Önkibar basın açıklamasında önemli konulara değindi.
1850’li yılların başından itibaren, Osmanlı Devleti ekonomik ve askeri alanlarda zayıfladığından, hemen her konuda Avrupa devletleri ile Rusya’nın müdahalesi ile karşılaşmış, “hasta adam” olarak görülen Osmanlı, Ermeniler kullanılarak parçalanmak istenmiş, kısmen de başarılı olunmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu’daki nüfuslarının kalabalık olması başta misyonerler olmak üzere, batılı devletlerin iştahını kabartmış ve Ermeni çocukları kurulan yabancı okullarda beyinleri yıkanarak birer ölüm makinesi haline getirilmişlerdir. Van, Muş, ve Erzurum başta olmak üzere, doğu şehirlerinde İngiliz, Fransız, Rus konsoloslukları açılarak Ermeni ayrılıkçıları kışkırtılmış, kurulması planlanan Ermeni Devletinin temelleri atılmıştır.
ilerleyen yıllarda Van, Maraş, Erzurum ve çeşitli şehirlerde silahlı kalkışma ve müslüman halka karşı terör eylemleri başlatan Ermeni gruplar yol kesmeye, insan kaçırmaya, ev yakmaya ve cinayetlere başlamıştır. Osmanlı hükümetinin bu türden eylemlere karşı tedbir almasını da; Avrupa ülkeleri ve Rusya “Türkler Ermenileri katlediyor” yaygarası çıkartarak gerçeklerin üstünü örtmüştür.
Özellikle Rus devleti Doğu Anadolu’dan topladığı Ermeni gençlerine askeri eğitim verdirmiş ve birlikler meydana getirmiştir. Birinci Dünya Savaşı başladığı sırada Ermenileri öncü olarak kullanan Ruslar Doğu Anadolu’yu işgal etmişler ve birçok şehirde Ermeni teröristlerin yaptığı vahşete göz yummuşlardır. Bölgeyi iyi bilen Ermeniler Türk ordusunu da arkadan vurmak suretiyle Rusların işini kolaylaştırmışlardır. Birinci Dünya Savaşı; Rus işgalinin yaşandığı Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz, Kafkaslar ve Azerbaycan Türkleri açısından tam bir felaket ve soykırımla sonlanmıştır. Avrupa ülkelerinden de maddi ve manevi destek alan Ermeni terör örgütleri bu bölgelerde savunmasız haldeki 2 buçuk milyon Müslümanı katletmişlerdir. Bu rakam abartılı olmayıp bağımsız ve vicdanlı Amerikan tarihçi Profesör Justin McCarthy’nin ve araştırmacıların belgelere dayanarak ortaya çıkardıkları acı gerçektir.
Osmanlı hükümeti de Ermenilerin Türk askeri birliklerini pusuya düşürerek Rus işgaline zemin hazırlaması, cephe gerisinden savaş açması ve savunmasız masum halkı katletmesi sebebiyle tehcir yani yer değiştirme kanunu çıkartmak zorunda kalmıştır. Bu karar sürgün kararı olmayıp Ermenilerin Osmanlı topraklarındaki başka bir bölgeye güvenli şekilde iskan ettirilmesidir. Tehcir kararı da bir süre sonra kaldırılmış ve Ermenilerin yaşadıkları yerlere yerleşmeleri serbest bırakılmıştır.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği bünyesine sokulan ve Ermeni terör örgütleri tarafından kurulan başkenti Ervivan olan Ermenistan’da bütün Türkler öldürüldükten sonra Türk-İslam eserleri de tahrip edilmiştir. Bağımsızlık sonrasında da Türk düşmanlığını devam ettiren Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarında katliamlarını devam ettirmiştir.
Türk meclisinde Türk’e ve katledilen iki buçuk milyon Müslümanın aziz hatırasına saygısızlık eden Garo adlı vekil ve milyonlarca Kızılderiliyi katleden ABD başkanının asılsız açıklamaları hakikati değiştiremeyecektir. Bin yıldan beri Türk hakimiyeti altında yaşayan Ermenilerin, Türk devletlerinin en güçlü olduğu Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde özgür ve serbest şekilde yaşaması Türklerin insana saygılı olduğunun göstergesidir. Türkler istemiş olsalardı bu dönemlerde Türk’ten gayri kimsenin adı geçmeyecekti dedi.