Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, çay sektöründe bir dizi çalışma yaptıklarını belirterek "Çayda temel hedefimiz sektörde işbirliğini geliştirmek" dedi.
Bölge ekonomisinin rekabet gücünün artırılması ve tarıma dayalı sanayinin güçlendirilmesi için mevcut ya da yeni kurulacak işletmelere yönelik Mali destek programları yürüttüklerini ifade eden Kaldırım "Bu programlar kapsamında 2012 yılında 10 milyon TL hibe bölgede bulunan işletmelere dağıtılmıştır. Benzer şekilde 25 Mart 2013 tarihinde başvuruları bitecek olan 'İmalat Sanayi Mali Destek Programı" kapsamında da 10 milyon TL hibe bölgede yatırım yapacak firmalara sunulacaktır. Eş finansman katkısı da göz önünde bulundurulduğunda 24 milyon TL'den fazla yatırımın gerçekleştirileceği öngörülmektedir. Bölge ve ülke ekonomisi açısından önemli bir sektör olan çay sektörü de bu programlara başvuruda bulunabilecek uygun sektörler arasında yer almaktadır. Zira, önceki programlarda desteklenen firmalar arasında birçok çay işletmecisi de bulunmaktadır. Bu doğrultuda, bölgede bulunan çay üreticisi KOBİ statüsündeki firmaların yatırım planlarını proje formatında hazırlayarak 25 Mart 2013 tarihine kadar Trabzon Merkez Binamıza ulaştırmalarını öneririm" diye konuştu.
Çay tarımının uzun yıllar sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için yürütülen çalışmalara destek verdiklerini kaydeden Kaldırım "Pazar Ziraat Odası'nın 2011 yılındaki 'Doğru Analiz Doğru Gübre'
projesi ile kurulan toprak analiz laboratuvarı bu işbirliği anlayışının güzel bir ürünüdür. Kurulan bu laboratuvarda gerçekleştirilen toprak analizi çalışmaları ile doğru gübreleme konusunda çay müstahsiline danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır. Bu sayede, bitkisel üretim verimliliğinde artış sağlamanın yanı sıra yanlış gübrelemeden kaynaklanan çevre üzerindeki olumsuz etkilerin de azaltılması ve bölge ekonomisi için hayati öneme sahip çay tarımının uzun yıllar sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi amaçlanmaktadır. Laboratuvarın bu vizyon ile sunduğu hizmetler bölgedeki çay üreticilerinin tamamına yöneliktir. Sektörün sorunlarına çözümler sunulması ve her açıdan gelişimin sağlanması amacıyla yürütülecek çalışmalarda bölgedeki tüm paydaşlarla işbirliğine her zaman açığız" şeklinde konuştu.
ÇAY ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULUYOR
"Yörede doğal olarak yetişen ya da tarımı yapılan birçok bitki türü parfümeri, kozmetik ve özellikle ilaç sektöründe kaynak bitkiler olarak kullanılmasına karşılık, bu güne kadar ilgili sektörlerde 'mamul' madde olarak değerlendirilmemiştir" diyen Kaldırım "Çay da bunlar arasında yer almaktadır. Biyo-teknolojik yöntemlerle bu bitkiler üzerinde analiz ve araştırma çalışmaları yapılarak taşıdığı bileşenler doğrultusunda üretilebilecek ürünlerin Ar&Ge çalışmaları yapılmalıdır. Bugüne kadar çay sadece işlenip farklı etiketlerle piyasaya sürülürken, içerdiği değerli kimyasallar ihmal edilmiştir. Oysa çay gibi ülkemizde bol yetişen bir doğal kaynaktan, katma değeri yüksek alternatif ürünlerin, yani kafein ve kateşinlerin, elde edilmesinin mümkün olduğu bilinmektedir. Şüphesiz bu çalışmaların yürütülmesi uygun laboratuvar ve araştırma ekiplerinin oluşturulması ile mümkün olmaktadır. Rize Ticaret Odası ve Rize Ticaret Borsası ortaklığında yürütülen 'Çay Araştırma Merkezi' projesinin tamamlandığında çaya yönelik ortak Ar&Ge çalışmalarının yürütülmesinde bölgeye önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Stratejik önemi nedeniyle talep edildiğinde projeye uzman personel görevlendirerek destek olmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ajans olarak bölge için turizm sektörünü alternatif ve ekoturizm kavramları üzerinde kurguladıklarını kaydeden Kaldırım, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Zira, Karadeniz'in eşsiz doğal güzellikleri, florası, coğrafi yapısı, iklim özellikleri ve insanının misafirperverliği turizm konusunda oldukça fazla potansiyele sahip olduğumuza işaret ediyor. Şüphesiz, altyapı ve tesisler manasında hala daha geliştirmemiz gereken konular var. Diğer taraftan, bölgeye gelen konuklara tam anlamıyla bir Doğu Karadeniz tecrübesi yaşatabilmek için hizmet çeşitliliğinde de artış sağlanması gerektiğine inanıyorum. Turistler bir bölgeye ziyaret ettiklerinde sadece turistik ya da tarihi yerleri görmek değil aynı zamanda kültürü de yaşamak istiyorlar. Bu bakış açısıyla ele aldığımızda bölge kültürünün köklerine işlemiş olan çay tarımı da önemli bir öğe olarak ön plana çıkmaktadır. Dünyada çay üretimi yapan diğer ülkelerde örnekleri olan "Çay Pazarı" kurularak bu kültüre ilişkin unsurların ve bölgede üretilen çayın sunumu yapılabilir. Aynı zamanda, bu pazarın yanında oluşturulacak örnek bir çay bahçesi ile turistlerin çaylığa girip bu tecrübeyi yaşamaları ve hatıra fotoğrafı çekmeleri için bir ortam sağlanabilir. Çay zaten doğal olarak bölge kültürünün ve dolayısıyla her türlü turizm faaliyetinin içinde yer alıyor. Bizim yapmamız gereken ise sadece bunun sunumunu biraz daha zenginleştirmek."