“TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI” KIBRIS TÜRKLÜĞÜNÜN ŞEREF NİŞANIDIR

“Kıbrıs Türkünün yaşayış ve hürriyetine, canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına, her nereden ve kimden olursa olsun vaki olacak tecavüzlere karşı koymak için kendimi Türk milletine adadım. Ölüm dahi olsa verilen her vazifeyi yapacağım…Ant içerim”
Türk Mukavemet Teşkilatı’nın yemin ifadesi düşmanın göğsüne süngü misali saplanırken, mazlumların yüreğine su serpmiş ve umut filizleri ekmişti Ada toprağına.
Kıbrıs coğrafi konumu nedeniyle, tarih boyunca bölgedeki güç dengeleriyle medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır. Birçok devlet burada hüküm sürmüş, farklı etnik gruplar yaşamıştır. Asırlar boyunca Türk hakimiyeti altında barış ve huzur dolu günler geçirdikten sonra, Osmanlı Devleti’nin yaşadığı buhranlı dönemden faydalanmak isteyenlerce Ada ele geçirilmiştir.
Bu dönemden itibaren Kıbrıs Türk’ü baskı ve asimilasyon politikalarıyla yüz yüze kalarak sindirilmek istenmiştir. Adayı tamamen Yunanistan’a bağlamak isteyen EOKA denilen Rum terör örgütü Türk köylerine saldırılar yapmaya ve açıkça Türkleri hedef almaya başlamıştır.
1956’da Türk asıllı polis memurunu şehit ettiler. Lefkoşa’daki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine bomba attılar. Bir yıl içinde Türk köylerine yapılan silahlı baskınlarda şehit edilen Türklerin sayısı seksen civarına yükseldi.
Zor günler geçiren Kıbrıs Türkleri eli kolu bağlı duramazdı. Hadiseler gittikçe çoğalınca Kıbrıs Türk toplumu liderleri Fazıl KÜÇÜK ve Rauf DENKTAŞ Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı BAYAR, Başbakan MENDERES, Dış İşleri Bakanı Zorlu ve ilgili Türk hükümet yetkilileriyle görüştüler.
Türk Hükümeti’nden destek sözü alındı ve 1958 yılında TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI (TMT) kuruldu.
TMT’nin kuruluş amaçları şunlardı:  
• Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini sağlamak.
• Enosis’e karşı çıkmak.
• Türklere karşı yapılacak saldırıları püskürtmek.
• Anavatan’a olan bağlılığı sürdürmek.
• Türk toplumunun birliğini ve bütünlüğünü sağlamak.   
Kıbrıslı Türk gençleri 25 kişilik gruplarla Türkiye’ye gelerek aldıkları eğitimden sonra adaya gittiler ve Türk halkını, malını, namusunu canları pahasına korudular. 1974 Barış Harekâtı sırasında da Türk birliklerine her türlü desteği vererek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden yolu açtılar.
Kıbrıs Türk’ü için canını feda etmekten çekinmeyen bu şerefli teşkilatı karalamak kimsenin haddine değildir. Türk Mukavemet Teşkilatı’na yapılan üzücü ifadeleri şiddetle kınıyor ve Kıbrıs Türklerinin haklı davalarını desteklemeyi borç biliyoruz dedi..