sepete ya da torbaya doldurup çay alım yerlerine götürme haklarının olmadığını bilmeleri gerekir. Bizim bu çalışmadaki hedefimiz üreticiyi korumaktır. Eline daha fazla para geçmesini sağlamak bunu yapabilmek içinde çayın kalitesini arttırarak Pazar payını büyütmektir. Çaydaki Pazar payınızı
büyütebilmeniz için mutlaka o çayın kalitesini arttırmak zorundasınız" diye konuştu.

"EĞİTİMLİ KÖPEK SAYISI ARTACAK"
Bakan Yazıcı, kaçak çayda kullanılan eğitimli köpek sayısını arttıracaklarını belirterek, "Kaçak çayla ilgili yoğun bir mücadele sürecini sürdürüyoruz. Daha da yoğun olarak sürdüreceğiz. Bununla ilgili miktar söylemeyeyim. Miktarların neyle ölçüldüğünü bilemem. Bir miktar söyleniyorsa bunun ölçülebilir veriler ile olması gerekiyor. Türkiye'de Çaykur'un ürettiği, özel sektörün ürettiği çay miktarları belli. Nüfusumuzda belli. Fert başına tüketim miktarı da belli. Depolardaki miktarda belli. Bunlar
kıyaslandığında Türkiye'de üretilen çayın tüketimi ne kadar karşıladığı belli oluyor. Bir miktarda ithalat var. Bütün bunlar kıyaslandığında aradaki fark kaçak. Gümrük mevzuatında vatandaşlarımızın yolcu beraberinde getirebilecekleri ürünler var. Belli miktarda parfüm, sigara çay gibi. Bunun için 3 gün kalınması gerekiyor. Günübirlik giriş çıkışlarda yolcu beraberinde ürün getirmeleri mevzuata aykırı. Bu konularda kapılardaki görevlilerimizi yakından takip ediyoruz. Bu takiplerimizi daha seri bir şekilde
sürdüreceğiz. Bu alanda iki yıldan beri çay kontrollerinde hassas eğitilmiş köpekleri devreye soktuk. Çay ve tütün. Çayla ilgili eğitilmiş üç köpeğimiz var. Bunun sayısını da artıracağız" dedi.

