ODÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Aşkın, Doğu Karadeniz Bölgesi topraklarının erozyona karşı dayanıksız olduğuna dikkat çekti. Doğu Karadeniz'in bazı illerinde dik ve çok eğimli arazi yapısı nedeniyle toprak derinliğinin yetersiz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aşkın, "Bölgenin toprak derinliği çok yetersiz. Özellikle Ordu'da da erozyonla çok kolay aşınıp gidebilecek bir toprak yapısı mevcut. Projeli teraslama çalışmasıyla erozyon önlenebilir. Çünkü teraslar hem fazla suyu toprak yüzeyinden emniyetli bir şekilde uzaklaştırır hem de kurak dönemlerde suyun toprakta tutulmasına yönelik fonksiyonları ve erozyonu önleyici görev yapar" diye konuştu.
"KÖKLÜ BİTKİLER DİKİLMELİ"
Çay İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Turgay Turna da Doğu Karadeniz şeridinin jeolojik ve topografik yapısı nedeniyle yüksek derecede heyelan tehlikesi ve riskleriyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bölgede yapılacak ağaç ve bitki dikimlerinde köklü bitkilerin seçilmesi gerektiğini kaydetti.
Turna, "Toprağı ağırlaştıran nedenlerden en önemlileri su, toprak üzerinde bulunan yanlış bitki örtüsü ve yanlış yapılaşmadır. Türkiye genelinde en fazla yağış alan bölge Doğu Karadeniz olması nedeniyle yüzey akışa geçen su ile toprak taşınımı artarken, suyun toprak tarafından emilmesi ile ağırlaşan toprak taşınımı da artmaktadır. Toprak üzerinde var olan bitkilerin kökleri ve gövdesi itibari ile suyun toprağın içine daha rahat girmesini ve suyun daha iyi tutulmasını kolaylaştırdığı için toprağı ağırlaştırmakta ve toprak kaymaları oluşmaktadır. Bölgede bitkilendirme çalışmalarında toprağın tutulmasını artıracak güçlü köklü bitkiler seçilmeli, mümkün olduğunca doğal doku bozulmamalıdır. Doğru bitkilerin toprak taşınmasını önlediği unutulmamalıdır" şeklinde konuştu.