Rize’nin Fındıklı ilçesinde bir balık çiftliği nedeniyle köy halkı ile şirket yetkileri arasında yaşanan sorunu çözmek için keşif yapan mahkeme heyeti iki taraf arasında yaşanan gerginliğe ve arbedeye şahit oldu.
Rize'nin Fındıklı ilçesinde bir balık çiftliği nedeniyle köy halkı ile şirket yetkileri arasında yaşanan sorunu çözmek için keşif yapan mahkeme heyeti iki taraf arasında yaşanan gerginliğe ve arbedeye şahit oldu.
Olay ilçeye bağlı Çaylayan Vadisi'nde meydana geldi. Köy sakinleri bölgelerinde özel bir şirket tarafından yapılacak balık çiftliği için arazilerine izinsiz boru döşendiği gerekçisiyle mahkemeye başvurdu. Mahkeme ise bölgenin incelenmesi için keşif kararı verdi. Keşif için bölgeye giden mahkeme heyeti bir dizi incelemelerde bulunarak boruların geçtiği alanları kontrol ederek bilirkişiden bilgi aldı.
Heyet keşifi bitirmek üzereyken işletme sahibi Hasan Kuzuoğlu'nun bölgeye gelerek bir aracın üzerine çıkıp şirket çalışanlarına seslenmesi üzerine ağız münakaşası başladı. Şirket sahibinin bölge halkı ve çevrecilere yönelik suçlamaları üzerine tepki göstermeye başlayan çevreci ve bölge halkı ile şirket çalışanları arasında ağız münakaşası kısa süreli bir arbedeye dönüştü. Davanın hakiminin araçtan inerek tartışanları bölgeden uzaklaştırmasını istemesi üzerine iki grubun arasına giren jandarma ekipleri tarafları bölgeden uzaklaştırarak olayın daha da büyümesini engelledi. Ardından mahkeme heyeti olay yerinden ayrıldı.
Çağlayan deresinin hemen yanındaki arazide yapılacak balık tesisi için boruların kendi arazilerine izinsiz yerleştirildiğini dile getiren Çağlayan Dere İnisiyatifi Sözcüsü Mete Hacaloğlu, “Bulunduğumuz yerden 1 buçuk kilometre kadar aşağıda bir balık çiftliği söz konusu. Balık çiftliği ise kendisi için gerekli suyu Çağlayan Deresi'nden kullanmak istiyor.
Suyu taşıyacağı boruları ise özel mülklere ve arazilere izinsiz, ağaçları keserek, arazilere girerek döşemesi hakkında bir dava açılmış durumda. Bugünki keşifle de zaten aşikar olan durumu mahkeme heyeti yerinde görecek. Çağlayan köyünün deresini kullanarak, kontrolsüz bir şekilde suyun alınmasına karşıyız. Suyun biraz daha yukarıdan yine aynı firmaya ait balık tesisinde kirletilerek dereye tekrar bırakılmasına da karşıyız. Bu dere hepimizin. Bizler burada yapılacak yatırıma, istihdama kesinlikle karşı değiliz. Hiç kimsenin ekmeği ile kesinlikle bir derdimiz yok, olamaz da zaten. Dedelerimizden aldığımız mirası torunlarımıza iletebilmek için bir çevre mücadelesi yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Arazisine izinsiz boru döşendiği için şikayetçi olduğunu dile getiren Emine Hacıibrahimoğlu Usta ise “Arazimizden geçtiler, geçen yıl ben çok çaba gösterdim. Karakola haber verdim, geldiler. Devletin yardım ederek yaptığı asma köprümüzün ayağını kesitler. Biz hiç bilmiyorduk. 150 metre ilerleme kaydedildikten sonra bizim haberimiz oldu. Bize komşularımız bile haber vermedi. . Buradan Fatih Sultan Mehmet geçmiş, eğilmiş atından su içmiş. ‘Ne kadar güzel su' demiş. Canla, başla mücadeleye devam edeceğiz. Hiçbir insana sorulmaz mı? ‘Biz buradan geçiyoruz, siz ne düşünüyorsunuz?' denmez mi” şeklinde konuştu.
Köy sakinlerinden 76 yaşındaki Melahat Alişan ise derenin suyuna yapılan müdahalelerden şikayetçi olduğunu dile getirerek “Bir bela var burada. Ta uzaktan gelen bir bela var burada. Bu dereyi kurutacağız diye uğraşılıyor. Bu dere Allah C.C.'nun verdiği deremizdir. Yarın öbür gün cenazemizi yıkayacak suyumuz kalmayacak” dedi.