Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, beraberinde bakanlık bürokratlarıyla dün Rize'ye gelerek aynı gün SGK ve İŞKUR il yöneticileriyle “İl Yöneticileri İstişare Toplantısı”nda, inşaat sektörü temsilcileriyle "İş Sağlığı ve Güvenliği Sektörel Toplantısı”nda bir araya geldi. İnşaat sektöründe faaliyette bulunan sektörlere de ziyaretler gerçekleştiren Yıldırımhan öğle yemeğini işçilerle birlikte yedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, "İstihdam seferberliği ve onun beraberinde getirdiği artılarla beraber 1 milyon 170 bin civarında 5 aylık dönemde istihdamın oluştuğunu görüyoruz." dedi.
Yıldırımhan, Rize Sosyal Güvenlik Kurumunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun 6 Ocak'ta Konya'dan kamuoyuna duyurduğu "Çalışma Hayatında Milli Seferberlik" programı kapsamında yapılan çalışmaların meyvelerini toplamaya başladıklarını söyledi.
İstihdam seferberliğinin iş hayatını yeniden harekete geçirdiğini dile getiren Yıldırımhan, "İstihdam seferberliği ve onun beraberinde getirdiği artılarla beraber 1 milyon 170 bin civarında 5 aylık dönemde istihdamın oluştuğunu görüyoruz. Bu çerçevede bütün illerimizi iki kez ziyaret ettik. Üçüncü ziyaretimizde ise can kayıpları sonucu büyük acılar çekilen, bir taraftan da ekonomik olarak bize ciddi sıkıntılar çıkaran iş sağlığı ve güvenliği konusunu işlemek üzere incelemelerimizi sürdürüyoruz." diye konuştu.Seferberlik kapsamında işveren, işçi, emekli, şehit ve gazi aileleriyle engelli vatandaşların ziyaret edilerek beklentilerinin dinlendiğini anlatan Yıldırımhan, 81 ilden toplanılan taleplerin rapor haline getirildiğini belirtti.
Raporun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yeni oluşturulan stratejilerde ciddi manada yol gösterici olduğuna işaret eden Yıldırımhan, şöyle devam etti: "İstihdam seferberliğinde ikinci dönem 13 Mayıs'ta iş güvenliği üzerine başladı. İş sağlığı ve güvenliğindeki hedefimiz sıfır iş kazasıdır. Modern iş sağlığı ve güvenliği yaklaşımında önleyici ve sürekli iyileştirmeye odaklı bir yapılanma söz konusudur. Bu anlayışı hayata geçirmek için öne çıkan ve vazgeçilmez olan husus ise güvenlik kültürüdür. Bakanlığımız, iş sağlığı ve güvenliğinin eğitime aktarılması sürecinde mesleki eğitiminin öneminin yanında okul öncesinden başlayarak tüm iş yaşamını içine alan yaşam boyu öğrenmeyi hedeflemektedir."
Yıldırımhan, iş sağlığı ve güvenliği konusunun yaşam biçimi haline getirilir ve bunun eğitimine okul öncesi programdan itibaren başlanırsa, Türkiye'nin bu konuda çok büyük aşama kaydedeceğini vurgulayarak, çocuklara, gençlere ve çalışanlara sağlık ve güvenlikle ilgili tavır ve davranışlar öğretilecek kültür geliştirilmesinin sağlanacağını anlattı.
İş sağlığı ve güvenliğinin dünyanın en çok üzerinde durduğu konulardan biri olduğuna işaret eden Yıldırımhan, "Dünyada her 15 saniyede 160 işçi iş kazası geçirmekte, bir işçi de iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölmektedir. Dolayısıyla her gün yaklaşık 6 bin kişi iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölmektedir. Bu, her yıl 2,3 milyondan daha fazla kişinin ölmesi anlamına geliyor. Gelişmiş ülkeler bu sorunu minimum seviyeye indirdiler. Bizim de Türkiye'yi bu konuda Avrupa ülkeleri seviyesine ulaştırmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Yıldırımhan, iş kazaları ve meslek hastalıklarının ekonomiye getirdiği büyük bir yük bulunduğunun altını çizerek, şunları söyledi: "Yapılan maliyet çalışmalarına göre dünya gayri safi milli hasılasının yaklaşık yüzde 4'ü iş kazalarına ve meslek hastalıklarına gidiyor. Bu da yaklaşık 3 trilyon dolar olarak ifade ediliyor. Ülkemizde 2002 yılında 727 bin iş yerimiz vardı. Bu sayı yüzde 141 artışla 1 milyon 700 bine ulaşmıştır. 2002 yılında 5,2 milyon çalışan sayımız da bugün 14 milyona çıkmıştır. Bu, Türkiye'nin çok hızlı büyüdüğünü ifade ediyor. Hükümetimizin bu konuda aldığı tedbirler ve yeni çıkardığı yasalardan sonra ölümlü iş kazaları ve diğer kazalarda ciddi azalmalar meydana gelmiştir. Ölümlü iş kazasında oran yüzbinde 16,7'den 9,9'a düşürülmüştür. Son 14 yıllık dönemde ölümlü iş kazası oranında yaklaşık yüzde 40 azalma meydana gelmiştir. Bu, bizim iyi yolda olduğumuzu göstermektedir ama yeterli değil. Mutlaka ölümlü iş kazalarına son vermemiz lazım. Onun için diyoruz