"TÜRKİYE'DE 150 CİVARINDA TARIMSAL ÜRETİM YAPILIYOR"
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de, çayın, sadece tarımsal üründen ibaret olmadığını belirterek kültürümüzün önemli bir unsuru olduğunu söyledi. Dünyada çay üretimi bakımından Türkiye'nin 4. sırayı aldığını, tüketim bakamından ise 1 sırada yer aldığını kaydeden Bakan Eker, Türkiye'de 150 civarında tarımsal üretim yapıldığını söyledi. Bakan Eker, "Çay sadece tarımsal üründen ibaret değil kültürümüzün önemli bir unsuru. Çay edebiyatımızda, gündelik hayatımızda, etkinliklerimizde olmazsa olmaz
bir unsur haline gelmiştir. Tek başına içecekten öte anlamı var. Bizim için sadece ekonomik bir ürün, tarımsal bir ürün değil. Ondan öte hayatımızı süsleyen ve anlam katan önemli bir ürün" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DE ÇAYIN YÜZDE 60'DAN FAZLASI RİZE'DE ÜRETİLİYOR"
Türkiye'de üretilen 1.3 milyon ton yaş çayın yüzde 60'dan fazlasını Rize'nin oluşturduğuna dikkat çeken Bakan Eker, şunları söyledi:
"Ürettiğimiz 1.3 milyon ton yaş çayın, yüzde 60'ından fazlasını Rize ilimiz oluşturuyor. Bunun 4'te biri Trabzon, Artvin, Giresun, Ordu ve diğer Karadeniz vilayetlerinde üretiliyor. 200 bin üreticiyi doğrudan ilgilendiren böyle bir ürünün elbette ki hayat içerisinde sorunlarla da karşılaşabilmesi normal. Bu hem kendi açımızdan, hem de dünya ile ilgili sorunlar. Bunların doğru teşhis edilmesi, uygun çözümler bulunması önemli. Bu toplantıda sorunları doğru ifade edebilecek, ortaya koyabilecek, uzmanlık
sahibi, hem özel sektör her meslek kuruluşları, hem de kamu yani sektörün yapısını oluşturan tüm temsilciler bulunuyor. Bakan olarak hükümetimiz döneminde bizim çayla ilgili politikamızın esasını oluşturan uygulamalarımızın iskeletini belirleyen faaliyetleri başlıklar halinde sunuyorum: Burada çok fazla ekonomik değeri olan tarımsal ürün yetişmiyor. O halde burada çay üreticisinin faaliyetleri alım satımı son derece önemli. 2003 yılından itibaren yaş çay karşılığı prim ödeme sistemi getirdik. 2010 yılına
kadar destekleme tutarı 1 milyar 250 milyon TL çay üreticisine destek olarak ödediğimiz nakit para. Desteklemeler kg başına 5 kuruşken 2003 yılı ve 2010 yılında 12 kuruşa çıktı. Çaykur 965 kg iken, dekar başına bin 100 kilograma çıkarmıştır. Çay budama tazminatı ve tutarı olarak 396 milyon TL ödeme yapılmıştı. Çay ihtisas gümrüğü kurulmuş. Ekonomik ömrünü tamamlamış çaylıklarla ilgili olarak yeşil çay üretimi gerçekleştirilmiş ve değişik aromalı çaylar üretilmiştir. Bu dünyadaki talebe göre uygulanmıştır.
Giderek artan bir şekilde organik çay talebi ortaya çıkıyor. Bu dünyada var. Biz de Hemşin ilçesi hinderaltında organik çay havzası belirledik. Çayda elde edilen randımanda bir artış var. Çaykur bünyesindeki laboratuarlar uluslararası standartlara çıkarılmıştır."

"YETİŞTİRİCİLİKTEN BUDAMAYA KADAR BİR TAKIM SORUNLAR VAR"
Bakan Eker, çay üretimi konusunda bir takım sorunların bulunduğuna dikkat çekerek, "Çaykur, Atatürk Üniversitesi işbirliğiyle bakteri organik ulusal çay konseyi kuruldu. Mevzuat, pazarlama, daha sağlıklı, daha nitelikli, daha kaliteli üretim yapılması konusunda neler yapılabileceği bu toplantının sonucunda derlenecek dile getirilecek. Biz bunları hükümet olarak bir eylem planına dönüştürüp bunları belirli bir takvimde hayata geçirilmesini sağlayacağız. Yetiştiricilik, ruhsatsız çay bahçeleri, yaprak
kalitesi, gübreleme, gençleştirme ve budamayla ilgili sorunlar var. Yaş çay üreticisiyle ilgili sorunlar olarak. Üretim aşamasında yine sorunlar var. Çay fabrikalarındaki alet, ekipman ve bunların standartlarıyla ilgili sorunlar var. Bunlar da üretim sürecinin bir aşamasıdır. Rize çayı, Türk çayı, toptan getirilmiş olan yeni harmanlar, bir takım şeyler var. Bunların haksız rekabeti var. Faturalandırma var. Sadece çayla ilgili olarak tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesi meselesidir. Çay ürünleri de
fındık arazilerinin de çok etkiler. Arzu edilen düzeyde değilse bir verimlilik sorunundan babadan oğula geçerken sürekli bölünmesidir" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri

çakarlı araç kullananlar yandı , ilk yakalamada 96 binlira ceza
Anadolu Medyasından TÜRKSAT’a %50 İndirim Talebi
Tüketici Güven Endeksi Açıklandı
Eski Tip Sürücü Belgelerinin Yenilenme Süresini Uzatıldı
YEREL MEDYA VE GENÇLİK KISA FİLM YARIŞMASI’NDA DERECEYE GİRENLERE ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLDİ