Yoğurdun ilk olarak nerede ve nasıl üretildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, Orta Asya’da bulunduğu ve oradan Avrupa’ya Türkler tarafından yayıldığı belirtilmektedir.
Yoğurt; laktik asit fermantasyonu sonucunda elde edilen bir süt ürünüdür. Yoğurt, Streptokokkus thermofilus ve Laktobasillus bulgarikus bakterileri ile sütün 42-45 ºC’de 4-5 saat süreyle fermente edilmesi sonucu elde edilir. Yoğurdun kimyasal bileşimi, üretildiği süte ve uygulanan işlemlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
İnsan Sağlığı ve Beslenmedeki Rolü ve Önemi; Geçmişten günümüze kadar yoğurdun sağlığa yararları konusunda sayısız araştırmalar yapılmış ve hala da yapılmaktadır.
Yoğurt; bebeklikten başlayarak yaşlığa kadar her yaşta tüketilebilen mucizevi bir besindir. Yoğurt, önemli bir protein, yağ, karbonhidrat, kalsiyum, fosfor, vitamin ve mineral kaynağıdır. Süte göre folik asit ve bazı B grubu vitaminler bakımından daha zengindir. Ayrıca kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin emilimi ve vücutta kullanımı daha fazladır.
Yoğurt; çocuklar için kemik ve diş sağlığı için gerekli olduğu kadar, ileriki yaşlar için de osteoporozu önleyici, kaliteli kalsiyum kaynağıdır. Bir su bardağı yoğurt yaklaşık 300 mg kalsiyum içermektedir. Gereksinimin yüksek olduğu çocukluk ve ergenlik döneminde, yoğurt tüketimi ile günlük vitamin A, folik asit, kalsiyum ve magnezyum ihtiyaçlarının da önemli bir kısmı karşılanabilmektedir.
Yoğurdun fermantasyonu sırasında sütün protein, yağ ve laktozunda (şekerinde) parçalanma meydana gelir. Buna bağlı şeker oranında azalma, laktik asit, serbest peptitler, amino asitler ve yağ asitleri miktarında ise artış olmaktadır. Fermantasyon yoğurdun sindirimini daha kolay hale getirmektedir. Yoğurdun fermantasyonu sütteki laktozu %20-30 oranında azaltır. Böylece sütü sindirmekte zorlanan (laktoz intoleransı) kişiler tarafından yoğurt, daha rahat tüketilebilir hale gelir.
Düzenli yoğurt tüketimi, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, bağırsaklarda asitliği artırmasına bağlı zararlı mikroorganizmaların gelişimini önlediğinden, yoğurdun bu özellikleri nedeniyle antibiyotik etkisinin olduğu belirtilmektedir.
Çeşitli bilimsel çalışmalarda düzenli yoğurt tüketimi ile kanser riskinin azalttığı, özellikle kolon kanserine karşı koruyucu etkisinin bulunduğu belirtilmektedir.Yoğurdun kolesterol düşürücü özelliği, kan basıncı üzerine olumlu etkileri bulunmaktadır. Yoğurdun tokluk hissi verdiği, kilo kaybında özellikle yağ yakımını hızlandırdığı da çalışmalarda gösterilmektedir. Kan şekerini düzenleyici etkisi nedeniyle diyabet hastaları için de hem öğün, hemde öğün aralarında tüketilecek besinlerin başında gelmektedir.
Yoğurt; her yaştaki insanın ister tek başına ister meyve veya sebzelere karıştırılarak günlük, beslenmesinde yer vermesi gereken mükemmel mucizevi bir besindir.