Bu türlerden en çok etkilenen balık tezgahlarının gözdesi hamside yaşanıyor. Araştırmalar geçen yıllarda bol miktarda avlanan hamsi stokunda ciddi bir azalmayı gösteriyor.
Küresel iklim değişikliği, aşırı avlanma ve kirlilik. Bu faktörler denizlerdeki ekolojik denge üzerinde de etki sahibi. Her yıl avlanan balık miktarı ve türündeki azalmalar dikkat çekiyor. Türkiye’de boyu dokuz santimetrenin altında avı yasak olan hamsi sürülerinin Karadeniz’e kıyı bazı ülkelerde daha küçük boylarda avlandığına dikkat çeken uzmanlar, hamsi stoklarına zarar verildiğini belirtiyor. Küçük boy avcılığı nedeniyle stokları azalan hamsi de beş ay olan avlanma süresi de bir aya kadar geriledi. Araştırmalar 40 yıl içerisinde hamsinin boyunun 1 kat küçüldüğünü gösteriyor. Son yıllarda sıcaklığın artması akıntı sistemleriyle birlikte balıkların üreme dönemlerinde ve göçlerinde değişikliğe yol açıyor.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlanma Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Değişik biyolojik parametre tespit ettiğimiz ve uluslararası dergilerde yayınladığımız araştırmalarımızda eski yıllara göre hamsi stoklarında boyca küçülme, yakalama zamanının periyodunun eskiden 150 gün olduğu dönemlerden bir buçuk 2 aya, hatta bazen daha az süreye inmesi gibi nedenler hamsi stoklarında bir aşırı avcılığın veya avlanma miktarının daraldığını bize göstermektedir. 1980’li yılların başında Karadeniz’de görev yaparken hamsinin 1 kilograma 52 ile 54 adet giren hamsi kabul ediliyor ve yurt dışına gönderiliyordu. Bu boydaki hamsi çoğunlukla avlanan hamsiydi. Ama sonraki yıllarda hamsi küçüldükçe 1 kilograma 60 adet olan sonra 90 adet olan hamsiler kabul gördü. Ama şuan bakarsak 1 kilo hamsi alırsak en az 100 hatta 120 adet hamsi olduğunu göreceğiz 1 kilogram içerisinde. Bu da demek ki 40 yıl içerisinde hamsinin boyu 1 kat küçülmüş oldu. Hamsi küçük bir balık olduğu için, küçük pelenjik göçmen balık olduğu için başta palamut ve lüfer olmak üzere birçok daha büyük balığın besin zincirinde önemli bir yer tutmaktadır. Hamsi stoklarındaki azalma elbette diğer balıklarımızın stoklarını da olumsuz olarak etkilemektedir. Karadeniz’deki bu tatlı su dengesinin dünyadaki küresel sınmayla beraber negatif yönde yani olumsuz yönde etkilendiğini, ırmakların, nehirlerin eskisi kadar düzenli tatlı su getirmediğini biliyoruz. Bizim şuan su ürünleri üretimimizin yaklaşık yarısını oluşturan hamsi stokları eski yıllarda bu oran daha fazlaydı. Yani ifade etmek istediğim her sene yakalanan hamsi miktarı eski yıllara nazaran miktar olarak biraz daha azalmaktadır. Boy olarak da küçülmektedir. Ve avcılık periyodu olarak da küçülmektedir. Yani Karadeniz’de hamsi stokları için kırmızı alarm, kırmızı çizgi diyeceğimiz veya bizi uyarabilecek bütün belirtiler vardır. Bunun için bilimsel çalışmaların yapılması ve altını tekrar bir kez daha kalın çizgilerle çizmek istiyorum. Bizim tek başımıza uygulayacağımız bir politika değil, bütün Karadeniz ülkelerinin birlikte alacağı kararlar ve uygulamalarla hamsi stokları sürdürülebilir olarak yeni nesillerimize aktarmış olacaktır" dedi.