Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Önemli konularda açıklamalarda bulunan Güneş, adeta içini döktü.
Uzun zamandan beri basın toplantısı yapmadıklarını belirten Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Yapmadığımız halde kendi ağzımızdan beyanlar dinledik. Yorumlarda aldık. Son dönemlerde özellikle spekülasyonların fazla olduğu durum hem kulüp iç bünyesini hem de takımı olumsuz etkilediğini düşündüğümüz için basın toplantısı yapmada yarar gördüm. 2012-13 sezonun Trabzonspor camiası için zor olacağını hepimizin bilmesini istiyorum. Trabzonspor’un her sezonu zor geçmiştir. Özellikle bu yıl daha da zor geçeceğini düşünüyorum. Şu ana kadar iki resmi maç oynadık ve kazanamadık. Herkes gibi ben de üzgünüm. Moralsizliği ve güvensizliği daha da artırdığını biliyorum. Taraftarın tepkili olmasını normal buluyorum. Beklentiler yüksek. Bu beklentilere cevap vermek için çalışıyoruz. Yönetimi, teknik heyeti, taraftarı ve medyasıyla birlikte bir takımız. Başarı da ve başarısızlıkta bunları ayrı tutmak yanlış. Sevginin, saygının ve sahiplenmenin olduğu yerde takım olur. Başarıda arkasından gelir. Şikayet ve eleştiriler olacak ve oluyor. Ama sahiplenme de olmalı. Takımı sevgi köprüsünde yüzdürebilirsek daha iyi verim alacağımızı düşünüyorum. Mevcut oyuncuların en iyisini yapmak için gayret içinde olduklarını biliyorum ve görüyorum. Bizim gücümüz birlikteliğimiz, iyi niyetimiz ve dürüstlüğümüz. Bunu asla bozmak istemiyorum. Ancak kendi gerçeklerimizi bileceğiz. Şikayetçi olmadan düzeltmek için çalışıp çözüm üretecek olanlara kapımızı açık tutacağız. Boş gündemler yerine gerçeklerle yüz yüze gelmede fayda var” dedi.
“KAVGANIN OLDUĞU YERDE SEVGİ OLURMU”
Daha güçlü olmak için neler yaptıkları sorgulamak gerektiğini ifade eden Güneş, “Bugün itibariyle bazı gerçekleri önümüze koyarsak bunda fayda sağlarız diye düşünüyorum. Eski ve yeni yöneticilerin dargın, kavgalı, kızgın camianın ortak insanlarının öfkeli, kin ve nefretin olduğu yerde sevgi olur mu ? Ekonomik gücü belli, yarıştığımız takımlara göre geride olan bir takımız. Sosyoekonomik geliri düşük olan bir kentte yaşıyoruz. İşsizliğin alabildiğine fazla olduğu, sosyal alanda da düşünürsek eksisi fazla olan kenttin insanlarıyız. Oyuncuların takımı basamak olarak görmeye başladığı başka kulüplerin bize karşı fırsatçı olduğu bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.
“TFF GÜCÜNÜ BİZİM ÜZERİMİZDEN GÖSTERMEYE ÇALIŞTIĞI BİR DÖNEMİ YAŞIYORUZ”
TFF’nin gücünü kendi üzerlerinde gösterdiği bir dönemi yaşıdıklarının altını çizen Güneş, “Bunu teknik heyete verilen ceza da, saha kapama da ve yönetime verilen ceza da görebilirsiniz. Kombine satamayan, gol kralını kaybeden, teknik adamı cezalı, sahası 3 maç kapalı olan, Avrupa’da ne yapacağı endişesi taşıyan bir kenttin insanlarıyız. Yabancı oyuncumuz fazla yerli oyuncumuz daha az, kadro değişiminin bizi olumsuz etkilediği bir gerçektir. Bütün bunları görerek hesap görmek istiyorsak hesabı çok rahatlıkla görebiliriz. Hoca göndeririz, yönetim göndeririz, oyuncu göndeririz. Ama bu anlayış değişmez ise aynı yanlışa devam ederiz. Bu aksini söyleyenlere de saygı duyuyorum. Şu an takıma sahip çıkmadan hiçbir başarı bekleyemeyiz, kızarak , küserek hiçbir başarı gelmez. Eskiye yaşamak istemiyoruz. Yeni sayfalar yeni hedefler çizmek için yine görüşlerini, eleştirilerini yapan bir kenttin insanları olmasını herkes kadar bende arzuluyorum. Büyük bir aile resmi çizmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Rakipleriyle uğraşmayan, TFF ile sıkıntısı olmayan, hakemlerden uzak duran, eğlenerek futbol izleyen bir takım olmak istediklerini hatırlatan Güneş, “Trabzonspor’un geleceğini dizayn edecek olan taraftarlardır. Eleştiri haklarını saklı tutmak kaydıyla takımlarına sahip çıkmalı. Çocuğuyla ayrı yaşayan bir aile düşünemiyorum. Trabzonspor’da 2.5 yıllık süremde İyi kötü günlerimizi hep birlikte aştık. O günkü sorunlar bugünden daha büyüktü. Avrupa’da olmayan bir takımken, bugün Avrupa’da olan ancak mevcudu yok etme amacında olan bir camia olmayalım” diye konuştu.
