“BAKAN OLMAM BENİM İÇİN SÜPRİZ OLMADI”
Binali Yıldırım Başbakanlığındaki yeni hükümette bakan olarak tekrar görev almış olmasını değerlendiren Kalkınma Bakanı Elvan, “Benim için sürpriz olmadı. Ama bazı basın mensupları için sürpriz olmuş olabilir. Beni siyasete layık gören kişi sayın Cumhurbaşkanımızdır. Biliyorsunuz ben siyasete girdikten sonra çeşitli görevlerde bulundum. Çalışmak bizim ana görevimiz. Dolayısıyla benim için sürpriz olmadı. Bundan sonraki süreçtede ülkemiz için geceli gündüzlü çalışmaya devam edeceğiz. Aksi takdirde bu ülkeyi büyütemeyiz” ifadelerini kullandı.
“ALMAN - TÜRK İLİŞKİLERİ BİR ÖLÇÜDE ZEDELENECEKTİR”
Alman Parlamentosu’nun 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyen tasarıyı onaylamasıyla ilgili açıklama yapan Bakan Elvan, “aslında bunla ilgili bir değerlendirme yapmadan önce Almanya Türkiye ilişkisini değerlendirmek istiyorum. Türkiye’nin Avrupa ülkelerindeki ilişkiler açısından en ilişki Almanya geliyor. Bizim en çok ihracat yaptığımız ülkelerin başında Almanya geliyor. 6 bin civarında Almanya firmasının Türkiye’de faaliyet gösterdiğini biliyoruz. Bu kadar güçlü ilişikliler içerisinde olduğumuz Almanya’nın bunu yapmasını kınıyoruz. Almanya’nın son aylarda yaşanan Suriye’deki kriz nedeniyle ortaya çıkan mülteci sorunu ve diğer bazı sorunlardan sonra basit bir manevra alarak görüyorum. Bunu hoş karşılamak mümkün değil. Bugün Parlamentoda milletvekillerinin 3’de ikisi yok idi. Ama buna rağmen böyle Türkiye’ye karşı bir manevra girişimi olarak ben algılıyorum. Son derece basit olduğunu düşünüyorum. Ve bunu da hoş karşılamıyoruz. Kınıyoruz. Bu tür konularda bizim daha önceki yaklaşımlarımızı biliyorsunuz. Tarihçiler bir araya gelsinler konuşsunlar, neticde olayı tüm çıplaklıkla ortaya koysunlar dedik. Biz tüm arşivlerimizi açtık. Her şeyimizi açtık. Şeffafız dedik. Almanya şeffaflıktan bahsediyor. Bu siyasi karar gerektirecek bir husus değil. Alman Türk ilişkileri bir ölçüde zedelenecektir. Umuyoruz ki Almanya bu yaptığı hatadan döner” dedi.
Almanya’nın geçmişine bakılması gerektiğini belirten Bakan Elvan, “Almanya’nın geçmişine de bakmak lazım. Almanya’nın bu noktada kara bir leke olarak nitelendireceğimiz leke var ortada. İkinci dünya savaşı döneminde Almanya’nın önemli bazı askerlerinin burada olması bu tür kararlarda etkili olduğunu biliyoruz. Biz yolumuza devam edeceğiz. Biz her zaman doğruları söylemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BİRİLERİN SÖZLERİYLE HAREKET EDENLERİN YAKLAŞIMLARI DOĞRU DEĞİL”
Dış politikaya da değinen Bakan Elvan, “Ak Parti hükümetleri kurulduğu günden bu yana kadar reform ve icraat hükümetleri olmuştur. Biz geçmiş dönemlerde çok büyük projeler yaptık. Bundan sonraki süreçte de ak parti aynı inanç içerisinde bu süreci devam ettirecektir. Bizim için esas olan milletin ne dediğidir. Bizi diğer partilerle karıştırmamak gerekir. Bundan sonraki süreçte de yolumuza devam edeceğiz. Dış politikaya baktığımız zaman anlayamadığımız bir tutum içerisinde olduğunu görüyoruz özellikle ABD’nin. Bizim müttefikimiz olan ABD’nin bu süreçte özellikle PYD’ye destek vermeleri hatta en son hatırlayınız birkaç gün önce bir roket bulundu. Bizim müttefikimiz olan ülkelerin silahlarının Türkiye içerisindeki bölücü terör örgütlerine verildiğini görüyoruz. Bunlar doğru yaklaşımlar değil. Biz her ortamda düşüncelerimizi duygularımızı anlatıyoruz. Yanlış yaptıklarını ifade ediyoruz. Özellikle Suriye’de yaşanan olayların en baştan baktığımızda Suriye ile ilgili politikalarda bizim dile getirdiğimiz sorunların bugün gün yüzüne çıktığını görüyoruz. Alınması gereken önlemlerin o dönemde alınmadığını görüyoruz. Dolayısıyla biz bu coğrafyayı biliyoruz. Biz o bölgede yaşayan insanların yapısını biliyoruz. Yüz yıllarca bu coğrafyada yaşamış ve o bölgede yaşayan insanlarla iç içe olmuş bir milletin, bir ülkenin sözünü dinlemeyip birilerinin yönlendirmeleriyle hareket edenlerin yaklaşımlarını doğru bulmuyorum” dedi.
