YA BİZ ANLATAMADIK YA SİZ ANLAMADINIZ
Güneysu Gürgen Köyünde Alicik Hes'e açtığımız dava henüz sonuçlanmadan aynı dere üzerinde yeni bir yıkım projesi hayata geçirilmek isteniyor.
Güneysu Gürgen Köyünde Alicik Hes'e açtığımız dava henüz sonuçlanmadan aynı dere üzerinde yeni bir yıkım projesi hayata geçirilmek isteniyor.
Güneysu Başköy'de bulunan, Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan Güneysu İçme Suyu projesinin hemen menbaında, Taşlıderede planlanan taş ocağı için şirket ön çalışma yapıyor.
Vatandaşların tepkili ve taş ocağının durdurulması için imza toplanmaya başlandı.
Sanki bu derenin taşı toprağı altın. Dozeri, kepçeyi kapan bu dereye koşuyor. Hesler, taş ocakları, mıcır fabrikaları, dere yatağından malzeme alımı, karayolu diye metrelerce yükseklikte yapılan bentler…
Oysa biz “Millet Bahçesi” bekliyorduk!
Sürekli taşkınlarla gündeme gelen Güneysu Gürgen, Başköy deresi Hesler ve taş ocakları ile daha da riskli bir duruma getirildi. Ancak biz büyük bir felaket yaşamadan bu konularda tedbir almasını bilmiyoruz. Çünkü daha çok kazanma arzusu sağduyuyu tamamen köreltiyor.
Burada Başköy yerleşim merkezine çok yakın bir alanda planlanan taş ocağı, buradaki yaşamı da tehdit edecek. Bu vadide arıcılığın en yoğun olarak yapıldığı bölge Başköy ve mezralarıdır. Taş ocağındaki patlatmalar, kamyonlar, iş makineleri burada arıcılığı ve diğer hayvancılığı tamamen bitirir. Bu olumsuzlukları Hes çalışmalarında da fazlasıyla gördük. Bilirkişi incelemesi sırasında vatandaşların beyanına göre bölgede bal üretiminde ciddi bir azalma var.
Bunun yanında başta balıkçılık olmak üzere hayvancılığın adeta sonu hazırlanmaktadır. Çay tarımı verimsiz, diğer yöresel ürünler de artık üretilmiyor.
Biz Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği olarak, baştan itibaren bu vadi üzerinde veya memleketin herhangi bir köşesinde yaşamı ve doğayı tehdit eden bu tür çalışmaların karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu amaçla Güneysu ve köylerinde kurulmaya çalışılan Hes ve taş ocaklarına karşı her türlü hukuki mücadeleyi verdik.
İlgili kurumları, şirketleri, yandaşlarını sürekli uyardık, çok söz söyledik. Bu süreçte birçok hukuksuzluk tespit ettik. Biz her şeyden önce vatandaşlık görevimizi yaptık. Ancak bu hukuksuzluklar karşısında resmen üç maymunu oynadılar.
Bu konuda en büyük kazanımımız, 2008'den beri devam eden mücadelemiz süresince her sonraki aşamada daha güçlü bir ses yükseliyor. Bu sefer vatandaşlar daha kararlı…
Yazıktır, günahtır… Sadece benim köyümde değil, ülkenin hatta gezegenimizin neresinde olursa olsun böyle bir talan, yıkım, tahribata müsaade edilmemelidir. Yarın çok geç olabilir. Geri dönüşü imkansız zararlar oluşmadan gelin bu inadınızdan vazgeçin.
Türkçe anlamayanlara farklı dillerde de seslenelim ki belki anlarlar:
"Lütfen bu köyü rahat bırakın, buradaki canlı yaşamına daha fazla zarar vermeyin."
Ceyhun KALENDER
Handüzü Yaylası
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.