”HERKESE İNAT AYAKTA KALARAK SAVAŞACAĞIZ”
Şampiyonluk her zaman Trabzonspor’un hedefi olduğunu ifade eden başarılı çalıştırıcı sıkıntılı bir Trabzonspor’un işinin zor olduğu herkes tarafından bilinmesi gerektiğini belirterek, “Hiçbir zaman transferde birinci olmadık. Olduğumuzda bataklığa gittik. Bu demek değildir ki yarışmacı olmayacağız. Oyuncularımızı kaybettik, maç da kaybettik ancak yarışmacı kimliğimizi ve onurumuzu kaybetmedik. Düzgün işler yaparak herkese inat ayakta kalarak savaşacağız. Bizi yok sayanları, yok etmek isteyenleri bilelim. Fair play için oynayalım. Trabzonspor’a, katkı yapanlara teşekkür ediyorum. Personel, yönetici, hoca, taraftar. Başkanımız karar veren ve fedakarlık yapan insandır. Benim ve kendisi arasındaki diyalog olumsuz gösterilerek propaganda yapmaya çalışanları kınıyorum” dedi.
“TRANSFER ZOR İŞ”
Transferin zor bir iş olduğunu bildiklerini vurgulayan Güneş, “Para gerek, oyuncu gerek, Trabzonspor’u tercih etmesi gerek. Trabzonspor’dan giden her oyuncu kayıptır. Gelip de oynayamayan her oyuncu yine kayıptır. Bugünkü borç nasıl bir günde olmamışsa bugün yapacağımız borçlarla da gelecekte batacaksak hiç yapmayalım. Hepimiz lüks içinde yaşamak isteriz, ama yoksa bunları nasıl isteyebiliriz. Biz üreteceklerimizle var olacağız. Transfer adına bu sistemi kurarken, yöneticilerin çok ortaya girdiğini, spekülasyonların olduğunu gördük. Bu anlamda uygun bir ismin faydalı olacağını düşündük. Sayın Giray Bulak da bu görevi kabul etti ve şuanda işi o yürütüyor. Ekibini kuruyor, görüşmeleri yürütecek. Ekonomik tarafı yönetim, teknik tarafı bizi ilgilendiriyor yaptığı çalışmaların” ifadelerini kullandı.
UEFA’da zor bir maç oynadıklarını dile getiren Güneş, “Öncesinde de zor bir maç oynayacağımızı biliyorduk, böyle de oldu. Gol bulamadık. Maçtan önce verilmek istenen mesaj çok kolay turu geçileceğiydi. Ama maçtan sonra elenmiş havası estiriliyor. Şansımız devam ediyor. Rakibi izlemeden tur atlayanlar, rövanşı oynamadan bizi eliyorlar. Bu hataya düşmeyelim” şeklinde konuştu.
Takımdaki sakat oyuncularla ilgili de bilgi veren Güneş, “Sakatlarla ilgili Giray’ın elinde çatlak var. Bu hafta kesin yok. 3 hafta olarak söyleniyor. Bilemiyoruz. Sapara’nın bileğinde burkulma var. Volkan’ın aldığı darbesi var. Durumlarını değerlendireceğiz” diye konuştu.
”ŞAMPİYONLUĞUMUZUN VERİLMEMESİ TRANVA ETKİSİ YAPTI”
Elazığspor maçının önemli olduğuna dikkat çeken Güneş, “Elazığspor ilk maçında kendi adına iyi bir skor aldı. Biz kendi sahamızda kazanmak istiyoruz. Gelen bayan ve çocuk taraftarların önünde iyi sonuç almak istiyoruz. Sezon genelinde başarı ve zaferler bekliyorum. Bizden de bu bekleniyor. 2012-13 sezonun zor olacağını söyledim evet. Bunun tek bir nedeni yok. 3 Temmuz’dan sonraki süreç en çok bizi yaraladı. Şampiyonlar Ligi’ne katılmamıza rağmen şampiyonluğumuzun verilmemesi travma etkisi yaptı. Buna bağlı transferlerde de sıkıntılar yaşadık. Yerli oyuncu bulamadık. Yabancıya yöneldik. Takım içinde bir maliyet artışı oldu. Bunun sıkıntısını bugün de yaşıyoruz. Bütçeyle hamle yapma şansımız ikinci planda kaldı. Ekonomik sıkıntımızın olduğu bir gerçek. Bu sadece bir kadro değişimiyle gerçekleşti. Bizim kadromuz başarılı olmasına rağmen dağıldı. Yapmakla yıkmak arasındaki farkı iyi görmeliyiz. Transfer yapıp başarılı olamazsak güvensizlik ortamı artar. Biz şuanda transferde sihirbazlık istiyoruz. Burak ilk geldiğinde istemeyenler bugün gitti diye eleştiriyorlar. Oyuncunun değerini arttırmak, boş araziye bina yapmak ve var olan binayı değiştirmek gibidir. Bunları yaşayacağız” şeklinde kaydetti.
