Trabzon'daki Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'ni ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, "Bu kanun inşallah çıktığında, uygulanmaya başlandığında görülecektir ki gerçekten de hayvanları koruma maksadıyla bu hayvanların canlarına herhangi bir zarar gelmeyecek. Birilerinin bundan siyaset üretmeye kalkması gerçekten korkunç. Bir de bu memlekette sayıları az da olsa iki grup var. Birisi it taparlar, birisi it savarlar. Bu it taparların ve it savarların aklıyla hiçbir şey yapılamaz" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve AK Parti Trabzon İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'ni ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Başkan Genç, ülke genelinde bir can güvenliği sorunu olduğunu belirterek, "2018 yılında Trabzon Büyükşehir Belediyesi olarak burayı inşa ettik. 5-6 yıldır aktif olarak hizmet veriyor. Özellikle yeni bir yasanın, yeni bir düzenlemenin şu anda hazırlanmakta olduğu, yürürlüğe gelecek olduğu bir alanda biz belediyelerin, özellikle sokaktaki köpeklerin hem kısırlaştırılması hem sahiplendirilmesi adına olağanüstü bir sorumluluğa daha girmekte olduğumuzun bilincinde olarak şu anda barınağımızı değerli genel başkan yardımcımızla ve il başkanımızla ziyaret ediyoruz. Tabii tespitimiz şu; öncelikle ülke genelinde bir can güvenliği sorunudur. Bu tespiti yapacağız. Ama bir de bize emanet olan bu Allah'ın dilsiz kulları diye tanımladığımız bu canlara da sahip çıkacağız. O nedenle iki yönlü olarak değerlendirdiğimizde şu andaki mevzuata göre sokaktan al, kısırlaştır ve sokağa bırak yönteminden sokaktan al, olağanüstü bir şekilde çünkü popülasyonu kontrol altına almamız lazım. Olağanüstü bir şekilde kısırlaştırma yöntemi ve kısırlaştırdıktan sonra da bir sahiplenme seferberliğine doğru giden çok doğru bir anlayış var. Mevzuatımız da milletvekillerimiz, genel başkan yardımcımız ve Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla bu şekilde düzenleniyor. Dolayısıyla sahiplendireceğiz ve popülasyonu kontrol altına alacağız. Bu nedenle mevcut yasamızda herhangi bir şekilde sokaktan köpekler toplanacak ve onlar itlaf edilecek gibi oluşturulan algının kesinlikle doğru olmadığı, bu tür spekülatif haberlerin tamamen siyasi amaçlı olduğu tespitini de yapmak istiyoruz" dedi.
"11 bin 718 köpeğimizi de kısırlaştırmışız"
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde 2018 yılından itibaren 3 bin 5 köpeğin sahiplendirildiğini dile getiren Başkan Genç, "Biz Trabzon olarak olayı kontrol altına aldık. Şimdi bu barınağımız 2018 yılında hizmete alındı. 82 dönümlük bir alanda 14 bin metrekarelik kapalı alanımızda 3 bin 5 köpeğimizi sahiplendirmişiz. Sokaktan aldığımız köpeğimizi sahiplendirmişiz. Ve 11 bin 718 köpeğimizi de kısırlaştırmışız. Yani bu konuda adım atan bir yerel yönetim olarak bundan dolayı mutluyuz. Tabii ki bu sayıyı artıracağız. Hem parazit tedavisi, köpeğin tedavisi, rehabilitasyonu, aşılama, kısırlaştırma gibi bayağı bir faaliyetin içerisindeyiz. İnşallah yeni yasayla da birlikte bu işi daha bir kontrol altına alıp, bu anlayışla yola devam edeceğiz. İki ilçemizde iki tane fikrimiz var. Yine barınaklar da oluşturacağız. İnşallah bu sorun Trabzon'da hem o canlar için hem de güvenliğini teminle mükellef olduğumuz insanlarımız için bir sorun olmayacak" şeklinde konuştu.
