Türk Eğitim Sen Rize Şube Başkanı Murat KÖSEOĞLU; ÖĞRETMENLERİN ÇOĞU BORÇLU

Öğretmenlerin yüzde 82.6’sının borçlu olduğunun ortaya çıktığını belirtti.

Bir 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün daha sorunlarla geçtiğine dikkat çeken Türk Eğitim Sen Rize  Şube Başkanı Murat KÖSEOĞLU, Genel Merkez tarafından gerçekleştirilen anket çalışmasına işaret ederek öğretmenlerin yüzde 82.6’sının borçlu olduğunun ortaya çıktığını belirtti.


“ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 20’YE YAKINI EK İŞ YAPIYOR”
Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından 3-13 Kasım tarihleri arasında yapılan “24 Kasım Öğretmenleri Anlama” konulu anket çalışmasına dikkat çeken KÖSEOĞLU, eğitim çalışanlarının ekonomik ve mesleki sorunlarını, yüz yüze eğitim süreçlerini, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ve toplu sözleşme sürecine ilişkin düşüncelerini de kapsayan ankete 13 bin 261 öğretmenin katıldığını bildirdi. Anketin eğitim çalışanlarının mevcut eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında düşüncelerini, yaşanan sorunları ve Hükümetten, Milli Eğitim Bakanı’ndan beklentilerini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirildiğini belirten KÖSEOĞLU, ankete katılan eğitimcilerin gıda masraflarının 2 bin TL ve üzerinde olduğunu, yüzde 19.8’inin ek iş yaptığını, yüzde 14.4’ünün ek kaynak aracı olarak gördükleri için kripto para ile ilgilendiğini açıkladı.


ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 83’E YAKINI BORÇLU
Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 82.6’sının borcu olduğunu ifade ettiklerine işaret eden KÖSEOĞLU, “Borcu olduğunu ifade eden öğretmenlerin yüzde 36.7’si 100 bin TL’den fazla borcu olduğunu belirtmiştir. Yüzde 25.2’si 50 bin -100 bin TL arası, yüzde 28.3’ü ise 10 bin ila 50 bin TL arasında borcu olduğunu belirtmiştir” açıklamasında bulundu.


SON ZAMLAR EN ÇOK GIDA FİYATLARINI ETKİLEDİ
“Son zamlardan sonra sizi ekonomik olarak hangisi etkiledi?” sorusuna yüzde 79.5 ile gıda fiyatları cevabının verildiğini aktaran KÖSEOĞLU, yüzde 53.4 ile akaryakıt harcamalarının ikinci sırada, yüzde 45.3 ile elektrik, su ve doğalgaz maliyetlerinin üçüncü sırada, yüzde 29.2 ile kredi ödemelerinin dördüncü ve yüzde 27.8 ile kira ödemesinin beşinci sırada yer aldığını açıkladı.


“PAZAR VE MARKETLERDE FİYATLAR ÇOK PAHALI”
Öğretmenlerin yüzde 41.9’unun haftada bir pazar veya market alışverişi yaptığını kaydeden KÖSEOĞLU, yüzde 35.8’inin ise haftada birden fazla alışveriş yaptığını belirttiklerini ifade etti. KÖSEOĞLU, “Öğretmenlerin yüzde 81.6’sı pazar ve market alışverişinde fiyatların çok pahalı olduğunu belirtirken yüzde 16.9’u ise pahalı olarak değerlendirmiştir. Öğretmenlerin yüzde 35.9’u aylık gıda masraflarının 2 bin TL ve üzerinde olduğunu ifade ederken, yüzde 27.9’u bin 501 – 2 bin TL olduğunu belirtmiştir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu fiyat artışlarının nedenini Türk Lirasının değer kaybetmesine bağlamakta. Daha sonra sırasıyla en çok döviz fiyatlarındaki artış, yetersiz yerli üretim ve dışa bağımlılık olarak sıralanmakta” dedi.

MAAŞIN YÜZDE 21’İNDEN FAZLASI KİRAYA
Öğretmenlerin yüzde 59.2’sinin evlerinin kendilerine ait olduğunu belirtirken, yüzde 33.8’inin kirada oturduğunu, yüzde 7’sinin de ailesinin evi olduğunu ifade ettiklerini aktaran KÖSEOĞLU, kirada oturduğunu ifade edenlerin yüzde 38.3’ünün kiranın maaşının yüzde 21 ila yüzde 30’u arasında olduğunu belirttiklerine dikkat çekti.

“YÜZDE 20’YE YAKINI EK İŞ YAPIYOR”

Katılımcıların yüzde 19.8’inin ek iş yaptığını belirttiklerini kaydeden KÖSEOĞLU, “2020 yılında yaptığımız aynı araştırmada öğretmenlerin yüzde 14.1’i ek iş yaptığını belirtmişti. Ek iş yaptığını belirten katılımcıların yüzde 44.4’ü özel ders verdiğini belirtirken, yüzde 24.5’i ise tarım ve hayvancılıkla uğraştığını, yüzde 9.3’ü ticaret yaptığını ifade etmiştir. Yüzde 85.6’sı kripto para ile ilgilenmediğini belirtirken, kripto para ile ilgilendiğini belirten katılımcıların yüzde 78.9’u maaşlarının yetersizliği nedeniyle ek kaynak aracı olarak gördüğünü, yüzde 11.6’sı ise meraktan ilgilendiğini, yüzde 8.9’u sanal yatırımların ilgisini çektiğini belirtmiştir” açıklamasında bulundu.

“ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ”
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 39.2’sinin salgın döneminde alım güçlerinin yüzde 31 - 50 oranında düştüğünü, yüzde 37.1’inin ise yüzde 51’den daha fazla düştüğünü belirttiklerine işaret eden KÖSEOĞLU, çoğunluğunun borcu nedeniyle veya maaşı yetersiz olduğu için salgın döneminde yatırım yapamadığını açıkladı. KÖSEOĞLU, öğretmenlerin yüzde 1.8’inin de maaşına haciz konulduğunu belirttiklerini kaydetti.

“SALGIN, KAYGI VE STRES YAŞATTI”
Öğretmenlerin büyük bir kısmının salgının başladığı günden bugüne kadar en çok kaygı ve stres yaşadıklarına dikkat çeken KÖSEOĞLU, şunları ifade etti:
“Ankete katılanların yüzde 64.3’ü okullarında karantinaya alınan sınıfın olduğunu, yüzde 35.7’si ise karantinaya alınan sınıfın olmadığını ifade etmiştir. Yüzde 36.8’i yüz yüze eğitim başladığından beri okullarında 5 ve üzeri sınıfın karantinaya alındığını ifade etmiştir. Yüzde 91.7’si karantinaya alınan sınıflarda uzaktan eğitimin devam ettiğini belirtmiştir. Çoğunluğu yüz yüze eğitimde salgın açısından en çok sorun yaşadıkları konunun öğrenciler arasındaki fiziksel mesafenin sağlanamaması olduğunu belirtirken, sıralama temizlik ve güvenlik personelinin yetersizliği, kalabalık sınıflar, hijyen ürünlerinin yetersizliği olarak devam etmiştir. Çoğunluğunun salgının başladığı günden bugüne kadar psikolojik olarak en fazla kaygı ve stres yaşadığı ortaya çıkmıştır.”

“EN OLUMSUZ DURUM MESLEĞİN DEĞER GÖRMEMESİ VE SAYGINLIĞINI KAYBETMESİ”
Öğretmenlerin mesleki sorunlarına ilişkin sorular da yöneltildiğini bildiren KÖSEOĞLU, şunları kaydetti:
“Katılımcılar öğretmenlik mesleğiyle ilgili yaşanılan en olumsuz durum olarak yüzde 88.8 oranıyla mesleğin değer görmemesi ve saygınlığını kaybetmesini ifade etmişlerdir. Daha sonra sırasıyla en çok; ücret ve özlük hakları olarak diğer ülkelerdeki meslektaşlarından daha geri bir noktada olmak ve liyakatsizlik, kadrolaşma olarak ifade edilmiştir. Katılımcıların yüzde 58.4’ü Bakanlık merkez teşkilatında en çok yaşadıkları sorun olarak liyakatsiz yöneticilerinin tutum, davranış ve uygulamaları olarak belirtmişlerdir. Yüzde 14.4’ü ise hiçbir sorun yaşamadığını ifade etmiştir. Yüzde 52.52’si de il veya ilçe müdürlüklerinde en çok yaşadıkları sorun olarak liyakatsiz yöneticilerinin tutum, davranış ve uygulamaları olarak belirtmişlerdir. Yüzde 22.24’ü ise hiçbir sorun yaşamadığını ifade etmiştir.


ÖĞRETMENLER MÜLAKATI UYGUN BULMUYOR
Ankette öğretmenlerin büyük çoğunluğunun mülakata karşı olduğunun ortaya çıktığını belirten KÖSEOĞLU, “Yüzde 93.2’si MEB’e bağlı herhangi bir kadro için mülakat uygulamasının uygulanmasını uygun bulmamakta. Mülakat uygulamasının uygun olmadığını ifade eden katılımcıların en çok vurguladıkları gerekçe yandaş kayırma yapılması, adaletsiz uygulamaya yol açması ve hak gaspı. Yüzde 39.2’si proje okullarına yönetici ve öğretmen atamasının nasıl yapılması gerektiği ile ilgili mülakatın olmadığı bir ölçme ve değerlendirme sisteminin olması gerektiğini ifade ederken, yüzde 27.2’si ise MEB öğretmen atama yer değiştirme ve yönetici atama yönetmeliğine bağlı olarak yapılması gerektiğini ifade etmişlerdir” açıklaması yaptı.

