RİZE YÖRESİNE ÖZGÜ SÖZCÜKLER
(mahalle ve köylere göre sözcük ve söyleyiş farklılıkları vardır)
Derleyen: Asım BEŞİKCİ
Aclanmak : Acıkmak
Afkurmak : Havlamak
Afalamak(hapalamak): Kazmak, oymak
Ahpon : Hayvan gübresi
Alaf : Hayvan yiyeceği
Alababola : Gemi mürettebatının dalaşı İtalyanca
Alemidi : Yün çilesinin takılarak açıldığı düzenek
Ander (kaybana) : Uğursuz, sahipsiz, metruk, ölünün arkasından
Kalan
Anteri : Entari
Apsumati : Ateşten uçuşan kül
Apolodavli : Ateşli odun
Aposkal : Yapılması gereken iş kısmı
Atiça (çilimburi) : Ateş böceği
Atiçi : Hıyarın çiçekten daha yeni oluşmuşu
Aykiri almak : Uzaklaşıp yana doğru gitmek
1
Balli lobya : Soya fasulyesi
Başyukari : Bayır yukarı
Bayişaği : Bayır aşağı, yokuş aşağı
Beyinmek : Büyümek
Biyamiyi : Birileri, bazıları
Bolaki : İnşallah
Bodak : Küçük balık ağı
Bulik : Genç kız (Hemşin yöresinde)
Buldur : Geçen yıl, geçtiğimiz yıl
Caris olmak : Rahatsız olmak
Ciniviz : Uyanık, kurnaz, tüccar kafalı (Ceneviz’den
geliyor, Cenevizliler tüccar ve uyanık bu
bilindiği için Ceneviz anlamında olan ciniviz
sözcüğü kullanılıyor. Bana göre sözcüğün
kökeni böyledir)
Cüre : Küçük atmaca
Cücük : Civciv
Coco : Kumda oynanan çocuk oyunu
Çaça sepet : Fındık çubuğundan yapılan yaprak taşıma
sepeti
Çafladi : Darbe sonucu ağaçtan kopan kıymık
2
Çafilamak : Tırnaklamak, tırmalamak
Çağana : Yengeç
Çahğo : İskorpit balığı
Çahğra : Dalavere, dolap, dümen (çakradan geliyor)
Çahğudi : İşe yaramaz bez parçası
Çakal yağmuru : Güneşli havada yağan yağmur
Çamı : Saç örgüsü
Çapula : Yemeni ayakkabı
Çaput : Atık bez parçası
Çaşot : Aracı kadın elçi
Çatara : Uygunsuz kişi
Çihğnuz : Yanık kokusu
Çençene : Pencere mandalı
Çiçikomeçi : Çıplak, yalınayak, üstü başı olmamak
Çepçuk(kepçuk) ağız : Kepçe ağız
Çepuk : Küçük sepet
Çeşan : Bele sarılan peştamal
Çiçi : Yaranın sulanması
Çiçili : Solucan, zayıf ince
Çifın : Defnegillerden bodur ağaç ve çiçeği
Çifut : Fesat
Çihğa : Saksağan, zayıf kimse
Çikli : Yuvarlak halka veya ikili parça
3
Çipa : Çapa, arı iğnesi
Çirmulis etmek : Kıvranıp durmak
Çinya (çimya) : Tavuk dışkısı
Çimyalı göz : Çapaklı göz
Çimidi : Beyin veya dağılmış beyin
Çilimburi (atiça) : Ateş böceği
Çişon : Sarmaşık
Çitari : Horoz, tavuk ibiği
Çiya : Kıvılcım
Çufan(fışkın) : Filiz
Çupi : Küçük çubuk
Çupyas : Sızı, ince ağrı
Çuri ayı : Temmuz ayı (çürük ayı)
Çukundur : Pancar
Çozama : İnek dışkısıyla idrarının karışmış durumu
Dadanmak : Abone olmak gibi bir şeyin peşine sürekli
