7 Haziran seçim sonuçlarının en zor durumda bıraktığı parti MHP oldu.Bir anda bütün oklar MHP’ye çevrildi.
MHP’nin AKP ile koalisyon yapması AKP ve Erdoğan karşıtı sert muhalefeti nedeniyle oy veren kitlelerin oyunu kaybetmesi demekti. Kaldı ki böyle bir koalisyon iktidar da ki MHP’nin erimesine özellikle belli bir oranda aynı tabanı paylaştığı AKP ile rekabet şansının ortadan kalkmasına neden olacaktı.
AKP ile koalisyon yapmaması ise iktidar olması için oy veren kitlelerin özellikle iktidarın zulmüne uğrayan devlet kadrolarının , iş adamlarının desteğinin zayıflamasına neden olacaktı.
HDP destekli bir CHP koalisyonu ise MHP’nin asla içinde olmayacağı ve bir çılgınlık yapıp olsa dahi hiç kimseye izah edemeyeceği bir projeydi. Boynunda HDP’nin ipi olan bir koalisyon hükümetinin terörle mücadele etmesi , bölgede otorite tesis etmesi , Milli bir dış politika izlemesini imkansız kılacaktı.
Tüm alternatiflerde kaybeden olan MHP’nin tek kurtuluşu AKP – CHP koalisyonuydu. Zira CHP ile koalisyonu hazmedemeyecek milliyetçi AKP seçmeninden de , AKP ile koalisyonu hazmedemeyecek ulusalcı CHP seçmeninden de oy kazanacak , aynı zamanda kendi oyunuda muhafaza edecekti.
Neticede MHP ; AKP’yi CHP ile koalisyona mahküm edecek riskli ancak tutarlı bir siyaset izliyor.Problem izlenen sitasette değil kullanılan söylemde. Partinin izlediği siyaseti kamuoyuna anlatmakta ciddi bir üslup sorunu var. Seçimin hemen ertesi dahil başlayan görüşmelerde de hiçbir şekilde koalisyon içinde yer alınmayacağını açıkça dile getirerek işi baştan bozan taraf olmak yerine ortaya koyulacak haklı taleplerle AKP’nin bozan taraf olması sağlanabilirdi. Yine Meclis Başkanlığı oylamasında ki haklı duruşu ; CHP’nin oyunbozan olduğunu ve Baykal’ı dikte ettiğini dile getirmeden sadece HDP’ye bağlamakta ciddi bir söylem hatasıydı.
Basının , siyaset ve iş camiasının , uluslararası camianın MHP’nin koalisyonda yer almayacağını ifade etmesinden ve AKP- CHP koalisyonu ihtimalinin güçlenmesinden ne kadar mutlu oldukları açıkça ortada. Açıkçası menfaat perestler MHP’nin iktidar olmasını asla istemiyorlar.
Seçimden bu yana maruz kaldıkları saldırılar MHP üst yönetiminde ciddi bir sinir bozukluğuna neden oldu. Ciddi bir algı yönetimi sergilenemediğinden , belirlenen politikaların nedenleri ortak bir ağız ve fikir birliği ile izah edilemediğinden teşkilatlarda da büyük bir tedirginlik ve özgüven kaybı yaşandı.
Bu sıkıntılı ortam ilk önce Sinan Oğan , daha sonra da Akşener ve Halaçoğlu krizlerine neden oldu.Her kafadan ayrı ses çıkınca ortaya çıkan karmaşayı Bahçeli’nin masaya vurduğu yumruk kesti ama yumruk biraz sert mi oldu bunu zaman gösterecek.
Neticede MHP’nin tutumunun aksine CHP’nin koalisyona çok çok hevesli olduğu görülüyor. Kılıçdaroğlu ve Haluk Koç’un ağızları kulaklarında açıklamaları bunu kanıtlıyor.Her fırsatta MHP’ye yönelik AKP’ye koltuk değneği olma ithamını yapanlar bilmiyorum ne düşünüyorlardır? Ancak bu süreçte kullanılan söylemler solun MHP’ye bakışında geçmişten bu yana pek bir değişiklik olmadığını gösterdi.
Noktayı çocukluğumdan beri zevkle okuduğum Rauf Tamer’in yazısıyla koyayım ; “Meclis Başkanı seçiminden beri eline mikrofonu alan MHP’ye vuruyor. Hemde demokrat geçinen aydınlar yapıyor bunu.Ne bitmez bir kin ve öfkeleri var.Var çünkü onlar hala zannediyorlar ki ; Demirperdeyi MHP yıktı. Kolay unutulur bir acımı?”
Av. Ateş Hatinoğlu
İlk yorum yazan siz olun
Rize Haberleri
Gerçek Güvenlik Kamerası Görüntüsüyle Ortaya Çıktı
Rize’de Heyelan Riski Nedeniyle Bir Ev Tahliye Edildi, Yaşlı Hasta Sedye İle Taşındı
Smart Holding Çayelispor, Beykoz İshaklıspor’u 3-2 Mağlup Etti
Rize’nin Eksikleri Neler? Rize Gündeminin Nabzıını Tutan ‘Rize Masası’nda yapılan Projeler Konuşuldu
Rize Kent Konseyi 7. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi: Murat Yazıcı Yeniden Başkan Seçildi