Dört mevsimin yaşandığı güzel ülkemizin çay kokulu yemyeşil, güzel ve şirin ili Rize. Coşkun akan dereleri, deli dolu gençleri, cefakar ve vefakar kadını ile çeşit çeşit deniz ürününün her gün menüye dönüştüğü sahil şehri Rize. Geçit vermez dağları, her gün ayrı güzelliklerinin yaşandığı, havası temiz insanı mert Rize.
Yıllardır siyasetin şekillendiği, yönetildiği Türk siyasetinin son 25 yılına damga vuran ilimizin çözüme kavuşmayan meseleleri hakkında bir iki satır karalamak istedim.
Nerden başlasam nasıl anlatsam diye düşünürken sohbetlerin vazgeçilmezi, toplanmasının ayrı bir hikayesi, işlenmesinin ayrı bir hikayesi, demlenmesinin ayrı bir hikayesi olan çay ve sorunları ile başlamak en doğrusu diye düşündüm.
Bir kıyı şehri düşünün; masmavi denizi yemyeşil hem de her dem ve kesintisiz yeşili olan bir kıyı şehri. Dağları her boyda, ovası az miktarda yeşilin her tonunun olduğu vadilerde coşkun akarsuları ile tertemiz bir kıyı şehri.
Dedik ya; siyasetin son 25 yılında imzası olan bu şehir,1 Cumhurbaşkanı, 2 Başbakan ,Meclis başkanı ve birçok bakan çıkarmış bu şehir. Şimdi aklınızdan geçenleri okur gibiyim. Alt yapısı üst yapısı bitmiş, sağlık hizmetlerinde eksiği olmayan, eğitim konusunda ilk on il arasında, ulaşım problemleri olmayan, trafik sorunu çözüme kavuşmuş, dışarı göç vermeyen, işsizlik sorunu olmayan, otelleri ve motelleri ile tam bir tarım ve turizm şehri diye düşünüyorsunuz!
İşte tamda bu noktada bir kez daha hatırlatmak isterim ki burası Rize.
Tarımsal anlamda tek ürün olarak ifade edilebilecek olan çay bitkisinin bile sorunları çözüme kavuşmamışken, İNSANIN ihtiyaçları biter mi ki çözüme kavuşmuş olsun.
•Çay bitkisi yaşlanmış
•Çay tarımı yapılan araziler bakımsız ve ilgisiz kalmış
•Randıman ve kalite düşmüş
•Uygulanan gübrenin cinsi ve miktarına bağlı olarak toprak hırpalanmış ve su kaynakları kirlenmiş
•Çay sanayicisi ve çay üreticisi yorgun
•Çay işçisi mutsuz
•Ve çıkarılmayan bir ÇAY KANUNU
Bütün ekonomisi bu tarımsal ürüne bağlı bir il Rize.
Öyle ki; ülkemizin doğusunda olması nedeniyle ulaşım ve lojistik sorunu yaşayan bir il Rize. Sanayinin oluşabilmesi için ya hammaddeye yakın olmak yada hammaddeyi ucuza taşıyabilmek gerektiğini bilmesine rağmen, DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞINI isteyen bürokratların olmadığı bir il Rize.
Aslında çok uzun konuşmaya ve yazmaya da gerek yok. Bilgisi olanın susup şov yapmak isteyenlerin konuştuğu, bilgisi olmayanın bilgi kirliliğine sebep olduğu ve en önemlisi “HERKESİN HERŞEYİ BİLDİĞİ İL RİZE”.
Yanlış planlanan sahil yolu geçişi, iç yollarda alt yada üst geçitlerin unutulduğu,yanlış planlanan HES ler yüzünden derelerinin kuruduğu ve arazilerinin tahrip olduğu, şehrin AVM’sinin yanlış konuşlandırıldığı, hastane yerlerinin, şehir stadının, yat limanının, kamu binalarının yanlış planlandığı bir il Rize.
Dönüp şehre bakıldığında çarpık yapılaşmanın adeta gözleri yorduğu, seyir tepelerinden şehrin değil de sadece denizin seyredildiği kasaba görünümlü bir şehrimiz var. Bu ilde herkes mütahit herkes başkan. Konut kiraları 1000 liralar seviyesinde konut fiyatları ise 1.250.000 lere dayanmış. Fakat gel gör ki site mantığı ile yapılmış yerleşim yerleri bir elin iki parmaklarını geçmez. Ve maalesef ki otoparkları olmayan bu apartmanlar yüzünden araçlarla işgal edilmiş caddelerimiz ve yollarımız. Bir ilde yan yana mevcut olan binaların biri 8,diğeri 12 hemen yanındaki 15 kat ruhsatı nasıl ruhsatlandırıldığı belli olmayan bir ilimiz var.İşte bu bizim ilimiz Rize.
Değinmeden geçemeyeceğim, şehir girişinde yapılan deniz manzaralı bir paketleme fabrikası. Oysaki Organize Sanayi Bölgesinin olmasına rağmen; bizim makineler kıymetli arazilerde ve deniz manzarası eşliğinde daha yüksek kapasitede çalışıyor olmalı ki bu noktanın doğru olduğuna karar verilmiş, güzel bir kıyı şehri Rize.
Ve son olarak diyorum ki, siyasallaştırmadan gelin bir heyet oluşturalım. Siyasi partiler, kamu, STK’lar, meslek odaları, üniversite ve vatandaşlardan oluşsun. Her kesimi ve herkesi temsil edecek bir heyet olsun. İlimizin sorunlarını ve çözüm yollarını masaya yatıralım. Yol haritamızı belirleyelim ve çalışmaya başlayalım. Her geçen an ilimizin aleyhine işlemektedir. Yaşanabilir bir il için bugün değilse ne zaman birlik olacağız. Unutmayalım ki burası Niğde değil. Borun pazarı geçerse eşeği sürecek bir başka yerimiz yok.
RİDOK YÖNETİM KURULU BAŞKANI
ŞENER BÜLBÜL