gitmek
Damla : Saçak altı (damlaya işema marazlanursun)
Dandaniça : Hareketli bir kuş cinsi
Davli : Uzunca dal odun
Değerimi : Yuvarlak. Oval yassı
4
Değmek : Olgunlaşmak (kerezler daha değmedi)
Denaz : Taklit, alay etme, yansılama
Deremen : Değirmen
Didali : Ufak tefek güzel kadın
Dimari : Ham meyve
Dodofi : Bön, avanak
Doğdi : Keserin dip kısmı, döven kısmı
Dolaylık : Belden aşağı sarılan peştemal
Duman vurmak : Aldırış etmemek, önemsememek
Ebbedi : Asla, kata (ebediden geliyor)
Ebisoy : Başka türlü, öbür biçimde
Elcan : Yabancı elalem
Emrana : Arıların faaliyete geçip oğul vermeye
hazırlandıkları ay, bahar ayları
Eşkin : Filiz
Fambur : Ihlamur ağacı
Farfara : Geveze, boş konuşan
Farfaratis : Çırpınma
Farfatara : Lamba ışığına gelen kelebek
5
Fartik : Önlük
Fayrap : Harekete geçmek, çalışmaya başlamak
gemici deyimi
Felenk : Kayıkları sudan karaya çekmek için
kullanılan ağaç kızak
Felemedi : Sandığın içindeki küçük çekmece gözü
Feli : Dilim (kabak felisi)
Feretiko : Rize bezi, şile bezi
Ferzenk : Orospu
Fırahti : Kestane ağacının kalın tahtası
Fiçiko : Su kabağı
Fira : Mısır fidesi
Firfilik : Düdük
Fikoki : Böğürtlen, diken çileği (Fuska,
hamduspara, hğendekuka)
Fisoni : Delik
Fitra : Mısır fidesi
Fitruka : Kestane ve ceviz ağaçlarının kendiliğinden
biten fidanları, genç ve dinamik kızlar
için de söylenir(kiz duriyisun fitruka)
Fodulluk etmek : Caka yapmak, böbürlenmek
Foli : Toprakta küçük çukur
Fufudi (fusudi) : Sivilce
6
Fufuka : Çıtkırıldım
Furnesi : Fırınlanmış mısır unu
Fuşki (fışki) : Hayvan dışkısı
Futa : Bele bağlanan ipek peştamal
Ganguliguçça(kancalıkutça): Tahterevalli
Gerdel : Ağaçtan oyularak yapılan yuvarlak tekne
Gogona : Kağıttan küçük uçurtma
Güman : Ümit
Ğaloti (haloti) : Balgam
Ğanapi : Bir armut cinsi
Ğezel (ğoğol) : Sığırların altına serilen kuru yaprak
(gazel)
Ğalaçi :Dolu (ğalaçi yağayi)
Ğaramsa : Maydanoz
Ğarçi : Sırık
Ğarğaris(kuyis) : Feryat etmek, bağırıp çağırmak
Ğatyaluk(hatyaluk) : Çöplük
Ğılima : Erimiş durumda olan özellikle sabun
Ğıncık : Diş eti
7
Ğoci : Öcü, umacı
Ğoğolis : Karmakarışık
Ğoli : Bellenen tarladaki iri toprak kesiği
Ğoloz muhabbeti : Aslı alaz muhabbetidir. Eski Türklerin
bir geleneği olan bir ateş etrafında
kadınlı erkekli toplanarak
yapılan sohbetlerdir. Eski adı ğoloz olan
kendirli köyü ile bir ilgisi yoktur. Bu gün
Taraklı ilçesi ve civarında alaz
muhabbeti sözcüğü kullanılmaktadır.
Bana göre alaz sözcüğü Rize’de ğoloza
dönüşmüştür.
Ğomo : Dana burnu böceği
Ğorko : Kaya balığı
Ğoy : Üvey
Ğozğoş : Yer elması
Ğurzula : Felç
Ğutupis etmek : Yolmak
8
Hacika : Sarı tüylü ufak bir kuş
Hacula : Boynunda ufak bir halka olan kırmızı kuş
Haçan : Madem, öyleyse, ne zaman ki
Halaput etmek : Karıştırmak, darmaduman etmek
Hamduspara : Böğürtlen, fikoki, ağaç çileği
Hamsikoli : Hamsili mısır ekmeği
Hartoma : Çıta, ince çam çıtası
Haşli : Sıcak (haşlanmışın kısaltılmışı)
Hatali : Eski, yırtık pırtık ayakkabı
Hayın : Çok şiddetli
Helepi : Kabak çekirdeği
Hemence : Dağarcık, deri torba
Hendekuka : Böğürtlen, fikoki, (Trabzon’da fuska)
Hepelemek : Karıştırmak, oymak
Hepli : Kara üzüm, kokulu üzüm kabuğu
Herik : Uzun ve dar ağızlı kazma
Hışır olmak : Değerini yitirecek derecede bolluk
Hızan : Cimri
Hindik hindik : Ufak ufak, yavaş yavaş
Hoğora (hohori) : Baykuş
Hğopi (şokali) : Mısırın dış yaprağı
Holokopi : Derin çukur
Hopeçi : Koyunların boynundaki çıngırak, torba
9
Hosti : Kor
Hoşeti : Kuru mısır yaprağı
Hov : Hırs
Hovini almak : Hırsını almak, hırsını çıkartmak
Hozan : Ot olmayan yer
Huke : Öfke, kızgınlık
Hurtuli (hurtumi) : Gırtlak, ümük, boğaz
Hutuli : Yavrum evladım
Hutupis : Yolmak
İşmar : Göz kırparak işaret
İkamak : Yıkamak
İpranmak : Yıpranmak
Kaçata : Alın
Kafulluk : Dikenlik, bodur çalılık
Kalaç : Sıcak rüzgar
Kalef : Dam, baraka, avlak, öneze
Kaleçi : Sığırın boynundaki boncuk dizisi
Kambi : Taze çay filizi
Kanava : Hendek
10
Kanayaklı : Zavallı kadın
Kancalikutça : Tahtervalli
Kanci : Dilim
Kapoçi : Çıbanın su toplamış durumu
Karagoncolos(karakulak) : Kışın evlere girdiğine inanılan
hayalet, cin, öcü. Orta Anadolu’da da
vardır
Karamiş : Karayemiş, taflan
Karkalaçi : Derelerin denize taşıdığı odunlar
Karnali : Geniş yayvan sepet
Kartuli : Baca kurumu
Kavara : Yellenmek, bağırsak gazı, osuruk
Kavata : Ağaçtan yapılmış küçük tekne
Kavya : Av bekleme yeri, pusu yeri
Kaybana (ander) : Tereke, ölünün kalan eşyası
Kebre : Gübre
Keç : Petek
Kehkür : Kepçe
Kehle : Bit
Kepçuk(çepçuk) ağız : Kepçe ağız
Keşan : Bele sarılan peştamal
Kevi : Kavi, sağlam
Kevret : Kerevet, yatak
11
Kindi : İkindi
Kinto : Topal
Koçira : Tutumlu kadın
Kohlidi : Sümüklü böcek
Kolistavra : Kertenkele
Koliva : Suda pişmiş mısır
Koloti : Yuvarlak, disk gibi
Koma : Uçurum, yar
Komakutus : Düşe kalka, paldır küldür
Komri (kunduri) : İskemle
Komsilamak : Şikayet etmek, çekiştirmek,
müzevirlik etmek
Kopali : Tokmak, çamaşır tokmağı
Kopça : Düğme
Kopeli : Piç, gayrimeşru doğan çocuk
mecazi olarak cin gibi
Korbakor : Hotlak
Koris : Yıkanan beyaz çamaşırların tam
beyazlanmama rengi
Korda : Tahtakurusu
Korkızan : Korkak
Korkota : Mısır yarması, kırılmış mısır
Kosi : Kuluçka
12
Kot : Ölçü birimi, yaklaşık 5 kg
Kotğa : Büyük fincan, kase
Koti : Kara lahananın dip sapı
