Gümüşhane'nin Kürtün ilçesine bağlı Özkürtün beldesinde 66 yaşındaki Mehmet ve Hatice Yılmaz çifti 37 senedir birlikte pide salonu işletiyor. Yaşlandıkları için eskisi gibi çalışamayan çift pide salonunu sadece çarşamba günleri açıyor.
Mehmet Yılmaz, 1985 yılında beldede bulunan bir pide salonunun işletmesini aldı. İlk esnaflık deneyiminde bir usta tutarak pide salonunu işletmeyi hedefleyen Yılmaz, ustanın çalışmak istememesi nedeniyle sıfırdan pide yapımını öğrenmeye başladı. İşe ilk başladığında pidenin tuzunu dökmeyi bile beceremediğini söyleyen Mehmet Yılmaz kısa sürede işinde ustalaşarak pidesine lezzet kattı. Eşinin ve çocuklarının da kendisine yardım etmesiyle birlikte pidesinin lezzeti duyulan pide salonuna çevre illerden de talep arttı. Bu süre zarfında İstanbul ve Bursa başta olmak üzere pek çok şehre kargo ile pide yolladığını söyleyen Mehmet Yılmaz, artık yaşlandığını söyleyerek pide salonunu sadece Çarşamba günleri açmaya başladı. Pidenin lezzetini alan müşteriler ise pide salonunun sürekli açık olmasını temenni ederken, Mehmet Yılmaz ve eşi Hatice Yılmaz yaşlandıkları için sadece bir gün açabildiklerini söyledi.
Kendi yaptığı pidenin Terme pidesinden daha üstün olduğunu iddia eden usta Mehmet Yılmaz (66), "Ailemle ve çocuklarımla beraber 35 senedir bu işi yapıyorum. Benim müşterilerim İstanbul, Bursa, Trabzon, Şalpazarı, Görele'den gelir yerler. Benim pidemin özelliği yumuşak olması. İçerisinde kullandığım malzemelerden eti haşlarım sonra kıyma yaparım ondan sonra fırına veririm. Fırınım dışında diğer hamur işlerini kendi ellerimle yaparım. Ağaç tekne içerisinde yaparım tadı iyi olsun diye. Pişirdiğim ocağın altında tuz bulunur bu da yumuşak ve lezzetli olmasını sağlar" dedi.
"Genellikle İstanbul ve Bursa'ya gönderiyoruz"
Pide salonunu devraldığında bir usta aldıklarını fakat çalışmayarak gittiğini anlatan Yılmaz, "Ben tuz atmasını dahi bilmiyordum o dönem. İlk hamurumu yaptığımda bir amca geldi baktı ve bu olmamış dedi. Neden diye sordum sen bunu sıcak suyla yapmışsın dedi. O dönem bana nasıl yapacağını söyledi. O günden bugüne bu şekilde devam ediyoruz. Kargolayıp gönderdiğimiz de oluyor. Genellikle İstanbul ve Bursa'ya gönderiyoruz. Biz sadece çarşamba günleri hizmet veriyoruz nüfus olmadığı için. Yaşlıyız, buraya gelip takılıyoruz, çalışmazsak ihtiyarlarız. Biz eşimle evleneli 48 sene oldu o da bana garsonluk yapıyor beraber çalışıyoruz. Bazen tuzun mayasını atmayı unutuyorum, olmuyor. Cumhurbaşkanıma da pide göndermek isterim ama sıcak yemesini isterim, İnşallah kendisi gelir buraya. Benim pidem Terme pidesinden daha üstündür, iddialıyım" diye konuştu.
"Garsonluk yapıyorum, masaları temizliyorum, pideleri fırçalıyorum"
Eşinin yaptığı pideler için her yerden müşterilerin geldiğini kaydeden Hatice Yılmaz (66) ise "İş yapıyoruz, tarlada, taşta burada da garsonluk yapıp çalışıyoruz. Çarşamba günleri buraya geliyoruz, garsonluk yapıyorum, masaları temizliyorum, pideleri fırçalıyorum. Yıllardır bu mesleği yapıyoruz. Çocuklar varken onlar da gelir yardımcı olurdu. Şimdi sadece biz geliyoruz. Çok gelip giden oluyor. Bizim pidemiz hamurundan, suyundan, mayasından dolayı güzel. Ustası da güzel yapıyor. Her yerden geliyorlar" ifadelerini kullandı.
Çocuğuyla birlikte yoldan geçerken pideciyi keşfettiğini ve bir daha başka pideci aramadığını söyleyen Erdem Soylu da "Her Çarşamba günü ailemle birlikte Mehmet amcanın pidesini kaçırmıyoruz. Mehmet amcayı ilk yoldan geçerken keşfettim. Lüks tabelaları yoktu. Yanımda çocuğum vardı, beraber girdik. İlk o zaman yedik akabinde ailemizle her Çarşamba gelmeye başladık. Bu dükkânın eski, tarihi bir kokusu var. Mehmet amcanın hoş sohbeti var. Buraya bir defa gelen başka bir yerde pideci aramıyor" dedi.