Federasyonumuz hakkında kamuoyunda oluşan pozitif algı, işin emek yoğun sathında yer almayan/almak istemeyen bazı kişileri, önyargı ve ön kabullerle önde rol kapma adına muhalefet tarzlarını kişiselleştirmeye yöneltmiş ve bu durum zorlama hukuk süreçleri de beraberinde getirmiştir.
Son zamanlarda Rize Dernekleri Federasyonuna ilişkin olarak olumsuz kongre süreçlerinin yaşandığı her kesimin malumudur. Bunun böyle olmasını biz hiç istemedik, olmaması ve ortak hareket edilmesi için çok gayret sarf ettik.
Bu bağlamda 07.02.2013 tarih ve 2013/11 sayılı Yönetim Kurulu Kararı alarak tüzüğümüz gereği yapılması gereken Olağan Genel Kurulumuzun tarihini Mayıs ayı olarak belirlemiş olduk. Fakat bu karar bile bazılarının hırsını engellememiş olacak ki, Federasyonumuz mahkemeye verilmiş ve tarihi belli olmasına rağmen ve olağan kongreye 1,5 ay kalmasına rağmen Sulh Hukuk Mahkemesi marifetiyle Olağanüstü Genel kurul kararı aldırılmışlardır. Mahkeme ayrıca tarafsız olmaları gereken fakat mevcut yönetime baş muhalif gözüken 3 kişiyi de Olağanüstü genel kurul yapmaları doğrultusunda görevlendirmiştir.
Bütün hukukçuların böyle bir karar nasıl alınır dedikleri bu durum için yargıya müracaat edilmiş ve yargı sonucu halen çıkmamıştır.
Sulh Hukuk Mahkemesinin Olağanüstü genel kurul yapılması doğrultusunda görev vermiş olduğu 3 kişi, nihai yargı kararını beklemeden hemen Rize Günleri akabinde Olağanüstü Genel Kurul kararı almışlardır.
Tarafsız olması beklenen bu 3 kişi, Olağanüstü genel kurul günü öncelikle Genel kurulun doğal üyeleri olmasına rağmen Yönetim ve Denetim kurulu üyelerinden bazılarını güvenlik kontrolünde salona almamışlar ve uzun süren mütalalardan sonra sadece izleyici olarak salona girmeye müsaade etmişlerdir.
Genel Kurul salonuna gidildiğinde ise gene usulsüz birçok uygulama ve kısıtlama ile karşılaşıldığı ve
Kongre ortamında maruz kaldığımız bu art niyetli ve kurgulu senaryonun durdurulması noktasında alacağımız tavrın, Rizelilere daha fazla zarar vereceğini gördüğümüzden dolayı salonda bulunan delegelerin yarısından fazlasına denk gelen delege iradesi ile toplantı salonunu terk edilmiştir.
Olağanüstü genel kurulu terk ettikten sonra karşılaşılan bu durumun kasıtlı yapıldığı ve tarafsız olması gereken bu kişilerin kendilerini seçtirmek adına bu fiiliyatı bizzat ve bilerek yarattıklarını ve başkanlıkta dahil olmak üzere kendilerini önemli görevlere atadıkları belirlenmiş oldu.
Bu oldubitti ye getirilen sözde Olağanüstü Genel kurul sonrasında bu kongrenin iptaline yönelik hukuki süreci de ayrıca başlattık; ancak, hukuki sürecin devam etmesi ve kesinleşen bir kararın henüz olmaması nedeniyle Mayıs ayındaki kongrenin yasal olarak yapılması gerekmektedir. Zira bu yönde alınan 07.02.2013 tarih ve 2013/11 sayılı Yönetim Kurulu Kararı kesindir.
Kim haklı kim haksız tartışmalarıyla bir yere varılamayacağı aşikârdır. Bundan sonraki en büyük görev, Rize için önemli hizmetlerde bulunmuş olan bu güzide sivil toplum örgütünün sağ salim ve tekrar Rizelilere hizmet edecek bir duruma getirilmesi için her türlü fedakârlığın yapılmasıdır.
Aslında bunun çözümü de çok uzak değildir; çözüm, Tüzüğümüz ve ilgili yasalar gereği yapılması gereken Mayıs ayındaki Olağan Büyük Kongremizdir. Bu Genel Kurulun verdiği kararlar herkes için belirleyicidir. Gerçek hesap verme yeri, gerçek yetki verme makamı Olağan Genel Kuruldur.
Şimdi bizlere düşen ana görev, Ankara’daki Rizeliler arasında gelinen ve kimsenin istemediği sürece, kırgınlıklara son vermek ve tekrar birlikteliği sağlamaktır.12 Mayıs Pazar günü saat 13:00 de Başkent Öğretmenevi konferans salonundaki, Olağan Büyük Kongremize tüm delegasyonlarımız ile kıymetli hemşerilerimizi davet ediyor saygılarımızı sunuyoruz.
RİDEF –Yönetim Kurulu