Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Melahat Bekir Külah, “KOAH, ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Sigara içmenin yaygınlaşmasıyla KOAH’ın görülmesi ve bu hastalığa bağlı ölüm sıklığı artıyor. Hastalığın erken tanı ve tedavisi çok önemli” dedi. Dr. Külah ayrıca KOAH’ın eskiden erkeklerde daha sık görüldüğünü ancak kadınlarda sigara kullanımının artmasıyla kadınlarda da görülmeye başladığını belirtti.
Önceki yıllarda erkeklerde daha sık görülen KOAH kadınlarda sigara içme oranının artmasıyla daha yaygın görülmeye başladı. Pendik Medipol Üniversite Hastanesi Doktor Öğretim Üyesi Melahat Bekir Külah hastalıkta erken teşhis ve tedavinin önemli olduğunu belirterek uyardı: “KOAH, ‘Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın baş harflerinin kullanılmasıyla oluşan kısaltmadır. Kronik; ‘müzmin veya süregen’, Obstrüktif ise ‘tıkayıcı daraltıcı’ anlamına geliyor. KOAH, tütün dumanı, zararlı gaz ve parçacıklara bağlı havayollarında mikrobik olmayan bir iltihaba bağlı olarak gelişen ilerleyici bir hastalıktır. Bu iltihaplanmaya bağlı olarak havayolları giderek daralırken, akciğer dokusunda ise alveol denilen hava keseciklerinde geri dönüşümsüz genişlemeler ve harabiyet ortaya çıkar. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında ortaya çıkan değişiklikler, tanıda gecikilirse geri dönüşümsüz ve ilerleyici değişikliklere neden olduğundan dolayı bu hastalığın tanınması ve erken tanı konması çok önemlidir.”
“NARGİLE DE TETİKLİYOR”
KOAH gelişiminin en önemli nedeninin aktif olarak sigara ve tütün ürünleri kullanmak ya da pasif olarak dumana maruz kalmak olduğunu açıklayan Dr. Külah, “KOAH’ın ilerlemesi günlük içilen sigara sayısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. KOAH eskiden erkeklerde daha sık görülürdü fakat günümüzde kadınlarda da, sigara tüketiminde artışla beraber, sıklıkla görülen hastalıklar arasındaki yerini aldı. Pipo, puro, nargile gibi diğer tütün ürünlerinin kullanımı da KOAH gelişimine neden oluyor. Son yıllarda genç nüfus arasında nargile kullanım oranları giderek artmakla birlikte en az sigara kullanımı kadar yüksek risk oluşturmaktadır. Ayrıca kömürle yandığı için diğer zararlı kimyasalları da içerir” bilgisini verdi.
“ELEKTRONİK SİGARADAKİ TEHLİKE”
Son yıllarda elektronik sigara kullanımının da arttığına dikkat çeken Dr. Külah, “Elektronik sigaraların tütün kadar zararlı olmadığı yönünde yanlış bir kanı var. Elektronikler de en az tütün sigarası kadar ölümcül risk barındırıyor. Elektronik sigaralar elektrik gücü ile işleyen, sıvıyı buharlaştıran bir mekanizmaya sahip. Yanan kartuş içinde esas olarak nikotin ve propilen glikol, gliserin, organik asit, sitrik asit, alkol, su, diğer katkı maddeleri bulunduruyor. Oluşan buhar kişi tarafından solunarak akciğerlere ulaşıp bu yolla nikotin alınıyor. Elektronik sigaranın kullanımı sırasında oluşan buharın içeriğindeki toksik partiküllerin sayı ve dağılımı sigara dumanının içeriğine benzerdir. Kullanımı kesinlikle önerilmez.”
DUMANINDA BİLE ÖLÜMCÜL RİSK VAR
Pasif sigara dumanı maruziyetinin KOAH nedeni olduğunu söyleyen Dr. Külah, hastalığın meydana gelmesini sağlayan diğeri nedenler ise şöyle sıraladı: “Maden ve metal işçiliği, ulaşım sektörü, odun ve kâğıt imalatı, çimento, tahıl ve tekstil işçiliği gibi mesleki maruziyetin yanı sıra iç ortam hava kirliliği son derece önemli. Ülkemizde özellikle sigara içmeyen kadınlarda ısınma ya da yemek pişirme amacıyla yakılan odun ya da tezek dumanı KOAH gelişimine neden olabiliyor. Bunun dışında büyük kentlerdeki hava kirliliği hem KOAH’a hem de bu hastalığın alevlenmesine yol açıyor. Hastalığın gelişiminde genetik faktörler de söz sahibi olabiliyor.
Alfa-1 antitripsin adlı bir vücut proteini eksikliği hastaların yaklaşık yaklaşık yüzde 1’inden az bir kısmında, genetik olarak KOAH’ı geliştiriyor. Bu kişilerde sigara kullanımı hastalığın gelişimini hızlandırır ve hastalık 30-40’lı yaşlarda ortaya çıkar. Kalıtsal olan bu eksiklik, KOAH gelişimine neden olduğu bilinen tek genetik bozukluktur.”
“BELİRTİLER İHMAL EDİLMEMELİ”
Bu hastalığın sinsi bir hastalık olduğunu belirten Dr. Külah, “Hastalığın ilk dönemlerinde anlamlı bir belirti olmayabilir. Ancak hastalığın ilerlemesi ve kalıcı akciğer hasarı oluşmaya başlamasıyla birlikte belirtiler de ortaya çıkıyor. Özellikle fiziksel aktiviteler sırasında nefes darlığı, hırıltı, göğüste sıkışma, beyaz, sarı veya yeşil renkli olabilen balgam, siyanoz (ağız, göz ve tırnak çevresinde ciltten mavimsi bir renk) ve sık solunum yolu enfeksiyonları hastalığın en önemli belirtilerindendir. Bu belirtileri yaşayanlar mutlaka hekime kontrolden geçmeli. Bu kadar ciddi bir ölüm oranına sahip hastalığın ihmale gelmesi istemediğimiz sonuçları ortaya çıkarabilir” dedi.
“HASTALAR AKCİĞER ENFEKSİYONLARINA AÇIK”
KOAH hastası bir bireye hangi tedavi uygulanırsa uygulansın en önemli faktörün sigarayı bırakmak olduğunu vurgulayan Dr. Külah, sözlerini şöyle tamamladı: “KOAH tedavisinde en önemli noktalardan biri de KOAH alevlenmelerinin önüne geçebilmek ve ortaya çıkmaları halinde bunların tedavisini gerçekleştirmektir. KOAH alevlenmesi genellikle akciğer enfeksiyonlarıyla oluşan, KOAH hastalarının durumunda ani kötüleşmelerle seyreden ataklardır. Hastalar, akciğer enfeksiyonlarına açık hale gelir. İlaç uygulamaları arasında spreyler ve özel makinalarla verilen ilaçlar bulunmaktadır. Ancak KOAH’ın tedavisindeki en önemli etken sigaradır. KOAH hastasına hangi tedavi uygulanırsa uygulansın, sigarayı bırakmadığı sürece akciğerdeki fonksiyon kayıpları hızla artacaktır. Sigaranın bırakılmasının ardından akciğer fonksiyonlarındaki düşüş yarıya iner ve sigaraya bağlı tıkanıklıkları azalır. Orta ve ileri KOAH’a sahip olan kişilere pulmoner rehabilitasyon tedavisi önerilir. Bu tedavi yöntemi ile hastanın düzenli nefes alıp vermesi amaçlanır. Bunun yanı sıra basit egzersizler yaptırılarak kişinin kaslarının güçlendirilmesi sağlanır.”