Anadolu Yayıncılar Derneği'nden Bild gazetesine tepki

Anadolu Yayıncılar Derneği (AYD) bir haberde kullandığı ifadeler nedeniyle Alman Bild gazetesinin yayın politikasını Alman Büyükelçiliği önünde protesto etti.

 Özgür ve bağımsız bir şekilde Türkiye’nin her bir köşesinden yayınlar yapan Anadolu Medyası olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak “Diktatör Erdoğan” şeklinde kişilik haklarını ihlal eden, hakaret içeren ve haddini aşan yayınlarından dolayı Almanya BİLD Gazetesi’ni kınıyoruz.
Halkımızın demokratik bir şekilde, özgür iradeleriyle seçtiği ilk cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletimizi temsil etmektedir. Dolayısıyla bu tür ahlak dışı, pervasız yayınları aziz Türk milletine ve bu milletin her bir ferdine yapılmış olarak değerlendirmekte ve şiddetle bu tür ifadeleri kendilerine iade etmekteyiz.

Unutulmaması gerekir ki, ne milletimizin geleneklerinde ne de binlerce yıllık devlet geleneğimizde diktatörlük kavramı asla ve asla yer bulmamıştır. Buna karşın diktatörlük kavramı tam olarak Almanları ve Almanya’nın liderlerini hafızalara getirmektedir.
Alman BİLD Gazetesi’nin uzun yıllardır gelişen ve büyüyen Türkiye’den duyduğu rahatsızlığı yakinen biliyor ve büyüyen Türkiye’nin lideri saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza yönelik haddini aşan ifadelerinin hangi karın ağrılarından kaynaklandığının da farkındayız.
Bild Gazetesi’nin, “demokrasi ve basın özgürlüğü” maskesi altında asıl hedefinin, çamur at izi kalsın mantığıyla, Türkiye’nin uluslararası imajına zarar vermek olduğu herkesin malumudur.



Söz konusu yayımlanan haberde gazete; Türkiye’de sırtını teröre dayadıklarını söyleyen ve terör propagandası yapan siyasilere yönelik yürütülen hukuksal süreçten rahatsız olduğunu göstermiştir. Ayrıca gazete; basın özgürlüğünü bahane ederek devletin özel bilgilerini yayımlayan Can Dündara kapılarını açmıştır.

Unutulmamalıdır ki Almanya basın özgürlüklerinde sürekli sınıfta kalan bir ülkedir. Sadece son birkaç yıla baktığımızda Almanya’da basına uygulanan sansür ve baskıya onlarca örnek verebiliriz.

Tarih 25 Mart 2005: Almanya İçişleri Bakanlığı operasyonuyla Anadolu’da Vakit Gazetesini yayımlayan Yeni Akit şirketini yasakladı, mal varlığına el koydu.
Tarih 29 Şubat 2012… Alman Federal İçişleri Bakanlığı Doğu Almanya ile ilgili yapılan ekonomik araştırma raporunun yayınlanmasını yasakladı.

Tarih 27 Mart 2013… Almanya’da 8 Türk’ü öldüren Neo-Nazi örgütünden Beate Zschaepe’nin yargılanacağı davaya Türk medya kurumları akredite edilmedi.
Tarih 15 Ocak 2014… Hamburg’daki kültür merkezinin kapatılması kararını protesto eden solcu gruplar ile polis arasında yaşanan çatışmaları ekranlara taşıyan, TRT Almanya'daki kablo televizyon şirketinin yayın listesinden çıkarıldı…

Tarih 29 Nisan 2015… “Ermeni soykırımı” yalanına karşı Türkiye’nin tezlerini anlatan tek film olan “Ermeni Belgeleriyle 1915” belgeseline, Almanya’da gümrük polisi tarafından siyasi gerekçeler gösterilerek el konuldu…
Tarih 31 Temmuz 2016… Almanya'nın Köln kentinde düzenlenecek olan "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferans yöntemiyle bağlanıp halka hitap etmesi "Almanya Anayasa Mahkemesi" kararıyla engellendi.
Sadece bu örneklere baktığımızda Almanya’nın basın özgürlüğünü kısıtlayan, kişi hak ve hürriyetlerine yasaklar getiren bir devlet olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kaldı ki, özgürlük tanımında “anayasal ve yasal sınırlar içinde kalmak koşuluyla her kesin başkalarının haklarını ihlal etmeden istediğini yapabilmesine” özel bir vurgu yapılarak, hukuksal sınırlar çizilmiştir.

Hal böyle iken, milletin oylarını alarak TBMM’de vekillik sıfatını taşıyanların, eli kanlı terör örgütünün propagandasını yapması kabul edilemeyeceği gibi; devlet sırrını haber gerekçesiyle paylaşmak ve ulusal güvenliğe zarar vermek hangi özgürlük tanımlaması içerisinde yer alabilmektedir.

Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında ele alınan basın özgürlüğünün, mutlak olmadığı ve birtakım nedenlerle sınırlandırılabileceği hükme bağlanmıştır…

Sözleşmenin 10. maddesinin ikinci fıkrasına göre,  “...bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, gerekli tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, nizamın sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, gizli bilgilerin açığa vurulmasının önlenmesi veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı merasime, sınırlamalara veya yaptırımlara bağlanabilir.”

Bütün bu değerlendirmeler çerçevesinde ifade etmekte yarar görmekteyiz ki, Avrupa ve Avrupa basını yüzyıllardır olduğu gibi yine ikiyüzlü bir tutum içerisindedir. Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığını, “demokrasi ve basın özgürlüğü” gibi değerlerin arkasına saklanarak sürdürmektedirler.

Ancak, iyi bilinmesi gerekir ki, özgür ve tarafsız Anadolu Medyası, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındadır ve O’nun gelişen-kalkınan Türkiye hedefi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekten de kaçınmayacaktır.
Bu düşüncelerle, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik haddini aşan ifadelerinden dolayı Alman Bild Gazetesi’ni bir kez daha şiddetler kınıyoruz.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri

çakarlı araç kullananlar yandı , ilk yakalamada 96 binlira ceza
Anadolu Medyasından TÜRKSAT’a %50 İndirim Talebi
Tüketici Güven Endeksi Açıklandı
Eski Tip Sürücü Belgelerinin Yenilenme Süresini Uzatıldı
YEREL MEDYA VE GENÇLİK KISA FİLM YARIŞMASI’NDA DERECEYE GİRENLERE ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLDİ