Artvin'de yıllardır sürdürülen atmaca kültürü yaşatılmaya devam ediliyor. Her yıl Ağustos-Kasım aylarında yapılan atmaca avı, özel ağ düzeneklerin kurulumuyla gerçekleşiyor. Renkli görüntülerin yer aldığı avda, ağaç dalları ve yapraklarla kamufle olan avcılar, yakaladıkları atmacaları gözü gibi bakarak bir süre sonra yeniden doğaya salıyor.
Kültürel yaşamın bir parçası haline gelen atmaca avcılığı geleneği asırlardır yaşatılırken, atmacaların göç güzergahı olan Artvin’in 2 bin 200 rakımlı Genya Dağında pusuya yatan atmaca tutkunları, sezonun son atmaca avını gerçekleştirdi.
Atmaca Önce Av Sonra Avcı Oluyor
Kuzeyden güneye göç etmeye başlayan atmacaları takibe alan avcılar, özel ağ düzenekleri kuruyor, ağaç dalları ve yapraklarla kamufle olarak atmaca avlıyor. Çekirge, danaburnu gibi böceklerle önce kızıl sırtlı örümcek kuşu yakalayan avcılar, bu kuşlar vasıtasıyla da atmacaları tuzağa çekip yakalıyor. Avcılar, yakaladıkları ve gözü gibi bakarak besledikleri atmacaları bir süre sonra doğaya salıyor. Kimi avcılarda yakaladıkları atmacayı eğitip, bıldırcın avında kullanıyor, kimi de kolunda gezdiriyor.
“Bizim İçin Kültürel Bir Miras”
Yırtıcı kuşla avlanmanın çok eski bir gelenek olduğunu ve bu geleneği yaşatmaya devam ettiklerini belirten 62 yaşındaki Recep Demirkaya “Kendimi bildim bileli atmaca avına gelirim. Dededen babaya babadan oğula geçerek nesilden nesille aktarılır atmaca avı, bu bizim için artık kültür meselesi olmuştur. Bizde bunu devam ettiriyoruz. Yırtıcı kuşla avlanma çok eskiden beri gelen gelenek. Bizde bu işi sürdürmeye çalışıyoruz. Tabi bu avlanma işini herkes yapamaz. Milli Parklar kurs açıyor ve oradan sertifika alınıyor. Bu sertifika ile avlanma yapılıyor. Bu sertifika ile bir atmacacı 2 atmaca saklayabiliyor ve sezon bitişi olan Ekim ayı sonunda atmacaları doğaya yeniden salıyoruz" dedi.
"Atmacacılık Artık Hobi Olarak Yapılıyor"
Göçmen kuşların göç güzergahını bilmek gerektiğini kaydeden Demirkaya "Belli bölgeden göç ederler. Türkiye’de Doğu Karadeniz, İstanbul Boğazı ve Sinop üzerinden göç eder. Şuanda bizde kış sezonunu geçirmek için kuzeyden güneye giden kuşları Artvin’in Genya Dağında bekliyoruz. Atmacayı bizler bıldırcın avlamak için tutuyoruz. Eskiden atmaca ile bıldırcın avına çok gidiliyordu şimdi ise kimse bıldırcın avına gitmiyor. Şuanda atmacacılık hobi olarak yapılıyor.
Atalarımızdan öğrendiğimiz kuşların geçiş noktalarındaki sırtlarda, bizim çergi dediğimiz bekleme yerleri yapıyoruz ve bu bekleme noktasının etrafını kare şeklinde olan ağla çeviriyoruz. Çerginin içerisinde atmacanın gözetlemesini yaparak, ağın arkasında atmacanın ilgisini çeken çubukta güzel oynayarak atmacayı kandıran kuş olan kızıl sırtlı örümcek kuşunu çubukta oynatıyoruz. Kızıl sırtlı örümcek kuşunu gören atmaca süzülerek kuşa doğru gelirken kuşu geri çekiyoruz ve atmaca ağa takılıyor sonra atmacaya zarar vermeyecek şekilde atmacayı ağdan çıkarırız. Mendile sararız 3-5 saat mendilde kalır ve insana alışır sonra onu zille donatırız ve evcilleştirirsiniz” şeklinde konuştu.
"Yeni Nesil Atmacaya Meraklı Değil"
“Yeni neslin atmacaya meraklı olmadığını belirten Demirkaya "Bizden sonra artık bu tepelere kimse çıkmıyor. Mesela 50 yaşın üstünde tepeye 20 kişi çıkıyorsa 20-25 yaşının altında 2-3 kişi anca çıkıyor“ diye konuştu.
Atmaca avının en genç tutkunu olan 23 yaşındaki Egemen Topaloğlu ise "Atmaca sevdası rahmetli dedemden gelmektedir. 8-10 yıldır atmaca tutkusu içerisindeyim. Fırsat buldukça atmaca avına geliyoruz. Genya Dağı atmacanın önemli geçit noktasından biri. Bizde erken zamanda kuşumuzu eğitip dedelerimizin eskiden çerge kurduğu yerleri canlandırarak yeni çerge kuruyoruz. Bizim kuşağımızda pek fazla atmaca sevdası yok. Bu kültüre sahip çıkalım, gelecek kuşaklara aktaralım. Bu bağlılıktır bende evlatlarıma öğreteceğim. Bu öyle bir tutku ki atmaca avına gelmediğimde gökte atmacaları görünce niye bugün atmaca avına gitmedim diye içime dert oluyor” ifadelerini kullandı.