1. Lig’de UEFA lisansı alan tek kulübün Rizespor olduğuna dikkat çeken Bakırcı, şunları söyledi: “Rizespor’un Süper Lig’de mücadele etmesi hepimizin tek isteği. Ancak bu istemekle olmuyor. Bunun gerçekleşmesi için destek verip maçlara gitmeliyiz. Bunun içinde dinamiklerin harekete geçmesi şart. Metin Kalkavan ve bazı yöneticiler İstanbul’da yaşadıkları için Rize’yi çok fazla bilmeyebilir. Bende geldiğimde çok fazla bilmiyordum. Bunun için yereldeki yöneticilerden biraz daha fazla faydalanmak lazım.”
MENFAAT İÇİN DEĞİL
Sadece kartvizit olsun diye Rizespor’da yöneticilik yapılmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Halil Bakırcı, “Biz her şeyi usulüne uygun bir şekilde konuşacağız. Eksiklerimizi de kırmadan dökmeden birbirimizin yüzüne söyleyeceğiz. Bunu da bir menfaat için yapmayacağız. Rizespor, camiası ve taraftarıyla bir bütün ve tek yürek olmasını sağlayabilirsek çok şeyi değiştiririz. Bunun için de hepimize görev düşüyor. Bu birlikteliği sağladığımız taktirde gelecek sezon Süper Lig’e çıkmak için bir sebep göremiyorum” dedi. Rizespor A.Ş. ortaklarının bir bütün içinde olduklarını da belirten Bakırcı, “Şirketin toplantısına bende katıldım ve ortaklar Rizespor’un başarısı için gerekeni yapıyorlar. Bir çırpıda 5 milyon TL para verdiler” dedi.
DESTEK OLALIM
Rizespor’un tesisleri, stadı, ekonomik yapısı ve UEFA lisansı ile birçok şeyi başardığını eksik olan tek şeyin sportif başarı olduğuna dikkat çeken Halil Bakırcı, “Bunun da sağlanması için herkesin desteğine ihtiyaç var. Ekonomik ve siyasi güçleri iyi kullanmalıyız. Yönetimin eksik tarafı sportif başarıdır. Kulübü yönetenler sadece teknik kadro ve futbolcuları değil, taraftarı da yönetmelidir. Çünkü başarı bunlarla gelir. Geçmişe baktığımızda Cengiz ailesinin yönetimi farklıydı. Mehmet Aslankaya’nın dönemi de farklı. Ayrıca Ali Baba Çillioğlu. Hepsi çok büyük fedakarlıklarda bulundu. Şimdide iyi yönetiliyor ama eksiklikler de oluyor. Gelecek sezon da başarılı olmak için desteğimizi sonuna kadar vermeliyiz” diye konuştu.