Çalışmalarda özellikle dokuya zarar vermeyecek nitelikte adımların atıldığına dikkat çeken Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aynı hassasiyetle talimatının olduğunu belirtti. 2012 yılında temeli atılan Yusufeli Barajı’nın teknik özellikleri açıdan son barj olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, “284 metre yükseklikte Türkiye’nin en yüksek barajı olacak olan Yusufeli Barajı’nın inşaatı hızla devam ediyor. Yusufeli’ni geçemeyeceğiz. Maalesef. Çünkü Türkiye’de onu geçecek bir alanımız yok. Dolayısı ile şuanda en yüksek baraj Yusufeli olacak” dedi.
“150 yıllık tarih yeniden hayat bulacak”
Baraj HES’in yapımının tamamlanmasının ardından Yusufeli ilçesi ve 6 köyün tamamen sular altında kalacak. 150 yıllık tarihi geçmişe sahip bölgede alt ve üst yapı çalışmalarının da devam ettiğini baraja 9 km mevcut ilçeye ise 2 km uzaklıkta yer alan Yansıtıcılar ve Sakut deresi bölgesine 8 farklı tipte konut, 25 yataklı hastane, 2 sağlık ocağı, 16 derslikli meslek lisesi ile mobilya ve metal işleri atölyesi, 100 kişilik pansiyon, 16 derslikli ortaokul, 16 derslikli ilköğretim okulu ve 24 derslikli lise binaları yapılacak. Yıl sonu bitirilmesi planlanan yeni yerleşim alanıyla ilgili olarak da Bakan Eroğlu şu bilgileri verdi: “ Yusufeli’nin az ilerisinde muhteşem bir ilçe inşa ediyoruz. Tüm alt yapı tesisleri ve üst yapı çalışmaları da bu yıl sonu bitecek. Üst yapı da TOKİ tarafından bizim adımıza bu çalışmayı yapacak. Sayın Cumhurbaşkanımız kendi dahi bir proje hazırlamıştı ama beğenmemişti. Dedi ki , ‘bu nedir yahu yöre mimarisine uygun dört dörtlük bir proje istiyorum’ dedi. Sonra tekrar proje yaptık ve beğendi. Neticede şuanda orada 70 bin hektar yani aşağı yukarı 700 dekarlık bir alan var şuanda ve bunun yüzde 50 fazlasını daha Yusufeli’nde inşa ediyoruz. Aşağı yukarı 115 hektar yani bin 150 dekarlık alanı hazırlıyoruz. Bütün her şeyiyle.”
“Yıllık 400 milyon TL’den fazla katkı sağlayacak”
2018 yılında bitirilmesi planlanan toplam gövde hacmi 2 milyon 350 bin metreküp olacak barajda, 2,2 milyar metreküp su depolanacak. Çoruh Nehri ana kolu üzerindeki kilit barajlardan birisi olacak Yusufeli Barajı ve HES ekonomiye de yılda 450 milyon lira katkı sağlayacak. Çoruh vadisinde AK Parti hükümetlerinden önce hiçbir yatırımın yapılmadığını bölgesel kaynaklardan istifade edilmediğini açıklayan Bakan Eroğlu son 13 yılda 300’den fazla baraj ve HES yapıldığını söyledi.
“Baraj yapmadan hiçbir şehre su veremeyiz”
Türkiye’nin enerjide yüzde 75 oranında dışa bağılı olduğunu hatırlatan Bakan Veysel Eroğlu cari açığın büyük kısmının enerji ithalatından kaynaklandığını aktardı. Bu sebeple barajların “su”, HES’lerin de Türkiye’nin elektrikteki sigortası olduğunu belirten Bakan Eroğlu; “ Enerjide dışa bağımlıyız. Enerji ihtiyacımızın yüzde 75’ini dışarıdan temin ediyoruz. Cari açığımızın büyük kısmı da maalesef enerji ithalatından kaynaklanıyor. Dolayısı ile enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, yerli temiz yenilenebilir enerji kaynaklarını arttırmak amacıyla gerçekten bu barajlar Türkiye ekonomisi için çok önemli. Bugün enerji fiyatları 40 Cent gibi rakamlara yükselmemişse bu açtığımız HES’lerin büyük rolü var. Aşağı yukarı Türkiye’deki Kurulu gücün üçte biri HES’den, üretimde yıllara göre değişiyor de sulak dönemlerde de üçte biri yani üç ampulden biri, kurak dönemlerde ise dörtte birini karşılıyor. Şuna da dikkat çekilmeli tabi bu inşaatlar yapılırken ekonomik krizin olduğu dönemlerde bunlar birer faaliyettir. Türkiye’de kalkınma gelişme seviyesinin artmasında büyük rolü var. İstihdam sağlanıyor. Deriner Barajı’nda sadece 5 bin kişi çalıştı. Barajları da yapmak zorundayız çünkü hiçbir şehre baraj yapmadan su vermemiz mümkün değildir.
HES karşıtlarına “gaza gelmeyin” uyarısı
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu özellikle HES’lerin özellikle felaketlerin önlenmesinde önem teşkil ettiğine dikkat çekerek, HES karşıtlarına şu uyarıda bulundu: “HES’ler Türkiye’de elektriğin sigortasıdır. Eğer bunlar olmaz ise bunlar yapılmasaydı Türkiye elektriksiz kalırdı veya fiyatlar çok yükselirdi. Lütfen bu gibi durumlarda gaza gelmesinler vatandaşlarımız dikkatlice okuyarak bakarak bunların çevreye bir zararı olmadığını bazı felaketleri de önlediğini düşünsünler.”