Kotila : Ense
Koto : Kalın kafalı
Kotori : Kalın iri dışkı
Kotospina : Kadınlar için, düzenli, idareli
derli toplu
Kotoş : İri ve yuvarlak
Kukari : Meyve toplamak için kullanılan
ucu çengelli değnek
Kukuçi : Minyon tipli, küçük güzel
Kukula : Başa giyilen bir başlık
Kukuli : Ucu torbalı meyve toplama
çubuğu, yuvarlak çıkıntı
Kukupapula : Saklanbaç oyunu
Kukuta : Çay tohumu
Kumule : Tepeleme
Kunci : Kuru kendir sapı
Kuncili : Çalıların karışık durumu
Kunduri : Masif ağaç işleme
Kumuşi : Kestanenin dikenli dış kabuğu
Kupanca : Saklambaç oyunu
13
Kupas : Yüz üstü
Kupsi : Taze fasulyenin uçları
Kupli : Asma kilit, kilit
Kuplika : Hıçkırık
Kureviş : Ufak zayıf
Kurun : Arı kovanı
Kutali : Lahana vurmak için çamdan
yapılmış karıştırıcı, enik, köpek
yavrusu
Kutuçi : İnce uzun (burun için)
Kutuni : Mısırın tanelerinden arınmış
gövdesi
Kutus : Küt, bodur
Kuvari : Olgunlaşmamış ham incir
Kuyiça : Küçük el sepeti (kuyucadan
yani kuyu gibiden gelmiş
olabilir)
Kuyis (ğarğaris) : Feryat etmek, bağırıp çağırmak
Lağus (lavus, lazut) : Mısır
Lahğmi : Sığır yemeği, yal
Langona : Zehirsiz bir yılan, kör yılan
14
Lapara : Aptal, salak
Lapaza : Geniş, yayvan
Lapaza çiçeği : Kabalak, Tussilago farfara
Leğre : Sini altlığı, rahleden geliyor
Lenger : Büyük derin kazan
Lekur : Uzun
Lenguri : Uzun boylu hantal insan
Lezgi : Derbeder insan
Lihğçir : Tarladaki beyaz uzun ot, kuzu
otu
Likmen : Kandil
Likapa : Çay üzümü, yaban mersini
Likotir : Çimen cinsi
Lingoz : Denizdeki derin çukurlar
Livor : Bir cins ot, mürver, sığırın
altına serilir
Livrik : İnce uzun
Lobiya : Fasulye, Azerbaycan’da da kuru
fasulyeye deniliyor aslı Arapça
Lohdika : Bir yemek çeşidi, lahana ve mısır
ekmeği
Lokoş : Gofret
Lokum : Bir çeşit kurabiye
15
Malez : İneğe verilen ot, yemek
Mamalika : Bir yemek çeşidi
Mamalak : Beceriksiz
Mamuli : Bir diken meyvesi
Manca : Bir çorba çeşidi
Maran : Kulübe, derme çatma yapı
Maraz : Akıl hastalığı
Maroslamak : Pörsümek
Masti : Maskara
Melan : Yunus balığı
Memetika : Serçeye benzeyen bir kuş
Memetina : Bir çeşit horon
Merek : Samanlık, otluk
Met değnek : Çelik çomak
Metika : Met, çelik çomak çubuğu
Mile : Bilye
Mimilik (bibilik) : Karabatak
Minci : Lor peyniri veya çökelek
Miras oyunu : Aslı cevizle oynanan, bilyeyle de
oynanan oyun
Mizmici : Çok titizlenen
Mokol : Tarlada yakılan büyük ateş
16
Momoli : Topraktaki böcek, solucan
Muhlama : Bir çeşit yemek
Mulduvan : Yiğit mert
Muncur : Dudak
Murzi : Ur, çıkıntı. Çıban
Muşi : Bacak, baldır
Muşkut : Beceriksiz, alil
Nabedil olmak : Defolmak, yok olmak ( nabedel
sözcüğünden gelmiş olabilir)
Nağmisa : Güzel, gelin (lazca noğamisadan
gelmekte)
Nayla : Kiler, serender
Nunuka : Mıymıntı
Oğura gitmek : İneğin döllenmeye gitmesi, uğura
gitmek
Örkünmek : Ürkmek, kokmak
