Konuşmayalım, söylemeyelim, hadi zaman zaman da görmeyelim dedik. Yetkililer belki bugün, belki yarın görürler diye de çok bekledik. Ama heyhaaatt,
Ne gelen var, ne giden var, ne de gören var. Vurdum duymazlık hala devam ediyor. Seçime daha başlanmamış 3 ay kalmasına rağmen bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte herkes işi askıya almış.
Allah bilir daireye de gitmeyen çok kişi var. Ezbere konuşmuyoruz. Kulağımıza geliyor ve mesai saatleri içerisinde bir çok kişiyi farklı yerlerde görüyoruz. (Allah’a da hesap verilecek
Rize Belediyesinden bahsediyorum.
Şimdi herkes başını kaldırsın şu Rize Belediyesi tüm birimleriyle ne yapıyor?
Sizce çok mu çalışıyor?
Bence sadece temizlik yapılıyor. Ona sözüm yok!..
Peki şu mahalle aralarında (Tüm mahalleleri kastediyorum) yağmurlardan dolayı oluşan büyük, küçük çukurlardan Belediye’nin birim müdürünün ne kadar haberi vardır?..
Yağmurlu havalarda Caddeler üzerinden yürürken kaldırım taşları yerinden çıkmış, kenarına ayağınız denk gelirse paçanızdan yukarı fooşş diye su sıçramadı mı?
Hocam çok haklısınız ... (Der gibisiniz)
Peki mevcut Muhtarlar ne yapar?
Mahallesini enine boyuna gezip kontrol ederek nerede bir eksiklik vardır. Görüp yetkililere söylüyor mu?
Belki bir kaçı!..
Bazıları görevlerinin ne olduğunu bilmiyor ki!..
Uygun bir anlatım ya da yazılı dilekçe ile derdini ne kadar anlatabilen var ki?
Valla benim o konulardan haberim yok.
Biz gazeteciler şehrimizin her tarafını gezip dolaşan, gazeteciliğin verdiği sorumlulukla her tarafa şöyle bir göz atarız. Haber bulma-yapma noktasında.
Gördüğümüz her olumlu ya da olumsuzlukları kaleme alırız ve uyarıda bulunuruz. Uyanlara önce bizler sonra tüm millet olarak teşekkür ederiz. Uymayanları da teşhir ederiz.
Bu da bir kamu görevidir.
Şimdi yukarı da da ifade ettiğim gibi seçime tam tamına 3 ay kalmış. Hiçbir kurum ve kuruluş; (Belediye dahil) şimdiden havlu atmamalıdır.
Sonra en büyük havluyu vatandaş atar.
Gördüklerimizi görmemezlikten geldiğimiz için başımıza gelenleri çekmeye müstehakız..