Şükrullah Dolu'nun haberi
Yüksek katma değerli ağır sanayi ürünleriyle ilgili yerli üretim düşüncesinin Menderes, Erbakan, Özal ve Erdoğan gibi liderlerle gündeme gelmesi, 'Yerli üretim için yerli yönetim şart' yorumuna neden oluyor Topluma 'Biz de yapabiliriz' özgüvenini veren 'Yerli yönetim' ise, halkına yabancılaşmamış, onunla barışık ve sosyal dinamikleri harekete geçirebilen yönetim şekli olarak tanımlanıyor.
'Yerli araba' ile başlayan, ancak daha sonra 'Yerli uçak' ve 'Yerli uydu' ile kapsamı genişletilen 'Yerli üretim' gündemi, son yıllarda yeniden en hararetli konulardan birisi oldu. Fakat Ekrem Kızıltaş tarafından kaleme alınan "Herkesin Hocası ERBAKAN" isimli kitaba göre yüksek katma değerli ağır sanayi ürünleriyle ilgili yerli üretim ilk olarak 1950'lerde gündeme geldi. Araba ve uçak gibi araç üretiminin özünde motor bulunduğu ve Türkiye'de yerli motor da ilk defa Necmettin Erbakan ile gündeme geldiği için yerli üretimin izlerini Ekrem Kızıltaş'ın kitabından sürdük:
İLK YERLİ MOTOR
1948 Haziran ayında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Motor Bölümü'nü 5 yerine 4 senede bitiren Necmettin Erbakan, bir ay sonra 1 Temmuz 1948'de mezun olduğu bölüme asistan olarak atandı. 1951'de İTÜ tarafından Almanya'nın Aachen Teknik Üniversitesi'ne gönderilen ve Alman İktisat Bakanlığı için 'Motorlarda Ekonomi' tezi olmak üzere bir çok çalışmaya imza atan Erbakan, o zamanki savunma sanayiinin temelini oluşturan füzeler ve Leopard tank motorları konusundaki açılımları üzerine DEUTZ fabrikasına davet edildi. DEUTZ'da Leopard tankları ile ilgili bölümde Araştırma Başmühendisi olarak görev yaptı.
1954'de Türkiye'ye geri dönen ve İTÜ Motorlar Kürsüsü'ndeki görevine devam eden Doç. Dr. Necmettin Erbakan, Türkiye'nin motorunu yapmaya karar veriyor ve İstanbul Bayrampaşa'da Gümüş Motor Fabrikası girişimini başlatıyor. 200 kişinin ortaklığı ile hayata geçen Gümüş Motor'un kuruluş tarihi ise 26 Ocak 1956 olarak kaydediliyor. Kuruluş için 6 milyon lira toplanıyor, fakat 1956'da 2 lira 80 kuruş olan 1 ADB Doları'nı 9 lira 20 kuruşa çıkaran devalüasyon, bütün hesapları alt üst ediyor. Çünkü maliyet 25 milyon liraya yükseliyor. Devalüasyon sonrasında bankalara bulaşmadan sermaye arayışına yönelen Gümüş Motor, Kâr Ortaklığı sistemi ile borç arayışına giriyor ve Şeker Şirketi'nin 750 bin liralık hisse alması sağlanıyor. "Bu kadar da olmaz" dedirten aksiliklere rağmen proje ilerliyor ve 1960'da seri imalata geçiliyor.
Menderes Erbakan'a para desteği verdi
Gümüş Motor yatırımının yapıldığı yıllarda Demokrat Parti iktidardaydı. Ekrem Kızıltaş'ın "Herkesin Hocası ERBAKAN" isimli kitabına göre Başbakan Adnan Menderes, Necmettin Erbakan'a ve Gümüş Motor'a destek veriyordu. 1960 yılı başında Gümüş Motor fabrikasını ziyaret eden Menderes, "Keşke ben bu fabrikayı 1960'da değil de, 1950'de görseydim" diyor. Menderes, fabrikanın ihtiyacı olan ve sürüncemede kalan 1 milyon 300 bin dolarlık döviz tahsis işini bizzat çözüyor. Açılışına da Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı gönderiyor. Böylelikle Mart 1960'da seri halde motor üretir halene geliyor. Ancak 2 ay sonra, 27 Mayıs 1960'da gerçekleşen askeri darbe ile Menderes düşürülünce üretim yerine yeniden ithalat lobisi gündemi belirler durumuna geçiyor.
Savunmanın temelini attı F-16 uçağını gündem yaptı
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modern araç ve gereçlere kavuşması ve milli imkanlarla silah projelerinin üretilmesi amacıyla Turgut Özal tarafından kurulan Savunma Sanayi Müsteşarlığı, yerlileştirme projeleriyle bir yandan Türkiye'den döviz çıkışını engellerken diğer yandan da hayati önem taşıyan savunma ürünlerinde dışa bağımlılığı azaltıyor. Özellikle F-16 uçaklarına parça yapımı konusu, Turgut Özal'ın seçim propagandalarında da önemli bir argümandı.
2023'e kadar her şeyin yerlisi üretilir olacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 2023 hedefleri arasında da yer alan milli tank, milli uçak ve milli uydu projeleri devletin büyük kararlılığı ile devam ediyor. Türkiye'nin bölgesinde liderlik iddiasını artıracak ve terörle mücadelede ordunun gücünü katlayacak projeler arasında Anka ve Karayel gibi İnsansız Hava Araçları da (İHA) var. Başbakan'ın 'Babaları' yerli araba üretmeye davet etmesiyle gündem yeniden ısındı.'Babalar' yarım asır önceki gibi hala "Biz yapamayız" deyip mazeretlere sığınıyorlar. Ancak başta ABD'deki uçak firması Boeing'de olmak üzere yurtdışında çalışan Türk beyinleri de sürece dahil oldular ve "Ülkemiz için seve seve geri döner çalışırız" açıklamasını yaptılar.
YENİŞAFAK