Ozaçe : Lahana ezmesi
17
Paçariş : Ayağa dolanmak
Paçi : Genç kız
Pafuli : Patlamamış mısır
Pağsa : Kulübe
Pali : İneğin bağlandığı kızak veya
sandalye bacaklarını birbirine
bağlayan küçük çubuk
Palol : Kundak
Panço : Sazan
Panti : Sığırın bağlandığı ve ot yediği yer
Papila : Horon türü
Parakami : Taştan ocak
Pardi : Çakal, ancak pardus yani pars
sözcüğünden de gelmiş olabilir
Partal (hartali) : Eskimiş eşya, eskimiş ayakkabı
Pasmanika : Patlamış mısır
Patiçi : Tahtadan mezar başlığı
Patos : Kalın küt
Patoma : Ahırdaki tahta döşeme
Peçare (peçari,peçavra) : Çit
Peçi : Cilt, çıplak deri
Pepeçura : Kokulu üzümden yapılan tatlı
Perçem : Püskül, kakül
18
Pileki : Mısır ekmeği pişirilen tatlı
Pisik : Kedi
Puli : Civciv
Pumburi : At sineği
Purtuli : Eskimiş, yırtık pırtık, lime lime
Portihğala : Ağız, ineği doğum sonrası sütü
Rahğna : Örümcek
Rahğna ketani : Örümcek ağı
Roka : Kabuklu mısır
Rokopi : Mısır fidelerinin seyrekleştirilmesi
Rivriv : Rüzgardan nem kapan, ayakta
duramayan
Salahğana : Başıboş, avare
Sargan : Zargana balığı
Sayı saymak : Ağıt yakmak. Öztürkçede ağıt
Sagu dur. Bu nedenle sayı saymak
sözcüğünün aslı bence sagu
sagu saymaktır
Sayta (zayta) : Kemençe yayı
Sebi : Sabi, çocuk
19
Sehter : Fındık çubuğundan yapılan ot
sepeti
Sığna : Yara izi
Sığran : Isırgan otu
Sihsara : Bir horon çeşidi
Sipar : İstavrit balığı
Sumari : Ailenin en küçüğü
Sumuç : Parmak boyu ölçü birimi
Suser : Kilit
Sufan : İneğe yedirilen gürgen ağacı
dal ve yapraklar
Şalika (şaloti) : Salya, ağız suyu
Şano : Horon çeşidi
Şarişka : Horon çeşidi
Şepidi : Yaban arısı
Şokali (hpopi : Mısır koçanını saran yapraklar
Tağra : Ucu kıvrık ufak balta
Tami : Bir fidan ocağı
Takonya balığı : Trakonya balığı
Tatuli : Ayının, kedinin eli, pençesi
Tavali : Yemek cinsi, turşu tavalisi
20
Tavara : Gece gelip uyuyanın üstüne
oturan hayalet
Temeçi : Kaburga kemiği
Tepes kupas : Tepe taklak
Temoni : Bir direğin etrafında mısır otunun
konik biçimde istiflenmesi
Teretelli : Üzüm toplama sepeti
Teşuk : Öreke, yün eğirmeni
Teşurmek : Toplamak, devşirmekten geliyor
Timya : İlaç, kimya ve simyadan geliyor
Torlos : Mahmur
Toli : Çocuk oyunlarında çizilen daire
çukur
Turmuli (turmuta,tırmata) : Ekmek kırıntısı, kırıntı
Üst oyunu : Koşturmaca ebelemece oyunu
Üsti dönmek : Başı dönmek
Varagele : İlkel teleferik
Vartivar : Yayla eğlenceleri
Varya : Büyük balyoz
Yalağuz : Yalnız
21
Yavelemek : Sayıklamak
Yenluk : Hafif
Yeni yetme : Yeni ergen olmuş
Yuklamak : Uyumak, Karatay Türkçesi
Zatiberi : Öteden beri
Zımilaçi : Sık dikenlik
Zifona : Kapkara bulutlu, yağmurlu fırtına
Ziriks etmek : Açlıktan karnı zil çalmak
Zirlamak : Zırıldamak
Zirza : Kapı menteşesi
Zivori : Midye cinsi
Zoli : Kemik iliği
Zumzuklamak : Yumruklamak, dürtükleyip vurmak