Konuşmasında Atatürk'ün millet tanımına işaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de çok net söylediği gibi millet aynı kavmin mensupları değildir. Geçmişleri ve gelecekleri müşterek olan, yek vücut olarak kader birliği eden bir cemiyettir.' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 'Türkiye Cumhuriyeti bu millet tanımından yola çıkarak dayanışma temelleri üzerinde yükselmişti. 1940'lardan sonra ortaya çıkan asimilasyon red politikaları Atatürk'ün millet tarifine de tamamen aykırıdır.' dedi
İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:
MUASIR BİR ÜLKE İNŞAA EDİLMİŞTİR
Karayolu, demiryolu son derece yetersiz olan, kendi uçakları olmayan bir ülkeden bugün her köşesi biraz olsun eksiklere rağmen demir ağlarla hızlı demir hatları ile, duble yollar ile hava deniz hatları ile örülmüş muassır bir ülke inşa edilmiştir. Topunu tüfeğiğni mermisini dışardan alan bu ülke bugün dünya ile rekabet edebilir bir duruma yükselmiştir. Kurtuluş savaşında kağnı ile mermi taşıyan, cephede çocuğunu kaybeden anneleri hatırlıyoruz. Bugün artık, kendi tankımızı, kendi helikopterimizi, kendi uydumuzu imar etme durumuna gelmiş bulunuyoruz.
BUGÜN CUMHURİYETİ KURANLARIN HEDEFLEDİKLERİ SEVİYEDEYİZ
Küresel kriz ortamında Türkiye güçlü ve dayanıklı ekonomisi iile farklılığını ortaya koyarak dünyada gıpta ile izlenen bir ülke olmuştur. Son dönemde yaptığımız yatırımlarla Türkiye eğitimden sağlığa, aileden kültüre, sanata, bilim ve kültüre kadar her alanda farklı bir ülke olduğunu ispat etmiştir. Demokrasinin standartları yükseltilirken içerde, dışarda da refah ve istikrarın savunuculuğunu yapmaktadır. Türkiye'nin bugün ulaştığı seviye hiç kuşkusuz başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, Cumhuriyetimizi kuranların hedefledikleri bir seviyedir.
Şehitlerimize ve gazilerimize mahçup olmamak en büyük arzumuzdur. Onların emanetini muhafaza etmek, o emaneti çok daha yükseklere taşımak için gayretle çalışmalarımızı sürdüreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1929 yılında el yazısı ile kaleme aldığı şu satırları özellikle paylaşmak istiyorum. Bu satırlar esasen Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi ruh ve esaslar üzerine kurulduğunu inşaa ettiğini anlatıyor.
MİLLET AYNI KAVMİN MENSUPLARI DEĞİLDİR
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de çok net söylediği gibi millet aynı kavmin mensupları değildir. Geçmişleri ve gelecekleri müşterek olan, yek vücut olarak kader birliği eden bir cemiyettir. Kurtuluş Savaşı'nın nasıl kazanıldığını Gazi 'Millet, topyekün manevi bir şahıs halinde ve tek bir kitle olarak tecelli etti. Birlik ve beraberliğini tecelli ederek ona düşman olanları ber taraf etti.
ASİMİLASYON POLİTİKASI ATATÜRK'ÜN MİLLET TARİFİNE AYKIRIDIR
Türkiye Cumhuriyeti bu millet tanımından yola çıkarak dayanışma temelleri üzerinde yükselmişti. 1940'lardan sonra ortaya çıkan asimilasyon red politikaları Atatürk'ün millet tarifine de tamamen aykırıdır.
Şu hususları tekrar etmekte fayda görüyorum. Bu ülkenin her bir ferdi, birnci sınıf vatandaştır bu tartışılmaz. 74 Milyonun fertleri arasında adaletsizliği asla kabul etmeyiz, buna müsamaha da göstermeyiz. Devletin tüm imkanları, kurumları karşısında herkesin eşit mesafede kalmasını sağlamak zorundayız.
TERÖR VE ONU MAŞA OLARAK KULLANANLAR HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYACAKLARDIR
Terörün bertaraf edilmesi, ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu millet tarih boyunca yaptığı gibi muhabbetle samimiyet içinde bir biriyle kucaklaştığı sürece terör ve onu maşa olarak kullananlar bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır. Atatürk'ün şu sözleri çok anlamlıdır. 'Birlik ve emelde kararlı ısrar eden millet, mağrur ve mütecaviz her düşman eninde sonunda pişman edebilir' evet millet olarak 74 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak kardeşlikte, birlikte ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi büyütmeyi, yüceltmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın, Cumhuriyet emin ellerdedir. Bu düşüncelerle vefatının 73. yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi gazilerimizi tekrar şükranla ve rahmetle anıyor, sizleri saygı ile selamlıyorum