Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Perinçek, Karadeniz'de var olduğu söylenen petrol ve doğalgaz rezervleri hakkında bilgi verdi.
"PETROL ÇIKMAZSA DİPLOMAMI YAKARIM"
Perinçek, Karadeniz’in tabanında donmuş metan gazı olarak bilinen gazhidrat bulunduğunu ve bunun varlığının tek başına petrol ve gaz olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Fakat bugüne kadar yabancı şirketler ve TPAO dahil hiç bir şirketin Karadeniz’de yapılması gerekeni tam manasıyla yapmadığını iddia etti. Sonrasında isyan ederek "Fırsat verilsin elimden geleni yapayım. Burada ilan ediyorum. Eğer bu hayalimizi gerçekleştiremezsem, eğer Karadeniz’de yaptığımız yorum sonucu ortaya çıkan modelde başarıyı yakalayamazsak, diplomamı yakacağım." ifadelerini kullandı.
GAZ EMARASİNE RASTLANDI
Karadeniz karasularımızda ilk kuyuların 1971 yılında kazılan Karadeniz-1 ve İğneada-1 kuyuları olduğunu kaydeden Perinçek, 2011 yılında 5 bin 645 metre ile Karadeniz’in en derin kuyusu Sürmene-1 ve 5 bin 272 metre ile Kastamonu-1 kuyularının delindiğini hatırlattı. 2012 yılında açılan 3 bin 650 metre derinlikteki Istranca-1 kuyusunda gaz emaresine rastlandığını, fakat ekonomik keşif olmadığını ifade eden Perinçek şunları söyledi:
"TECRÜBELERİM PETROL VE DOĞALGAZ VAR DİYOR"
"Karasularımızda 21 ayrı alanda açılan kuyulardan sadece bir bölgede gaz keşfi vardır. Karadeniz gibi büyük bir havza için tek keşif yok sayılabilir. Karadeniz’in potansiyeli en az 10- 15 keşif yapılacak ölçülerdedir. TPAO tek başına ve Exxon-Mobil, PetroBras, Toreador, BP, ARCO, Transocean ve Westates gibi büyük petrol şirketleriyle ortak kuyular açmıştır. Bazı nedenlerden dolayı bu güne kadar istenilen düzeyde petrol keşfi olmamıştır. Keşfedilmesi beklenen petrol, Karadeniz’de suyun altında bıkmadan usanmadan bizi beklemeye devam etmektedir. Tecrübelerime dayanarak inancım bana Karadeniz’de ciddi petrol ve doğalgaz rezervi olduğunu söylüyor."
"YAPILMASI GEREKEN TAM YAPILMADI"
Bugüne kadar yabancı şirketler ve TPAO dahil hiç bir şirketin Karadeniz’de yapılması gerekeni tam manasıyla yapmadığını iddia eden Perinçek, Karadeniz’in jeolojik evrimini dikkate almadan, onun farkına varmadan petrol bulmanın mümkün olmadığını söyledi. Prof. Dr. Perinçek, Karadeniz’de, günümüzden 70- 75 milyon yıl önce kuzey- güney yönünde genişleme başladığını ve buna bağlı olarak 75 milyondan daha yaşlı kayaların parçalanarak Karadeniz’in bazı kesimlerinde deniz tabanının lavlarla kaplandığını ve buralarda okyanussal kabuk oluştuğunu kaydetti.
"İŞLENMEYİ BEKLEYEN BİR ELMAS GİBİ"
"Bu nedenle biz petrolcüler çalışmalarımızda 75 milyon yıldan daha genç olan ana kaya, örtü kaya ve hazne kayaları hedefliyoruz ve onların Karadeniz tabanındaki dağılımları ile ilgileniyoruz. Elimizdeki kuyu verisine ve sismik veriye Karadeniz’in jeolojik evrimini anladıktan sonra baktığımızda, sismik verinin içerdiği jeolojik bilgiyi anlamamız onu okumamız daha kolay olacaktır. Bu ise başarıyı beraberinde getirecektir. Karadeniz’in 21 ayrı noktasında derinliği bin 213 metre ile 5 bin 645 metre arasında değişen kuyuların jeolojik bilgisi var. Bu kuyu verisi bizim için bir hazine, işlenmeyi bekleyen elmas gibi. Elmas değerindeki kuyu verisini işlerseniz, gerçek değerini bulacak ve bizim petrol bulmamızı kolaylaştıracaktır."