Karadeniz’in tarihi kentleri, Tokat Belediyesi’nin ev sahipliğinde buluştu. Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıda 17 ilden belediye başkan ve temsilcileri, vali ve kaymakamları, sivil örgütleri, meslek odaları, kanaat önderleri ilk defa Tarihi Kentler Birliği’nin Karadeniz Bölge Toplantısı’nda bir araya geldi. “Doğa ve Kültür Öncelikli Ekonomik Kalkınmada Rotalar” başlıklı bölge toplantısı, Karabük ve Rize’de yaptığı örnek çalışmalarla kültürel rotaların hazırlanmasına öncülük eden Merkez Valisi Nurullah Çakır’ın moderatörlüğünde yapıldı.
Karadeniz kıyı şeridi ile iç kesimlerinin entegrasyonunun ve kentlerin ortaklık kurmasının sağlanması, doğa ve kültür öncelikli bütüncül koruma yaklaşımlarının geliştirilmesi hedeflendiği toplantının açılış konuşmasını Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu yaptı. Başkan Eroğlu, Tokat’ın tarihi yapısı ve önemine değindi. Kadim Anadolu’ya Tokat’tan bir mesaj verildiğini ifade eden Başkan Eroğlu, “Biz bu mesajı iyi algılıyor ve buradan ortak akılda ortak çalışmalarla korumacılıkta kat edilen mesafenin duraksamadan devam edeceğini özellikle altını çizerek vurgulamak istiyorum. Bugün biz burada biz bir iradeyi ortaya koyuyoruz. Bu irade bölgenin kültürel ve doğal varlıklarının yasal çerçevede bir bütünlük içerisinde kurulması. Bölgenin ekonomik ve gelişme sağlayacak birçok açılımın saptanması ve tanıtılması. Bölgenin geleceğine yönelik bir vizyon geliştirilmesi, temel değerlerin ortaya konulması ve bu sürece yönelik kararların alınması” dedi.
ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, “Gelecek için inanan için söylüyorum yarın yoktur. Bugün yapmazsan yarın yoktur. O bakımdan ilk seçildiğiniz günden itibaren 5 yılın yarını yoktur. Ne yaparsanız yarın olur. Onun için Karadeniz Bölgesi’ndeki güzelim doğayı kirletmeden bütüncül bir yaklaşımla, Karadeniz Türkiye’de görevini bütün bir şekilde yapma ve yanlışı hiç devreye sokmadan kararlıdır ifadesini vermek zorundayız” diye konuştu.
"KÖYLERDE O GÜZELİM AHŞAP BİNALAR YOK EDİLİYOR"
Tarihi Kentler Birliği ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, eski binaları yıkarak yok etmek ve o binaların yerine modern binaları ön plana çıkarma gibi bir cehalet dönenimin yaşandığının altını çizdi. Günümüzde artık o değerleri bulup çıkarmayı, adeta köklerimize ulaşmanın bir çabası olarak gören bir bilincin Anadolu’da yükseldiğini belirten Yılmaz, “Buna iftihar, gururla söylüyor ve inanıyorum. Başbakanımız her defasında kadim medeniyetleri ve uygarlığımızın ayak izlerini bulup ortaya çıkarmamız yönündeki çabalarımıza katkı vereceklerini söylüyor. Bu yönden de şehircilikle ilgili büyük çaba gösteriyor. Hacı Bayram Veli’nin sözü bir kitabesinde ‘İnsan taşla toprakla şehirler inşa etti. Ama taşla toprakla şehirle inşa ederken bir taraftan da insan kendini inşa etti’ şeklinde yer alıyor. Aslında bu kadim medeniyetlerin inşası sırasında insanlık bir taraftan kendini kültürünü, sanatını, edebiyatını geliştirdi, inşa etti” şeklinde konuştu.
Başkan Yılmaz, 1965'ten başlayan, 2000'li yılların sonuna kadar geçen 35 yıl içerisinde köylerin boşaldığını belirterek şöyle konuştu: “Köylerimizdeki yerleşik nüfusun, ülke nüfusunun yüzde 30'u köylerde kaldı, yüzde 70'i şehirlere geldi. Bu kadar kısa sürede, 35 yıl içerisinde bu kadar büyük sosyolojik hadise ister istemez şehirlerimizi çirkinleştirdi. Şehirlerimizin içerisinde bulunduğu bu durum ister istemez böyle oldu. Bizler de bu dönemin, bu kadar büyük göç dalgasının altında inim inim inleyen şehirlerin bu dönemin yöneticileri olarak işimiz zor. Ama moralimizi bozmamamız lazım. Başarmamız için ülkemizde tarihsel bir fırsat var. Siyasi bir istikrar var, bir tek parti iktidarı var. Özellikle hakikaten siyaset olarak da şehirlerimiz içinde bulunduğu duruma yönelik bakış açısını geliştirmemiz ve hızlandırmamız, batı ülkelerinde geçen seviyeye bir anlayışa taşımamız için bir iradede var. Bu irade olduktan sonra başarmak için hiç bir neden yok diye düşünüyorum. Ama bu arada başka bir şey oluyor. Köylerimizden kentlerimize gelip de kentlerimizi çirkinleştiren, kentlerimizdeki varoşları ve kentlerimizdeki tarihi değerlerimizi hırpalayan bu göç dalgası bugünlerde bana göre başka bir şekle dönüşüyor. O da şu, bu defa o köylerde terk edilmiş güzelim ahşap ata mirası olan mimari doku betonlaşıyor. Köylerde o güzelim ahşap binalar yok ediliyor. Görgüsüzce yarım yalak tuğla beton köy evleri yapılıyor, hiç köylerde tanık olmadığımız evler yapılıyor. Biz Samsun'da bunu iş edindik kendimize. Yani kentsel yerleşimdeki planlamaya kadar köylerdeki inşaat endüstrisinin köyleri istila edişi ile ilgili olayda mücadele etmemiz gerektiği sorumluluğunu düşünüyoruz.”
Son olarak konuşma yapan Tokat Valisi Cevdet Can ise Tokat’ın tarihi potansiyeline değinerek, “Bu şehrin 900 yıllık geçmişinde kendi medeniyetimize ait ‘900 adım’ sloganı güzel konulmuş. Ben de diyorum ki şehirleri ziyaret etmek için mutlaka sebepler bulunmalı. Kimliğimiz kentimiz, geleceğimiz ve ülkemiz olarak devam ettirebilir. Bunu böyle uygulamak lazım” ifadelerini kullandı.
Tokat Belediyesi’nin ev sahipliğindeki buluşmada, Tokat’ta yapılan kültürel mirası koruma çalışmaları yerinde incelenecek.