”BİZ DEĞİL AMA ONLAR BİZİM OYUNCUMUZU ALABİLİYORLAR”
Yaşarken kendilerini başka kulüplerle ölçülendirilmeleri durumunda yanlış yapacaklarını söyleyen Güneş, “Bugün size bütün yetkiyi versem Galatasaray ya da Fenerbahçe’nin en iyi futbolcusunu transfer edebilir misiniz. Ama onlar bizimkileri alabiliyorlar. Bunu bilerek ve kabul ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu zorlukları aşmak bugünkü sonuçlar sonrasında hocayı, yönetimi göndererek olmaz. Sevginin, saygının olmadığı, eskinin yeniyi kabullenmediği, herkesin taraflı olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bunu tekrarlıyorum. Mevcut yönetimi kötülemek değil, destek olmakla çözüm üretebiliriz. Sahaya giren oyuncuyu küfrederek ne kazanabiliriz. Yuhalayarak ne kazanabiliriz. Bu olumsuzluktan çıkmak bizi zorlaştırır. Ne olursa olsun kazanmak istiyoruz. Kim oynuyorsa bizim için o değerlidir. Yenisi gelince ona sahip çıkacağız. Bunu öğrenemedikçe başarılı olamayız. Trabzonspor’un oyuncular tarafından basamak olarak kullanıldığından bahsettik. Bir çok sıkıntıdan bahsettik. Ben görevimi yapıyorum. Bana yöneticilik, medyacılık, taraftarlık yaptırırsanız başarılı olamam. Bugünkü kavgada yanlışı düzeltmek çözüm getirir. Yoksa sıkıntılar artar. Ben her durumda işimi yapmaya çalışıyorum ancak giderek büyüyen sorunları aşmazsanız Trabzonspor’u ileriye atamazsınız. Trabzonspor kendi gerçeklerini görmeli. İlkeli planlı olmalıyız. Bunları yaptık, biraz iyi gittik, sonra darmadağın olduk. Bunları yapabilenler kalacak, yapamayanlar gidecek” dedi.
”KULÜBÜ SIRTIMA ALARAK BURAYA GELDİM. KULÜBE SIRTIMI YASLAYARAK DEĞİL”
Hırsızlığın ne demek olduğunu bildiğini dile getiren Güneş, sözlerini şöyle tamamladı. “Emek hırsızlığı nedir iyi bilirim. Kulübü sırtıma alarak buraya geldim. Kulübe sırtımı yaslayarak değil. Benim başkanla takışmam nedir bilmiyorum. Böyle söylüyorsunuz ama bana göre böyle bir şey yok. Görüş farklılığımız olabilir. Yönetimin başında başkan vardır. Sonra teknik heyet ve hoca vardır. Hocadan başkan, futbolcudan hoca, yetkili de en üsttekidir. Bir çok yazılan yazılarla benim ve başkanın üzerinden speküle haberler yapılıyor. Bunları ayıklamak lazım. Benim transferle ilgili görüş farklılıklarım olabilir. ‘Hoca karar veremedi’ demek kolay. Eleştirmek kolay. Trabzonspor’da defansta ve forvette oyuncu eksiği var. İstemek en kolayı. 4 tane isterim. Bunların bir ekonomik maliyetleri var. Harcamaların kontrolsüz olduğunda fikir ayrılıklarımız oldu. Burak’ın gitmesini ben istemiyorum da başkan istiyor mu? Hiçbir başarılı Türk oyuncunun gitmesini zaten ben istemem. Ama gidiyorsa bunun hesabını vermek durumundayız. Gol attığımız oyuncuyu niye bırakayım. Ben aynı zamanda bir Trabzonsporluyum. Hem veren hem de alan olduğunuzda işiniz zor. Aldığınız oyuncunun bir karşılığı olması gerek. Bu yönde görüş bildirmek takışmak değildir. Ben oyuncu öneremem. Bakılanlar içerisinde tercih yapabilirim. Bugün Barcelona’nın aldığı her oyuncu da başarılı olmuyor. Ben çalışan bir insanım. Benim farklılığım, bazen taraftar, bazen medyacı, bazen de yönetici gibi konuları aktarmaya çalışıyorum. Bu fikirlerimi söylerim, onlar uygular, ben de bazen uygulamalara katılırım. Bilgimiz dışında oyuncu alınmıştır. Şikayet yerine çözüm üretmeliyiz. Mevcut şartlarda bunu yapmaya çalışıyoruz” diye kaydetti.