Devletin teşvik vermesiyle birlikte bu sektöre girenlerde artış yaşandığını ancak çoğu balıkçının bunu devam ettiremeyerek şimdilerde gerçek balıkçıların ayakta kaldığını söyleyen Ayar, "Gök kuşağının yanı sıra deniz alası denilen balıkların üretimini yapıyoruz. Yaklaşık 12 yıldır bu işi yapıyorum. Son yıllarda vatandaşın bu balığa olan talebinde bir artış görmekteyiz. Ancak bu talebin artmasıyla birlikte tesislerin de yapımı artmaya başladı. Bunda devlet teşviği önemli derecede etkili oldu. Bunun böyle olmasıyla birlikte gerçek balıkçılar ortaya çıkmaya başladı. Çünkü yem fiyatı arttıkça piyasada balık daha çok rağbet görmeye başladı, bununla birlikte bu defa fiyatı düştü. Teşvikten dolayı çoğu açıp kapattı derken bayağı bir düşüş yaşandı. Yani çoğu balıkçı kapatmak durumunda kaldı" dedi.
"Burada balığı organik yemle beslediğimiz için ayrıca suyunun da özelliği bakımından balık daha lezzetli oluyor" diyen Ayar, şöyle devam etti:
"Balığı genellikle Trabzon’da tüketiyoruz. İstanbul’dan gelen talepleri de karşılıyoruz. İhtiyaç olması durumunda yurt dışına da ihraç edebiliriz. Ramazan dolayısıyla satışlarımızın arttığını söyleyebiliriz."
Öte yandan, denizlerde av yasağının başlamasıyla birlikte deniz balığının yerini kültür balığı aldı. Tezgahlarda kısıtlı miktarda deniz balığına rastlanırken, fiyatının pahalı olması, vatandaşı kültür balığına yöneltti.