“BİZİM ÇALIŞMALARIMIZA SEKTE VURDU”
Paralel yapıyla da ilgili açıklama yapan Bakan Lütfi Elvan, “devlet içerisinde bir başka devletin yapılanması söz konusu olamaz. 17 – 25 Aralık sürecinde bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Bir kamu kurumunda ancak ve ancak, o hangi ülkenin kamu kurumunda çalışıyorsanız o ülkenin devletine hizmet edersiniz. Başka bir durum söz konusu olamaz. En ufak bir taviz vermeyeceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz. Paralel devlet yapılanması bizim çalışmalarımıza inanılmaz bir sekte vurdu. Türkiye’nin önünü açıp rahat bir nefes almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİRLERİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL YAPACAĞIZ”
Terörle mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini belirten Bakan Elvan, “Terörle mücadeleye kesintisiz bir şekilde kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Bölge halkıyla bir araya geldiğimizde vatandaşların bizden istediği şu aman devam edin. Bölücü terör örgütünü yenerek mücadeleye devam edin. Bizde en son silahlı teröristi yok edinceye kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Ciddi bir tahribat var. Yaktılar yıktılar. Bunların mücadelesi demokrasi falan değil, bunların derdi dışardan yapmış olduğu desteklerle Türkiye’nin zayıflaması derdindeler. Biz bu şehirlerimizi ilçelerimizi eskisinden çok daha güzel bir şekilde yapacağız. Bu konuda çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Tüm bakanlıklarımız bu konuda çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.
“KRİZ DÖNEMLERİNDE YAZI YAZACAK KAĞIT BULAMIYORDUK”
Daha önceki çalışma hayatında yaşadığı hatıraları anlatan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Geçmişte bakan olma düşüncesi içerisinde hiç olmadım. Hele hele şu makama geleyim düşüncesinde hiç olmadım. O dönemlerden kalan çok fazla anılarımız var. Ama geçmişte kriz dönemlerini hiç unutmuyorum. Kriz dönemlerinde çok sıkıntılar yaşadık. Biz yazı yazacak kağıt bulamadığımız dönemleri biliyoruz. Kendi cebimizden gidip kırtasiyeden kağıt alıp kullandığımız dönemleri biliyoruz.
Hele hele 2001 krizi öncesi. O zaman ki devlet planlama teşkilatı 2001 krizinin geleceğini haberini siyasilere aktardı. Şu şu önlemler alınmazsa ciddi bir krizle karşı karşıya oluruz denildi. O dönemde bu raporalar Başbakan’a aktarıldı. O dönemde Sayın Bülent Ecevit Başbakandı. Daha sonra yanlışlıkla sayın Başbakan bu raporu bir basın bildirisi diye basın mensuplarına veriyor. Bu rapor basının eline geçiyor. Sonra bir açıklama yapılıyor. Deniliyor ki bu bir uzmanın hazırladığı bir rapor kurumsal bir rapor değil şeklinde. Bu tür anılarımız çok oldu” dedi.