Türkiye'nin ilk biyosfer rezerv alanı olan, 23'ü endemik 990 bitki türünün yayılış gösterdiği Borçka Camili (Macahel) Havzası'nda bu yıl 75 ton saf Kafkas balı üretileceği tahmin ediliyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Dursun Okur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Camili Havzası'nın UNESCO tarafından 2005 yılında "biyosfer rezerv alanı" ilan edildiğini söyledi.
Camili Havzası'nın 6 köyden oluştuğunu belirten Okur, "25 bin 395 hektardan oluşan Camili biyosfer rezerv alanında 23'ü endemik 990 bitki türü yayılış gösteriyor. Aynı şekilde Borçka-Karagöl Tabiat Parkı'nda da 11'i endemik olmak üzere yüzlerce bitki türü bulunuyor." dedi.
Bölgenin doğal ormanlarının yanı sıra endemik zengin bitki çeşitliliğiyle arıcılığa son derece uygun, özel bir bölge olduğunu ifade eden Okur, koruma altında bulunan bölgede 83 arıcı işletmesinde 4 bin 550 adet aktif arılı kovan bulunduğunu anlattı.
Okur, Camili Havzası'nın dünyanın üç önemli arı ırkından biri olan Kafkas Arısı'nın gen merkezi olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Bölgede damızlık olarak üretilen kraliçe arılar ve koloniler, ülkemizin arıcılık faaliyetlerinde önemli bir yere sahip. Ayrıca, yörede üretilen bal zengin florasından dolayı yüksek besin değerine sahip ve yöreye ciddi katma değer sağlıyor. Havza, Genetik Kaynakların Yerinde Korunması Projesi kapsamında yer alıyor. Proje kapsamında 78 işletmede toplam 3 bin 955 adet kovan bulunmakta ve her sene destekleme yapılıyor. 2016 yılında 158 bin 200 liralık destekleme ödemesi yapıldı."
- Rekolte beklentisi 75 bin ton
Okur, 2016 yılında bölgede 55 ton bal üretimi yapıldığını belirterek, "İklim şartları yıllık bal üretiminde belirleyici oluyor. Bölgede üretim kalitesi ve hava şartlarına uygunluğu nedeniyle Kafkas arı ırkı tercih ediliyor. 2017 yılında 75 ton bal üretimi bekleniyor. Bölgede arıcılar bal sağımına başladı. Balını sağan üreticiler son yılların en çok balını aldıklarını söylüyorlar." diye konuştu.
Bölgede yaklaşık 20 yıldır arıcılık yapan Avni Gülbin de bu yılki bal üretiminin son 10 yılın en iyi üretimi olacağını söyledi.
Gürcistan'a sıfır noktada bulunan arazisinde organik arcılık yaptığını ifade eden Gülbin, "Gürcistan ile Türkiye'yi ayıran sınır benim arazimdir. Sıfır noktada yaklaşık 20 yıldır sertifikalı arıcılık yapıyorum ve aynı zamanda Türkiye Arıcılar Birliği üyesiyim. Arılar hem Gürcistan ormanlarından hem de ülkemizin ormanlarından bal alıyor. Bölge arcılık için oldukça elverişli. Kestane ağacı ve çiçeğin bol olmasından dolayı arılar kestane ve çiçek balı üretiyorlar." dedi.
- Kilogramı 150-200 liradan alıcı buluyor
Bal sağımını yaptığını anlatan Gülbin, 60 kovandan 550 kilo bal aldığını ifade etti.
Geçen yıl sadece 150 kilo bal sağdığını dile getiren Gülbin, "Yani son 10 yılın en yüksek bal üretimini bu yıl aldım. Üretimden ve balın kalitesinden oldukça memnunum. Arılarım hem yavru oğul verdi hem de bal rekoltesi beklentimizin çok üzerinde gerçekleşti." diye konuştu.
Gülbin, süzme balı kilogramı 150 liradan, karakovan balını ise 200 liradan sattıklarını, pazar sorunlarının bulunmadığını söyledi.
- 500 ile 2200 rakımda kaliteli bal
Macahel yöresinde arıcılığın 500-2200 rakımda yapıldığını anlatan Gülbin, "Bu yörede üretilen balın çok kaliteli olması, yöreye özgü çok zengin bitki çeşitliliğinden ve saf Kafkas arı ırkının bulunmasından kaynaklanıyor. Bölgemizde ekim, dikim yapılan arazilerde kesinlikle suni gübre kullanılmaz. Arılar doğada buldukları saf ve temiz nektarları peteğe taşıyarak bal üretimi yaparlar." dedi.
Üniversite mezunu kızıyla birlikte Camili köyünde 17 yıldır arıcılık yapan Melahat Gülbin de 150 arılı kovanının bulunduğunu, genellikle ana arı üretimi yaptıklarını belirtti.
Bal üretimlerinin ise 30 kovanda gerçekleştiğini anlatan Gülbin, "Bu yıl 300 kilo bal aldık. Havalar çok iyi gittiği için bal üretimi geçmiş yıllara göre çok iyi oldu. Ayrıca yıl boyunca 700 adet ana arı üreterek sattım. Tanesini 75 liradan satıyoruz. Hem bal üretiminden hem de ana arı üretiminin gelirinden memnunuz. Ailemizin geçimini arıcılıktan sağlıyoruz." diye konuştu.