Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in geçtiğimiz hafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı şikeyle ilgili başvurunun ardından kulübün avukatı Burak Gemalmaz, AİHM hukukçularını ikna ettiklerini söyledi. Trabzonspor'un avukatı Gemalmaz, "Uluslararası yargılamalarda her zaman temkinliyiz" dedi.
TFF'NİN YARGILAMASI ADİL DEĞİL
Avukat Gemalmaz, şöyle konuştu;
"TFF Amatör Disiplin Kurulu, PFDK ve Tahkimin tersine şike yapan takımı bir alt lige düşürdü. Böylelikle TFF yargı kurulları içerisinde inanılmaz bir hukuki çelişki doğdu. Bu da Trabzonspor'un davasında haklı olduğunu teyit ediyor. Şikeyle ilgili olarak Trabzonspor'un AİHM başvurusu TFF kurallarının AİHS 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama standartlarına aykırılık temelinde kurgulanmaktadır. Şayet davayı kazanırsak AİHM tazminat ve yargılanmanın yenilenmesini hükmedecektir. Aslında bunu hükmetmesine de gerek kalmıyor. Türk Hukuk düzeni Hukuk Usulü Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunları'nda AİHM'in kesinleşmiş ihlal kararlarının yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak düzenlediği bilinmektedir. Tahkim Kurulu Talimatnamesi de Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun (HMK) yargılamanın yenilenmesiyle ilgili kurallarına atıf yaparak aynı sisteme tabi olmuştur."
HUKUKİ YAPISI SORUNLU
Yapılacak yeni yargılamada bu kez Tahkim Kurulu'nun AİHM'in ihlal kararındaki noktalara uygun hareket etmesi gerekecektir. Bunun neticesinde Fenerbahçe'ye ceza verilmesi, Trabzonspor'un da şampiyon ilan edilmesi gerekiyor. Tahkim Kurulu kararlarına karşı yargı yolunun Anayasa Madde 59/3 ve TFF Kanunuyla kapatılmış olması gerekse de Tahkimin ve PFDK'nın bağımsız ve tarafsız olmaması tespit edilmesi halinde Türkiye Anayasa ve TFF Kanunu ile bunlara bağlı alt derecede mevzuatı ivedilikle değiştirmek zorunda kalacaktır. Tahkim ve PFDK'nın sorunlu hukuki yapısı halen devam etmektedir ve yeni başvurulara kapı açıktır. Ancak 23 Eylül 2012'den itibaren bu tip başvurular Anayasa Mahkemesi'nde yapılmak zorundadır. Anayasa Madde 59/3 gereği muhtemelen reddedecektir. Buna rağmen oraya da başvurmak kaçınılmaz görünüyor. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ret kararını müteakip AİHM yolu yine açıktır ve sonuç her halükarda adil yargılanma hakkının ihlali olacaktır(usuli başvuru koşulları karşılanmışsa)."