MESLEKİ TÜKENMİŞLİK YAŞANIYOR
Katılımcıların yüzde 38.6’sının mesleki tükenmişlik yaşadığını ifade ederken, yüzde 24.5’inin yaşamadığını, yüzde 36.9’unun ise kısmen yaşadığını belirttiklerini kaydeden KÖSEOĞLU, “Mesleki tükenmişlik yaşayan katılımcıların bu durumun nedeni olarak en sık vurguladıkları noktalar maaşların yetersizliği, öğretmene değer verilmemesi ve öğrenci, veli tutum ve davranışları olarak ortaya çıkmıştır” dedi.

“TOPLUM TARAFINDAN SAYGIN BİR MESLEK OLARAK GÖRÜLMÜYOR”
Ankete katılanların öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın bir meslek olarak görülmediği görüşünde olduğuna işaret eden KÖSEOĞLU, “Katılımcıların yüzde 69.3’ü öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın bir meslek olarak görülmediğini düşünürken, yüzde 27.4’ü ise kısmen görüldüğünü ifade etmiştir. Mesleğin toplum tarafından saygın bir meslek olarak kabul edilmediğini düşünen katılımcıların en çok vurguladığı hususlar siyasilerin, toplumun ve merkezi eğitim yöneticilerinin tutum ve davranışları olarak ortaya çıkmıştır” diye açıklamada bulundu.

“MESLEKİ İMAJ İÇİN ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU ÇIKARILMALI”
Araştırmaya katılan katılımcıların büyük çoğunluğunun mesleğin saygınlığını arttırmanın siyasilerin elinde olduğunu ifade ederken, büyük bir kısmının da merkezi eğitim yöneticilerinin elinde olduğunu vurguladıklarını açıklayan KÖSEOĞLU, “Yüzde 40.8’i öğretmenlerin mesleki imajına katkı sağlamak için MEB’in yapması gereken en önemli hususun Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması olduğunu ifade etmişlerdir” diye konuştu.

YÜZDE 27.7’Sİ EN AZ BİR DEFA ŞİDDETE MARUZ KALDIĞINI BELİRTTİ
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 27.7’sinin meslek hayatlarında en az bir defa şiddete maruz kaldığını ifade ettiklerini açıklayan KÖSEOĞLU, “Meslek hayatında en az bir kere şiddete maruz kalmış katılımcıların yüzde 51.5’i veliler, yüzde 27.1’i il veya ilçe okul yöneticisi, yüzde 16.1’i öğrenci, yüzde 4.1’i meslektaşı olan öğretmen, yüzde 1.1’i de hizmetli, memur tarafından şiddete maruz kaldığını ifade etmiştir. En çok maruz kaldıkları şiddet türü ise sözlü şiddet olarak ortaya çıkmıştır. Bunu psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet takip etmekte” dedi.

“ÜCRET ARTIŞLARI BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR”

Katılımcıların yüzde 81.4’ünün toplu sözleşme görüşmelerinde imza atılan ücret artışlarının beklentilerini karşılama konusunda çok yetersiz kaldığını belirttiklerine dikkat çeken KÖSEOĞLU, şunları açıkladı:

“Yüzde 15.5’i beklentilerini karşılamada yetersiz kaldığını ifade ederken, yüzde 2.6’sı ise kısmen yeterli, yüzde 0.5’i çok yeterli vurgusunu yapmıştır. Ücret artışının beklentilerini karşılamadığını ifade eden katılımcıların yüzde 39’u bu sorumluluğun yetkili konfederasyonda olduğunu, yüzde 33’ü ise Hükümette olduğunu ifade etmişlerdir. Yüzde 7.9’u eş durumu mağduriyeti yaşadığını belirtmiştir. Eş mağduriyeti yaşadığını ifade eden katılımcıların yüzde 39.5’i bir yıl, yüzde 18’i iki yıl, yüzde 12.5’i üç yıl, yüzde 5.8’i dört yıl ailesinden ayrı yaşadığını belirtirken, yüzde 24.2’si ise beş yıl ve üzeri ailesinden ayrı yaşadığını vurgulamıştır.”

“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BEKLENİYOR”

Öğretmenlerin yüzde 94.4’ünün Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmamasını bir eksiklik olarak görürken yüzde 5.6’sı eksiklik olarak görmediğini belirten KÖSEOĞLU, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan beklentiler, en çok sırasıyla; öğretmenlik mesleğinin itibarını arttırıcı ve mesleğin statüsünün sağlam zemine kavuşturulmasına yönelik düzenlemeler ile öğretmenlerin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesine yönelik düzenlemeler ön plana çıkmakta. Katılımcıların Hükümetten ve Milli Eğitim Bakanı’ndan beklentileri en çok sırasıyla; öğretmenlik mesleğinin saygınlığının geri kazandırılması, öğretmenlerin ücret sorunlarının çözülmesi, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Rize Haberleri

AFAD ve Meteoroloji'den Rize'ye Fırtına Uyarısı!
Çayeli'ndeki sel felekatinde meğer selden korkup köyden inip Merkezde ev almışlar
Türkiye'nin Çay İhracatından 10 Ayda 19,8 Milyon Dolar Gelir Sağlandı
Rize Derepazarı’nda Kentsel Dönüşüm İçin Geri Sayım Başladı
Son Dakika Rize Haberleri