Rize’nin Taşköprü köyünde ikamet eden 22 yaşındaki Burak Yazıcı, iki ay önce Esad rejimine karşı savaşmak için evinden ayrılmıştı. Bugün Suriye’nin Halep kentinden Yazıcı’nın evini arayarak babası Hasan Yazıcı ile görüşen ve arkadaşı olduğunu iddia eden kişiler, Yazıcı’nın Esad askerleri ile girdiği çatışmada hayatını kaybettiği bilgisini verdi.
Yazıcı’nın ölüm haberi evine ateş gibi düştü. Aldığı haber karşısında sinir krizleri geçiren baba Yazıcı, oğlunun kendi rızaları olmadan Suriye’ye gittiğini belirterek, “Bu ülkenin sınırları yok mu. On binlerce genç nasıl pasaportsuz sınırını geçiyor. Benim oğlumun ölümünün sorumlusu hükümettir. Dışişleri Bakanı ve Başbakan oğlumun cenazesini Türkiye’ye getirsinler” dedi.
Baba Yazıcı, oğlunun altı ay önce tekrar Suriye’ye gittiğini belirterek, “Altı ay önce yine Suriye’ye gitmişti. O zaman bin TL yasal olmayan sollarla sınır ihlali yaptığı için ceza aldı. O cezası iptal edildi. İki ay önce tekrar Suriye’ye gideceğini söyledi. Bana, bebekleri öldüren o Esat’ın bir adamını öldürebilsem bana yeter diyordu. Biz istemedik ama kaçarak gitti” dedi.
Yazıcı’nın annesi Tülin Yazıcı ise, oğlunun kendisinde kalan fotoğrafına sarılarak gözyaşları döktü. Resmi makamlar henüz Yazıcı’nın ölüm bilgisini doğrulamadı.
"OĞLUNUN CESEDİ ESAD'IN TARAFINDA KALDI"
Oğlunun Suriye'ye nasıl geçtiğini hala anlayamadığını söyleyen Hasan Yazıcı, "Bu ülkenin sınırı yok mu? Nasıl sınırdan karşıya geçebiliyor? İllegal yollardan sınırı geçmek bu kadar kolay mı? Ben oğlumun cenazesini istiyorum. Cenazesi Türkiye'ye getirilemezse ağır bir eylem yapacağım. Suriye'den arayan kişi oğlumun cenazesinin Esad'ın askerlerinin tarafında kaldığını, ancak kendi ellerindeki askerlerle cenazeleri takas etmeye çalıştıklarını anlattı. Cenazeyi alabilirlerse bize ulaştıracaklarını söyledi" dedi.
Oğlunun cesur bir genç olduğunu anlatan Yazıcı, "Oğlum çok iyi bir gençti. Cesaretliydi. Esad'ın tüm ordusunu karşısına alacak kadar cesurdu" diye konuştu.