104 yıl sonra bugün, Valisi olmaktan büyük bir gurur ve onur duyduğum yeşilin ve mavinin bütünleştiği şehrimiz Rize, vatansever necip hemşehrilerimizin o dönemin imkânsızlığı ve yokluklarına rağmen verdiği kurtuluş mücadelesini kendine yakışan bir şecaat ve zaferle noktalamıştır.
Karanlık işgal günlerinin ardından hürriyet aşkıyla küllerinden yeniden doğarak ayağa kalkmayı başaran Rize ve Rizeliler, şanlı tarihimizin altın sayfalarına adlarını bir haysiyet abidesi olarak yazdırmayı başarmışlardır. Bu hürriyet aşkı ve istiklal ruhu, ne mutlu ki her yeni nesilde tekrar doğmakta ve ecdadımızdan devraldığımız miras, aynı inanç ve şuurla istikbale taşınmaktadır.
O günden bugüne uzanan süreçte vatanperver ve çalışkan halkımızın gayretleriyle Rize’miz bölgemizin ve ülkemizin önemli şehirlerinden birisine dönüşmüştür.
Şimdi bize düşen görev, bu toprakların nasıl ne şartlarda kazanıldığını bilerek, birlik ve beraberlik içerisinde çok çalışmaktır. Ecdadımızın vatan savunmasındaki asil duruşu bizler için bir yol haritası niteliğinde olmalıdır. Bütün bunları bir emanet bilmeli ve emaneti yücelterek korumayı kendimize ilke edinmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Rize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıldönümünü bir kez daha kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum.