Vatan Gazetesi'nden Arif Taşkın'ın haberine göre: 'Para verin serbest bırakalım'. Amaç: Gürcistan'ın bütçe açığını kapamak!'
GÜRCİSTAN'IN BÜTÇE AÇIĞINI KAPATACAĞIZ PARA VERİN
'Gürcü polisi Türk iş adamlarının araçlarına eroin koyup hapse atıyor, 'Para verin serbest bırakalım' diyor. Amaç: Gürcistan'ın bütçe açığını kapamak!'
Bu iddia Gürcistan'da eroin kaçakçılığı veya sahte fatura gibi farklı bahaneler öne sürülerek hapse atılan Türklere ait. Son 2 yılda Gürcistan'da tam 100 Türk tutuklandı... Başbakan Erdoğan devreye girdi, 33'ü serbest kaldı...
Başbakan Erdoğan'ın memleketi Rize'ye bayramda yaptığı ziyaret sırasında, hemşerileri yolunu keserek "Çocuklarımız Gürcistan'da tutuklu. Lütfen onları kurtarın" diye yalvardı. Başbakan ise, "Allah Allah, biz hepsini kurtardık. Hatta bana telefon açıp teşekkür ediyorlar" diye karşılık verdi. Aslında bu diyalog, yaklaşık 2 yıldır Gürcistan'la yaşanan ciddi bir problemi tekrar gözler önüne serdi. Ticaret ya da ziyaret amacıyla Gürcistan'a giden Türkler, farklı bahaneler öne sürülerek tutuklanıyor. Sonra serbest bırakılmaları için para cezasına çarptırılıyorlar.
'Para ver, serbest kal'
Son 2 yılda 100 Türk Gürcistan'da tutuklandı. Başbakan Erdoğan'ın devreye girmesiyle 33'ü bırakıldı. 33 kişinin de ortak özelliği, yapılan aramalarda otomobillerinde eroin bulunmasıydı. Ama tutuklanan Türkler bu eroinleri otomobillerine polislerin koyduğunu iddia etti. Yargı sürecinde de yüklü miktarda para karşılığı serbest bırakılma teklifi aldıklarını öne sürdü.
'Bu resmen devlet mafyası'
Şu anda yaklaşık 62 Türk daha tutuklu. Onların tutuklanma nedenleri ise sahte fatura gibi maliye suçları. Onlar da belgelerin düzmece ve şantaj amaçlı olduğunu iddia ediyorlar. Son olarak Başbakan'dan kurtarılması istenen tutuklular da bu guruba giriyor. Kurtulan Türkler, kendilerine kurulan tuzağın nedeninin ise bütçe açığı olduğuna inanıyor: "Gürcistan'da bütçeye gelir sağlamak için tutuklanan insanlardan, suçsuz oldukları halde Adli Uzlaşma adı altında suçları kabul ettirilip yüksek miktarda para cezası alınıyor."
Cezaevindekiler tamamen suçsuz
Gürcistan Mağdur Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Nuriye Kaputoğlu, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun girişimleri sayesinde 33 kişinin serbest bırakıldığını ancak halen cezaevlerinde çok sayıda masum Türk vatandaşının bulunduğunu söylüyor: "Türkleri uyuşturucu satıcısı gibi gösterip 1 gram bile gelmeyen eroinleri kendi koydukları bagajlarda bulan polisler tuzak kuruyor. Yoğun çabalarımız sayesinde 33 kişi özgürlüğüne kavuştu. Ancak halen Gürcistan cezaevlerinde 62 Türk vatandaşı var ve bunların neredeyse tamamı suçsuz."
Kendi yaptığı cezaevinde yatıyor
Kaderin cilvesi
Müteahhit Orhan Aksu, Gürcis'tanda 3 cezaevi inşa etti. Şimdi bunlardan başkent Tiflis'tekinde yatıyor...
Maliye suçundan tutuklu bulunan Türklerden biri de Orhan Aksu. 2000 yılında Gürcistan'la iş yapmaya başlayan Orhan Aksu'ya ait Aksmsheni LTD Şirketi Gürcistan'da İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, 3 cezaevi, banka merkezleri, iş merkezleri, konut ve yol, viyadük başta olmak üzere çok sayıda inşaatı tamamladı. Yaptığı işlerin parasını tahsil edemeyen Türk iş adamına Gürcü Hükümeti 'Yeni işler verelim ve bu işlerde tahsil edemediğin açığı kapatalım' teklifini sundu. Yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırım yapan, 15 milyon dolara yakın iş makine ve teçhizatı bulunan Aksu, teklifi kabul etmek zorunda kaldı.
'Savaştayız, vergi lazım'
Rusya-Gürcistan savaşının başladığı ikinci gün olan 10 Ağustos 2008'de Finans Polisi Aksu'ya ait Aksmsheni LTD Şirketi'ne gelerek incelemede bulundu. Tutuklu iş adamı ve genç mühendisin kuzeni İrfan Şahin, yaşanan süreci şu sözlerle anlattı: "Savaş zamanı finans polisi geldi ve vergi dairesinden inceleme yapmak üzere görevliler geldi. Yaklaşık 8 ay firmada incelemede bulundular. Sudan sebeplerden dolayı firmamıza 1 milyon 450 bin Lari ceza kestiler. Savaş dönemi ve devamında yerli yabancı birçok firmada vergi denetini yapıldı ve yüksek meblağlı cezalar kesildi."
Gözaltına alındı
"Önce şirketin teknik ofisinde mühendis olarak çalışan Anzor Kekelidze, Finans Polisi tarafından gözaltına alındı. 5 gün ortadan kaybolduktan sonra şirkete gelerek, 'Torunum hasta olduğu için gelemedim' dedi. Bu süre içinde Finans Polisi ile anlaşan Anzor Kekelidze kendisini kurtarmak için 'rüşvet' verildiği şeklinde ifade vereceğini belirterek Adli Uzlaşma'ya gitmeyi kabul etti. 22 Şubat 2010 günü gece saat 22.00'a kadar Adalet Bakanlığı Ekonomik İşler Departman Başkan Vekili Zaza Chichua ve Yardımcısı Zaza Gadelia'ya inşaat hakkında bilgi veren Orhan Aksu ve Serdar Göksu, aynı gece saat 02.00 sıralarında evlerine baskın yapan Finans Polisi tarafından gözaltına alındı. Kendilerine yapılan suçlama ise 'Organize suç örgütü kurmak'tı. Aynı baskında Anzor Kekelidze ile Başkan Vekili Zaza Chichua ve Yardımcısı Zaza Gadelia da gözaltına alındı ve tutuklandı."
Adli uzlaşmaya gitti
"Ancak Finans Polisi ile anlaşan Anzor Kekelidze 5 bin Lari kefalet ücreti ödeyerek serbest kaldı. Finans Polisi de 'yaptığı başarılı operasyon' sonucunda hem pirim hem de terfi aldı. Orhan Aksu ise, 'Organize suç örgütü kurmak'tan 12 yıl hapse mahkum edildi."
Mahkumlar tehdit ediyor
Kuzeni Şahin'in verdiği bilgilere göre, cezaevine atıldıktan sonra Orhan Aksu'nun çiftliğine, arsasına, 20'ye yakın iş makinesi ve aracına el kondu. Kendi yaptığı cezaevinde 603 gündür 'para koparma' amacıyla tutuklu bulunan Aksu, zorla hibe ettiği paralarla yaklaşık 30 milyon dolar zarara uğradı. Kuzeni İrfan Şahin, "Cezaevini inşa ettiği için mahkumlardan sürekli tehdit alıyor. Her gün kötü bir haber gelecek korkusuyla yaşıyoruz" diyor.
BAŞBAKANIN KURTARDIĞI TÜRKLER ANLATTI:
'100 bin dolar ver bırakalım' dediler
Gürcistan'da eroin kaçakçılığı iddiasıyla 11 ay tutuklu kalan 33 kişiden biri de Özgür Namlı. 28 yaşındaki Namlı, Bedaş'ta teknisyen olarak çalışıyor. 2010 yılında gezmek Gürcistan'a gittiğini söylüyor: "Beni kapıda otomobilimden indirdiler. Sonra polis arama sırasında jelatine sarılı küçük paket buldu. Eroin bulduk diye havaya zıpladılar. Oysa ben bırakın uyuşturucuyu, sigara bile içmem. Kabul etmedim. Sonra beni hapse attılar. Mahkemede '100 bin dolar ver ve suçunu kabul et, bırakalım' teklifi sunuldu. Benim ailemin bunu karşılamaya gücü yoktu. Mecburen içeride kaldım. 11 ay tutuklu kaldıktan sonra devreye Başbakan girmiş. Eroin iddiasıyla içeri atılan herkes salıverildi."
'Eroini gözümün önünde koydular'
Çay eksperi olan ve yakalandığı sedef hastalığının tedavisi için Gürcistan'a giden Hamza Kaputoğlu tam 7 ay tutuklu kaldı. Hikayesini ise şöyle anlattı: "Gürcistan'da polisler beni durdurup arabamı aramak istedi. Bu tuzağı bildiğim için konsolos istedim. Kamerayla kayıt yapıyorlardı. Yapılanın tatbikat olduğunu söylediler. Bu şekilde arabamın aranmasına izin verdim. Ancak arama sırasında aracın yanından ayrılmak istemedim. Bu kez beni araçtan zorla 2 metre uzaklaştırıp beni başka bir yöne bakmaya zorladılar. Bu sırada arabama eroin paketini yerleştirip 5 saniyede kendi koydukları paketi buldular. Bizi önce suçu kabul etmeye zorladılar. Sonra serbest kalmamız için para pazarlığına girdiler. Çok zor günler geçirdik."