"İt taparların ve it savarların aklıyla hiçbir şey yapılamaz"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen ise yaptığı konuşmada, hayvanların canlarına herhangi bir zarar gelmeyeceğini kaydederek, "Bu olay nereden başladı. Ben onları çok seviyorum ama bu kuçu kuçular insanlara zarar vermeye başladılar. Ama bir insana dahi zarar verse bunun istatistiği olmaz, bunun tedbirini almak gerekir. Ama bu tedbiri almak için illa da birilerinin dediği gibi onlara kıymak gerekmez. Hayvanların canına kıymadan, hayvanlara zarar vermeden insanları korumak mümkündür. Yani üçüncü yol her zaman mümkündür ki hepimiz Allah'ın kullarıyız. Biz de öyle, o küçük kuçu kuçular da öyle. Allah asla kullarını çözümsüz bırakmaz. Mutlaka bir yol vardır. İşte biz o yolun peşindeyiz. Cumhurbaşkanımızla birkaç defa bu mevzuyu onun başkanlığında oturduk, görüştük ve belli bir noktaya getirdik. Bu kanun inşallah çıktığında, uygulanmaya başlandığında görülecektir ki gerçekten de hayvanları koruma maksadıyla bu hayvanların canlarına herhangi bir zarar gelmeyecek. Birilerinin bundan siyaset üretmeye kalkması gerçekten korkunç. Bir de bu memlekette sayıları az da olsa iki grup var. Birisi it taparlar, birisi it savarlar. Bu it taparların ve it savarların aklıyla hiçbir şey yapılamaz. Büyük çoğunluğun, makul çoğunluğun o makul aklını bizim esas almamız gerekir. O çözüm vardır. İnşallah sokaklar daha güvenli hale gelecek. Ama mesela dükkanın önünde yıllardır orada yatan, oradaki esnafın beslediği bir kuçu kuçu vardır, ona da dokunmayın, o da orada dursun diyeceğiz ama sokakta işte çocuğun okula gitmesine ya da bir amcanın, teyzenin, ablanın, hanımefendinin, beyefendinin bir yere gitmesine mani olan bir durum varsa onlar da alınacak, buralara getirilecek. Ama buralar dediğim gibi gezme alanlarıyla, hastaneleriyle, bakımlarıyla tam teşekküllü bir tesis olacak. Dahası şu var biz sahiplendireceğiz. Yoğun bir sahiplendirme kampanyası yürüteceğiz. Burada benim çok kıymetli dostlarım var hayvanseverler. Onları bu kanunlaşma sürecindeki aktivasyonlarına tekrar geri davet ediyorum ki sahiplensinler. Bu işin yolu o. Sadece barınak olmaz. Aynı zamanda sahiplendirme. Sahiplendirme ve barınakla beraber ama barınakları gezme alanlarıyla düşünürüm. Yani kutular halindeki o kaldıkları yerlerden bahsetmiyorum. Gezme alanlarıyla birlikte bir tesis olacak buralar. Hastanesi de olacak. Öbür taraftan sahiplendireceğiz. Bunları yapmayan belediyelere de ceza gelecek. Yani hapis cezasına varıncaya kadar bu işin yaptırımı var. Devlet burada üzerine düşeni yapacak. Bizim belediyelerimiz üzerine düşeni yapacak. Ama aynı zamanda vatandaşlarımızdan da, vakıflarımızdan, derneklerimizden, kanaat önderlerimizden, hayvanseverlerden, duyarlı insanların hepsinden de yoğun ama yoğun böyle bir-iki tane değil yoğun sahiplenme rica ediyorum. Özellikle istirham ediyorum" diye konuştu.
"Al, bırak, gitsin dönemi bitti. Bunların hepsinin yaptırımı olacak"
"Bunları üretenler de bulunacak, yakalanacak ve gereken yapılacak. Paraysa para cezası, hapisse hapis cezası neyse o" diyen Şen, "Bu sorunu çözmemiz lazım. Sokaklar güvenli olacak. Ama bu kuçu kuçuların, bu hayvanların canına zarar gelmeyecek. Bunların beklediği bizden gerçekten dört şey. Azıcık ilgi, azıcık sevgi, azıcık ekmek, azıcık su. Bu kadar. Biz insan olarak bunu yapabilecek bir varlığız, yapmamız gerekiyor. Yapacağız. İnsanlar da korunacak. Bu hayvanlara da zarar gelmeyecek. Üçüncü yol dediğim gibi mümkündür. Biz bu üçüncü yolu bulduk, çıkardık ve bunu uygulayacağız. Görevini yapmayana da ceza. Hapis cezası dahil ceza alıyor. İşte gördüm orada ben birkaç tane. Vahşi ırk deniliyor. Vahşi ırk diye bir şey yok. Bunlar köpek, köpekler evcildir. Vahşileştirilmiş. Yavrucaklar onlar. Nasıl? Alıyor. Üç ay, beş ay, bir sene beyefendinin, hanımefendinin ya da çocuğun karne hediyesi oluyor mesela. Alıyorlar, hevesleri geçiyor, atıyorlar sokağa. Yok böyle bir şey. Bunu yapamazsınız. Bu kadar insafsız olamazsınız. Ya almayın ya da aldıysanız sokağa bırakmayın. İkinci bir arıza durumu daha var. Bunların üretilmesi. Bunları üretenler de bulunacak, yakalanacak ve gereken yapılacak. Paraysa para cezası, hapisse hapis cezası neyse o. Ama bu bir kısım hayvancıkların yeniden üretilmesi, vahşileştirilerek birilerine verilmesi dönemi bitti. Onların sokağa bırakılma dönemi bitti. Al, bırak, gitsin dönemi bitti. Bunların hepsinin yaptırımı olacak" ifadelerini kullandı.
"Trabzon'da bir tek hayvan öldürülmeyecek"
Köpek sorununun çözümünü Trabzon'dan herkese göstereceklerini kaydeden Şen, "Büyükşehir belediye başkanımız ve ilçe belediye başkanlarımızla konuşuyorduk. Trabzon'dan şöyle bir söz söylendi ve ben bunu Cumhurbaşkanımıza aynen böyle aktardım. Başkanlar dediler ki "Trabzon'da bir tek hayvan öldürülmeyecek. Gerek yoktur, bir tek hayvan dahi öldürülmeden bu sorunun çözümü vardır. Biz bu çözümü Trabzon'da herkese göstereceğiz." İnşallah da ben bu sözü olduğu gibi aldım Cumhurbaşkanımıza aktardım. MYK toplantımızda özellikle Trabzon'u örnek verdim, başkanlarımı örnek verdim. Bu yapılacak ve bu örnek herkese gösterilecek. Bu gezegen hepimize yetecek kadar büyük bir yer. Bol yemekli bir yer. Yeter ki adam olalım. Yeter ki insan olalım. Hayvanların canına zarar gelmesi gerekmiyor. İnsanları, çocuklarımızı ve yavrularımı inşallah koruruz" dedi.