Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı memleketi Rize’de AK Parti teşkilatının düzenlediği iftar programına katıldı. Yazıcı israf ve paylamanın önemine değindiği konuşmasında Suriye’de yanan olaylarla ilgili hükümetin izlediği politikalara da değindi. Yazıcı konuşmasında, “İç politikada olduğu gibi dış politikada da insan odaklı siyaset üretiyoruz. Biz güzel yurdumuzda insanlarımız için ne istiyorsak, komşularımız, dostlarımız ve dünyadaki insanlar içinde aynı şeyleri istiyoruz. Duruşumuz insan odaklı icraatımız da insan merkezli. Arzu ediyoruz ki insanlar daha özgür olsun. Birbirinin hukukuna riayet göstersinler. Birbirlerinin iradelerine saygı göstersinler. Bunun da yolu yöntemi çağdaş anlayış ile ülkelerinin yönetimlerinin demokratik kriterlere uygun hale getirilmesidir. Egemenlik hakkı milletin. Millet neyi istiyorsa, neyi tercih ediyorsa bunu seçim yöntemi ile ortaya koyma hakkına sahiptir. Herkesin buna saygı göstermesi gerekir. Komşularımızda yaşanan olaylara karşı gösterdiğimiz duruşumuzun temelinde de insan odaklı hak ve hukuk ölçülerini dikkate almak sureti ile gösterdiğimiz duruş yer almaktadır” dedi.
MÜSLÜMAN ÜLKELERİ ELEŞTİRDİ
Yazıcı konuşmasında gelişmişlik seviyesi yüksek ilam ülkelerinin paylaşma ve yardımlaşma kültüründen uzak olduğuna vurgu yaparak, “Dünyada üretenler ve tüketenler var. Dünyada enerji kaynaklarına sahip olanlar var, enerji kaynaklarına sahip olmadan tüketenler var. Bu açıdan baktığımızda dünya coğrafyasında yer alan Müslüman ülkelerin önemli yer altı kaynaklarına sahip olduklarını görüyoruz. Petrolün yüzde 65’i, doğal gazın yüzde 61’i İslam ülkelerinde üretiliyor. Peki İslam ülkeleri kaynakları nasıl kullanıyor. İsraf bilincine dikkat ediyorlar mı etmiyorlar mı? Paylaşma ve yardımlaşma konusunda duyarlılar mı değiller mi. Bu açıdan baktığımızda maalesef iyi şeyler söylememi mümkün değil” şeklinde konuştu.
Yazıcı konuşmasında Avrupa ve Amerika ülkeleri demokratikleşme ve insan hakları gibi söylemlerinde samimi olmamakla suçlayarak, “Avrupa ve Amerika benzeri ülkeler. Demokratik kriterler noktasında hep vurgu yaparlar. Bazen de oldu bittilere yeltenip sizi zor duruma düşürmek için hiçbir şey olmadığı halde olmuş gibi gösterip raporlarına konu ederler sizi. Aynı coğrafyada yaşadığımız ülkelerde; Mısır’da, Orta Doğu’da, Suriye’de insan hakları ihlallerine karşı duruşlarını görüyorsunuz. Adalet değişmez hakkaniyet değişmez. İnsan hak ve özgürlükleri değişmez ne ise odur. İnsanların seçme ve seçilme, egemenlik hakları coğrafyadan coğrafyaya değişmez. Kendilerini medeni ve gelişmiş olarak niteleyen ülkeler ve kurumlar duymazlıktan ve görmezlikten geliyor” şeklinde konuştu.