İyidere Lojistik inşaatı için taş temin etmek adına açılacak taş ocağına karşı yaklaşık 1 aydır direnen yöredeki vatandaşlar Mhp'li İkizdere belediye başkanı Hakn Karagözden detsek geldi..
Karagöz , kendi sosyal medya hesabından yazdığı yazıyı aynen paylaşıyoruz
Neyi Neye feda ediyoruz.?
İkizdere'ye yapılan yatırımı tabiiki destekliyor ve başımızın üstüne tutuyoruz.
Mesela yatırım olarak bir çay fabrıkası,Kenevir fabrikası,bir Üniversite fakültesi, bir Hastane,bir Turizm yatırımını( turizm lisesi, jeotermal sağlık tesisleri, sürdürülebilir yayla modelleri) mutlaka destekliyoruz.
Bu gibi yatırımlar istihdama, göç’ün geri dönüşümüne, bölgenin gelişimine katkı sağlayacağı gibi ülke ekonomisine’de ciddi gelri sağlar.
Ancak 75 yıl işletilecek yılda 31 milyon ton taş alınacak olan ve 92,4 Hektarlık bir ormanlık alanın yok edilmesinden bahsediyoruz. Çevreye ve İkizdere'ye vereceği tahribatı,zararı düşünebiliyormusunuz.!
İkizdere turizm bölgesi ilan edildi...
Kim gelecek tozun dumanın gürültünün içerisine?
Taş ocağı yapılmak istenen bölge ham ormanlık, bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından zengin bir vadi.
Gürdere köyü sakinleri iskence dere vadisin’den yılda 100 tonu geçen organik yaş çay alıyor (ton 6.200 tl) ve şu an köyde neredeyse tüm evler dolu, insanlar geçimlerini bu çaydan sağlıyor, sadece çay mı ?
Vadi ve çevresindeki bitki çeşitliliği sayesinde arıcılık bölgede çok yoğun bal kalitesi çok yüksek köy muhtarının, köylünün, ve bölgede arıcılık yapan insanların söylediğine göre yılda sadece o vadiden alınan Balın miktarı yaklaşık 8-10 ton.
söylenecek çok şey var,Bu taş ocağının İkizdere’mize zarardan başka vereceği hiç bir şey yoktur.!
Rize iyidere’de yapımına başlanan liman ve lojestik ilimiz için bölgemiz için, ülkemiz için çok önemli bir yatırım, ancak sahada gerçek bir araştırma yapılmadan ham ve verimli bir vadiyi liman dılgusunu yapmak için taş ocağı alanı olarak seçmek doğa katliamıdır kanımca.
Kaldı ki eğer bu taş ocağı bu bölgede hayata geçirilirse Gürdere köyü, Cevizlik köyü, ıhlamurlu köyü, şimşirli köyü direkt etkilenecek, yanında ikizdere Belediyesi mucavir sınırları içinde kalan iki mahallemiz de zaman içinde bu etkileşimden zarar görecek, bölgede insanların geçim kaynakları olan organik çay ve kalitesi çok yüksek Bal (arıcılık) kesinlikle rekolte ve kalite zafiyetine uğrayacak.
Bu durum kaçınılmaz.
Yetkililerin bu durumu tekrar gözden geçirmesi, neyi neye feda ediyoruz hesabının yapılması gerktiğini düşünüyoruz..
Bu insanların, köylülerin tek dertleri yukarıda sıraladığımız değerlerini korumak, geçim kaynakları olan alanlarını toz, toprak, altında kalmaması, içme sularının kaybolmaması.
Tamamiyle insani bir durum ve bizlerden’de bu haklı feryada sesiz kalmamız beklenemez.
Verilen mucadele ideolojik,parti karşıtlığı, yatırım düşmanlığı, kesinlikle değil.
Verilen mucadele bir hak arama, insanların yaşam alanlarına sahip çıkma, atalarından miras alınan topraklarını çocuklarına aldıkları gibi bırakma,ekmeklerini koruma mucadelesi.
İkizdere 1960 dan bu yana nufusunun 10/9 nu büyük şehirlere göç veren bir memleket.
Verilen mucadele bu insanların ellerinde , hayallerinde olan, bir gün dönüp gelebilecekleri köylerini koruma mucadelesidir.