Mete, yazısında şunları söyledi: “Bu sene Süper Lig'e 5 maçta 4 galibiyet ve 1 mağlubiyetle süper bir başlangıç. Ne oldu sonra...?
Vallahi ben de bilmiyorum... Sadece birçok sakatlığın oluğunu, tüm paraların zamanında ödendiğini, başka hiç bir şeyin değişmediğini, taraftarımızın bir bölümünün kötü söz söylemeye hakkı olduğunu biliyorum. Hatta bu yazıyı yazdıktan sonra da birçok kötü söze muhatap olacağımızı da biliyorum. Hayatında hiç maça gitmeyen, Rizespor'dan daha çok başka takımları tutanlar en çok isyan edenlerdir. Bunu biliyor muydunuz? Hepsi haklı. Bir şey demeye hakkımız yok.
5 yıl önce devraldığımız, Başkanlığımda Rize'de ilk maç olan Manisaspor maçında "İstifa, istifa" sesleri arasında maça çıkışımız. İkinci yılımızda Kocaelispor'la oynadığımız son maçta düşmekten kurtuluşumuz. İki yıl üst üste Play-Of’tan çıkamayışımız. Hele hele ful oynadığımız tribünlere karşı Akhisar'ı sahamızda şampiyon yapışımız. Tribünlerden yönetime doğru gelen uygunsuz sözler. Sonra Rize'de yönetim aleyhinde toplanan imzalar ve en sonunda geçen yıl Mustafa Denizli hocayla Süper Lig'e yükselişimiz. Koca ama kısaca anlattığım bir serüven.
Kendi kendime soruyorum. Bu güne kadar yaptıklarımızın bir değeri yok mu? Bu takım bu kadar uzun zaman puan alamayarak bizi üzmüyor mu? Beceriksizliğimizin yanı sıra şansızlığımız yok mu? Var diyenler olacaktır elbet. Bu işi biz temizlemek yoluna koymak zorundayız. Devre arasına iki maç kaldı, amaç bunlardan en az 4,hatta 6 puan çıkartmak, ara transferde nokta atışıyla gereken transferleri yapmak. Sonuçta herkesin yüzünün güler hale gelmesini sağlamak. Hiç kimse kazık çakıcı değildir. Biz şikayet eden olamayız. Biz iş gören, iş bitiren olmak zorundayız.
Ameliyat içinde ve sonrasında Rizespor'umuzun alacağı 1 puana bile ihtiyaç duyan benim gibiler için çok fazla üzülmeye ve dostlarını üzmeye hakkımız olmadığını belirtip kendi adıma tüm Rizespor sevenlerinden özür diliyor, dostlarımı kucaklıyorum. Bir sözüm daha var, sabah evden çıkarken söylediğim; Yarabbim, insanlar benim için ne düşünüyorlarsa onlara iki mislini ve sözünü tekrarlayarak sözlerime son veriyorum.”