Sucu “Diyarbakır’da yapılan Nevruz kutlamalarında Türk bayrağının asılmadığını gördüğüm için şaşkınlığımı ve üzüntümü bu şekilde anlatmaya çalıştım. Sanki Diyarbakır’daki kalabalığın dedeleri kurtuluş savaşında savaşmamış, Çanakkale’de ve Sarıkamış’da onların dedeleri yatmıyor. Sanki bu bayrağın renginde onların dedelerinin kanı yokmuş gibi hareket etmeleri beni çok üzdü. Oradaki konuşmacılardan veya yetkililerden birisi Türk bayrağını eline alarak bu bayrağın renginde Türkü, Lazı, Çerkezi, Kürdü, Arabı, Alevisi, Sünnisi hep beraber savaşarak bu ülkeyi ve bayrağı oluşturmuşlar deyip havaya kaldırsa idi bu bayrak bizim de bayrağımız deseydi. Ben eminim ki oradaki Kürt vatandaşları bayrak ararlardı havaya kaldırıp öpebilmek ve sallayabilmek için” dedi.
'Ben Türk vatandaşıyım' diyemeyen giremez!
İş yerinin camına 'Ben Türk vatandaşıyım demeyen giremez' yazısı asan esnaf, Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Türk bayrağı olmamasını protesto etti.
Artvin’in Yusufeli ilçesinde iş yeri bulunan Talip Sucu, iş yerinin camına “Ben Türk vatandaşıyım, diyemeyen giremez” ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazıları ile Türk bayrağı asarak Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Türk bayrağı olmamasını protesto etti.
Sucu “Diyarbakır’da yapılan Nevruz kutlamalarında Türk bayrağının asılmadığını gördüğüm için şaşkınlığımı ve üzüntümü bu şekilde anlatmaya çalıştım. Sanki Diyarbakır’daki kalabalığın dedeleri kurtuluş savaşında savaşmamış, Çanakkale’de ve Sarıkamış’da onların dedeleri yatmıyor. Sanki bu bayrağın renginde onların dedelerinin kanı yokmuş gibi hareket etmeleri beni çok üzdü. Oradaki konuşmacılardan veya yetkililerden birisi Türk bayrağını eline alarak bu bayrağın renginde Türkü, Lazı, Çerkezi, Kürdü, Arabı, Alevisi, Sünnisi hep beraber savaşarak bu ülkeyi ve bayrağı oluşturmuşlar deyip havaya kaldırsa idi bu bayrak bizim de bayrağımız deseydi. Ben eminim ki oradaki Kürt vatandaşları bayrak ararlardı havaya kaldırıp öpebilmek ve sallayabilmek için” dedi.
Sucu “Diyarbakır’da yapılan Nevruz kutlamalarında Türk bayrağının asılmadığını gördüğüm için şaşkınlığımı ve üzüntümü bu şekilde anlatmaya çalıştım. Sanki Diyarbakır’daki kalabalığın dedeleri kurtuluş savaşında savaşmamış, Çanakkale’de ve Sarıkamış’da onların dedeleri yatmıyor. Sanki bu bayrağın renginde onların dedelerinin kanı yokmuş gibi hareket etmeleri beni çok üzdü. Oradaki konuşmacılardan veya yetkililerden birisi Türk bayrağını eline alarak bu bayrağın renginde Türkü, Lazı, Çerkezi, Kürdü, Arabı, Alevisi, Sünnisi hep beraber savaşarak bu ülkeyi ve bayrağı oluşturmuşlar deyip havaya kaldırsa idi bu bayrak bizim de bayrağımız deseydi. Ben eminim ki oradaki Kürt vatandaşları bayrak ararlardı havaya kaldırıp öpebilmek ve sallayabilmek için” dedi.